Altın madalyalar bu üniversiteye!

Abone Ol

Bu güzel memleketin...

Annelerine, babalarına...

“Öffff!” çektiren...

Acıklı bir gelişme var...

Her yıl binlerce genç...

Hayallerini bir valize koyup...

Yurtdışına kanatlanmanın yollarını arıyor...

Neden?

Daha iyi bir eğitim, daha iyi bir yaşam umuduyla...

Türkiye’deki üniversiteler...

Bu küresel rekabetin göbeğinde...

Sadece bilgi değil, güven de vermek zorunda...

İşte tam da böyle bir dönemde...

İzmir’de bir devlet üniversitesi köklü başarılara imza atıyor...

Üstelik...

Tanınırlıkta da...

Ön sırada...

“İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü...”

Kısa adı; “İYTE”...

33 yıl önce...

“Takvim yaprağı” olarak...

Neredeyse...

Tam da bugünlerde (11 Temmuz 1992)...

Sadece Türkiye’ye değil...

Dünyaya da kapılarını açtı...

Teknolojik alanda üst düzeyde eğitim, öğretim...

Ve dahi...

Araştırma yapma “temel amacı” ile kuruldu ve...

Dört gün önce...

“33 yaşına bastı o bilim yuvası”...

***

O İzmirli üniversitede evladınız varsa...

Bir de şahane gelenek var...

Türkiye’yi kucaklayan yüksek eğitimde...

Seviyeli yarış... Heyecan... Ve “altın madalya” ile taçlanan sonuçlara...

İlaveten...

“Bilimsel Zaferler”e koşmanın dayanılmaz hazzı da önemli...

***

Peki...

“Başarı ve Heyecan”ın odağında ne var?

Açıyoruz “Gurur Sandığı”nın kapağını!

***

8 bin 500 yaşındaki İzmir’in...

Dokuz üniversite ve bir meslek yüksek okulu var...

Hepsi...

Canımız / ciğerimiz...

Üstelik...

İzmir’deki “Başarı Yarışı” tek kelimeyle müthiş...

***

Kısa adı “ÜniAr” olan...

Bağımsız “Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı”nın imzasını taşıyan...

“Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması” sonuçları...

Şu arada...

Bir kez daha adres olarak İzmir’i gösterdi...

Ve...

Koltukları kabartan zaferin “Altın Madalya”sı...

Üçüncü kez...

Kısa adı “İYTE” olarak anılan...

33 yaşındaki “İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü”ne kanatlandı...

***

Bu yılın (2025) “Altın Araştırma”sına...

Dikkaaaat!

Türkiye’nin 208 üniversiteden 50 binden fazla öğrenci katıldı...

Peki...

Lider üniversitede neler arandı?

Hepsi birbirinden ilginç...

Mesela...

“Öğrenim Deneyiminin Tatminkârlığı... Derslerin güncelliği... Akademik Destek ve İlgi... Öğretim üyelerinin öğrenciye yaklaşımı... Yönetim ve İşleyişin Şeffaflığı ve Etkinliği...”

En ilginç olanı ise...

Öğrencinin üniversiteye genel bağlılığı, memnuniyeti ve...

Üniversiteyi başkalarına tavsiye etme eğilimi ölçülüyor...

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü...

Öğrenci memnuniyetinde “Türkiye’nin yıldızı” olarak dikkat çekiyor...

2023 yılında birinci ve 2024’te ise...

Genel memnuniyet sıralamasında ikinci olma başarısı göstererek...

Alkışı hak etti o genç üniversite...

Bu yıl (2025) içinde ise...

TÜMA’dan en yüksek notu kaptı; “Türkiye birincisi” oldu...

...Ve alkışa değer bir ayrıntı daha...

Aynı çalışma kapsamında...

İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran da...

Üç yıl üst üste (2023, 2024 ve 2025)...

“Rektör Performansı Değerlendirmesi”nde...

“Altın Ödül” ile taçlandı...

Ödülün en dikkat çekici yanı ise...

Bizzat öğrencilerin oylarıyla belirlenmesi...

Üstelik...

Her iki ödül de...

Başarının sürdürülebilir olması açısından da dikkat çekici...

***

Başarının temelinde neler yatıyor o üniversitede?

Şaşıracaksınız ama...

Hepsi...

“Beş sihirle kelime”den oluşuyor...

Üstelik devasa kampüsün tam da göbeğinde...

Adeta...

Hayatın özetini fişekleyen...

İngilizce dört kelime:

“Dream Big, Work Hard...”

Dilimize çevirdiğimizde...

Tam karşılığı ise...

“Büyük hayaller kur, çok çalış!”

***

Motivasyon budur!..

İleri teknoloji’nin gençleri...

Her gün “o sihirli cümle”nin rotasında ve tabii ki...

O üniversite sayesinde...

Alkışlarla...

Hayatı en erken yakalayanlar arasına giriyorlar!

***

Bitiriyoruz...

İzmir Yüksek Teknoloji’nin rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran...

Kasım 2018’den bu yana...

Öğrencileriyle...

Neredeyse 7/24 aileden biri gibi...

Önce ulaşım ve barınmaya önem verdi; ardından...

Kampüste güçlü bir sosyal yaşamın zeminini oluşturdu...

Ama her şeyden önemli...

“Onları daha iyi anlayabilmek için gençlerle genç oldu...”

Bakın; burası önemli...

Bugün...

Binlerce gencin yurt dışı hayalleri kurduğu bir ortamda...

İYTE’li gençlerin ülkesinde kalarak...

Mutlu, üretken ve başarılı olabileceklerini gösteriyor...

Bu sadece bir başarı değil...

Bir duruş, bir umut ve bir gelecek vizyonu...

Belki de en çok ihtiyacımız olan şey tam da budur...

Kalmayı seçenler, “İyi ki kaldım” desin diye uğraşan kurumlar...

Ve o kurumları ayağa kaldıran vicdanlı liderler...

Nokta...

Hamiş: “Yüksek Teknoloji”nin yürüttüğü “Açık Kapı Politikası”, öğrencilerle doğrudan iletişimi teşvik ediyor... Mesele burada!

Sonsöz: Gençler bazen ailesinin, bazen ülkenin, bazen de kendi içindeki sessiz mücadelelerle, kaygı ve endişelerle var olma hatta “doğum mücadelesi” veriyor... İşte böylesi ortamda bir üniversite size "değerli olduğunuzu” en samimi bir şekilde hissettiriyor... Daha büyük mutluluk olur mu?