Güncel

''Anafor''da savunmalar alınıyor

Organize suç örgütüne yönelik ''Anafor'' operasyonu kapsamında 43'ü tutuklu 176 sanığın yargılandığı davanın son gününde, avukatların tahliyelere ilişkin savunmalarının alınmasına başlandı.’

Abone Ol
Organize suç örgütüne yönelik ''Anafor'' operasyonu kapsamında 43'ü tutuklu 176 sanığın yargılandığı davanın son gününde, avukatların tahliyelere ilişkin savunmalarının alınmasına başlandı.’
İZMİR - İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasının son gününde, eski Göztepe Spor Kulübü Derneği başkanlarından Mustafa Kocaoğlu ve Derya Fırat Yiğit'in de aralarında bulunduğu sanıkların ifadeleri alındı.
Mustafa Kocaoğlu, kamuoyunda tanınan bir kişi olduğunu, Sami Hoştan gibi isimlerle telefon görüşmeleri yaptığını, ancak iddia edildiği gibi suç örgütü lideri olmadığını öne sürdü. İşlettiği kafeteryada kumar oynandığı yönündeki iddiayı kabul etmeyen Kocaoğlu, ''Herkesin gidebildiği, vatandaşlara açık, nezih bir kafeteryadır. Burada kumar oynandığı iddiası doğru değildir'' dedi.
Yiğit de bir dönem Göztepe Spor Kulübü Derneğinde başkanlık yaptığını, Kocaoğlu'nun da bu dönemde yönetim kurulunda yer aldığını kaydederek, ''2006 yılından beri kendisiyle görüşmedim. Aramızda nasıl ast üst ilişkisi olur anlamış değilim'' dedi.
Duruşmada hazır bulunan sanıkların ifadelerinin tamamlanmasının ardından, Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında aralarında Mustafa Kocaoğlu ve Haluk Ercan'ın da bulunduğu bir kısım sanıkların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, Ahmet Tekin Baykal'ın da aralarında bulunduğu bir kısım sanıkların ise tutukluluk durumlarının devam etmesini talep etti.
''BAYKAL'A OPERASYON YAPILACAĞINI 1.5 YIL ÖNCE SÖYLEDİM''
Mahkemede daha sonra avukatların tahliyeye ilişkin savunmalarına geçildi.
Ahmet Tekin Baykal'ın avukatı Ceyhan Mumcu, Şamil Tayyar'ın ''Operasyon Ergenekon'' isimli kitabında Ahmet Tekin Baykal'dan da söz edildiğini kaydederek, ''Ben bu kitabı okuduğumda, 1.5 yıl önce Ahmet Tekin Baykal'a 'Sana operasyon yapacaklar' dedim. Gerek İstanbul'da görülen davada, gerekse bu davada hazırlanan bir senaryo uygulamaya konulmaya çalışılıyor. Gizli yapılması gereken operasyon, televizyonlarda birinci haber olarak veriliyor'' dedi.
Mumcu, iddianamede öne sürülen iddiaların delillendirilmediğini öne sürdü. İddianamede Baykal'ın, İşçi Partisi'nden kitap aldığının belirtildiğini kaydeden Mumcu, ''Bu kitap, 'Atatürk'ün bütün eserleri' isimli kitaptır. Neden bu konu bir suçmuş gibi iddianamede yer almıştır?Bizler, hepimiz Atatürk sayesinde buradayız'' diye konuştu.
Kendisinin de bazı çevrelerce Ahmet Tekin Baykal'ın avukatlığını yapması nedeniyle hakarete varan ifadelerle eleştirildiğini öne süren Mumcu, ancak mahkemenin etki altında kalmadan adil bir karar vereceğine inandığını söyledi.
Cumhuriyet Savcısının, müvekkili Baykal'ın tutukluluk durumunun devamı yönündeki mütalaasına katılmadığını kaydeden Mumcu, ''Ahmet Tekin Baykal'ı tanıyanlar bilirler ki, Baykal, hiç bir zaman adaletten kaçmamıştır, kaçmaz. Fransa'da da olsa, İngiltere'de de olsa eğer hakkında bir soruşturma varsa çıkar gelir. Kendisi hiç bir zaman delil karartmamıştır, eğer yakınlarının işlediği bir suç varsa bunun ortaya çıkmasını sağlamaya çalışır. 'Delilleri karartma ve kaçma şüphesi vardır' diyemezsiniz'' şeklinde konuştu. Cumhuriyet Savcısı da araya girerek, ''Kendisini tanıyoruz. Daha 3 ay önce mahkememizden 39 yıl hapis cezası almıştı'' şeklinde yanıt verdi.
Duruşmada diğer avukatların, müvekkillerinin tahliyelerine ilişkin savunmalarına devam ediliyor.