Selçuk Özdağ’dan Başkan Aras’a 'turizm' çıkışı: Teklifime sahip çıksaydınız!
Selçuk Özdağ’dan Başkan Aras’a 'turizm' çıkışı: Teklifime sahip çıksaydınız!
İçeriği Görüntüle

Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- CHP İzmir’de olağan kongre süreci 17 Ekim Cuma günü yapılan CHP 39. Olağan İzmir İl Kongresi ile tamamlandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olan Çağatay Güç tek aday olarak seçime girdi. Kongrede 650 il delegesinden 510’nun oy kullandı. Geçerli 473 oydan 447 oyu alan Çağatay Güç, CHP İzmir’in yeni il başkanı oldu.

Kongrede kurultay delegesi listesinde yaşanan sıkışıklık sebebiyle, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay yerini Balçova İlçe Başkanı Murat Aküzüm’e bırakmıştı. Tugay’ın bu hamlesi üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kongrede divan başkanlığı yapan Murat Emir’i arayarak, ‘Tugay listeye yazılsın’ talimatı verdi. Talimat üzerine CHP’de il başkanlığı ve önceki dönem Narlıdere Belediye Başkanlığı yapan Ali Engin, kurultay delegeliğinden feragat etti.

BEN AYRILIYORUM DEMEDİM
Olayın perde arkasını anlatan Ali Engin, “Karşıyaka İlçe Başkanımız ve yönetimi beni kurultay delegeliğine önermişler. O listede bir sıkışıklık oldu. Divan Başkanımız fedakarlık yapacak insanlara baktılar. Bu görevi defalarca yaptım. Ben ayrılıyorum demedim. Divan Başkanımız, Genel Başkanımızın Cemil Başkanın delege olmasını istediğini ve zor durumda kaldıklarını söyledi, fedakarlık yapıp yapamayacağımı sordu. Ben, ‘seve seve fedakarlık yaparım’ dedim” ifadelerine yer verdi.

HER ŞEYE RAĞMEN DEMOKRASİ İŞLETİLEBİLİRDİ
İl başkanlığını 3 aday karşı kazandığını ve yöntem olarak da çarşaf listeli bir seçim yaptıklarını dile getiren CHP’li Ali Engin, “Partimiz ve ülkemiz olağanüstü koşullardan geçiyor. 2 yıldan beri tutuklamalar süreci olağanüstü hale getirdi. İl kongresini de bu koşullar altında yaptık. Hukuki süreçler açılsın diye hızlıca yapıldı. Bu koşullarda gerçekleşen bir kongre geçirdik. . Partimizin zor durumda, olağanüstü durumlar var. Burada bazı demokratik işleyiş askıya alındı. Parti her şeye rağmen demokrasiyi işletebilirdi. Kurtuluş Savaşı’nda bile Ankara’da meclis toplanırken muhalefet edenler oldu. Ben il başkanlığı için 3 adayla yarıştım. 2011 kongresinde çarşaf liste ile seçime girmiştik. O dönemin koşullarında daha demokratik bir ortamda seçildim. Her şeye rağmen demokrasiden vazgeçmemek lazım. Eleştiren arkadaşlarımızın haklı yönü var. Ancak Genel Merkezin önerisi de vardı. Önce ülkemiz, sonra partimiz en son biz. Bu anlayışla kongremizi tamamladık. Kararı alanların doğru karar alıp almadığı önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak” dedi.

İZMİR’DE SİYASET YAPAN VEKİLLER ÖRGÜTÜN KANTARINA ÇIKSIN!

Önümüzdeki genel seçimlerde milletvekillerinin ön seçimle seçilmesi gerektiğinin altını çizen Ali Engin, “Bizim tüzüğümüzde dürüstlük kırmızı çizgimizdir. Etik kurul olabilir. Tüzüğümüzde etik davranmayan insanların partiyle ilişkisi kesilir. Önemli bir katkı olur. Partimizde bu uygulamalar geçici olmalı. Kalıcı hale gelmemeli. Önümüzdeki yıllarda adaylar ön seçim ile belirlenmeli. Milletvekili seçimlerinde adaylar, İzmir’de siyaset yapan insanlar kendini örgüte teslim etmeli ve adaylar kendini örgüte teslim etmeli. Adayları örgüt belirlemeli. Genel Başkanımızın kurultayda verdiği bir taahhüdü vardı. Ön seçimde örgütün denetiminden çıkan insanlar milletvekili olursa, halkın şikayet ettiği, ‘vekilleri tanımıyoruz, İzmir’in sorunlarıyla ilgilenmiyorlar’ eleştirileri azalacaktır” dedi.