Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir’de Doğu ve Güneydoğu Hemşehri Buluşması’nda dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu.
AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, “AK Parti öncesi bu ülkenin batısında ben Kürdüm diyemezdin, başörtüsüyle üniversitelere giremezdin” dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, ‘Türkiyeli olmaktan gurur duyuyorum’ ifadelerini kullanmıştı.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, İnan ve Saygılı’nın açıklamalarının ardından Menemen Haldun Koşay Anadolu Lisesi son sınıfında okuyan beş öğrencinin "terör propagandası" iddiasıyla soruşturulmasına ve Asmin Yıldız'ın tutuklanmasını hatırlattı.
SAMİMİ OLDUKLARINI DÜŞÜNMÜYORUM!
Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, “Menemen’de halay çeken öğrenciler gözaltına alındı. Kürtçe halay çektikleri için öğrencilerden bir tanesi tutuklandı. Teorik olarak kendileri TRT’de Kürtçe yayın yaptıklarını söyleyerek propaganda yapıyorlar ancak gerçek hayat öyle değil. İnsanlar şarkı söyledikleri için, halay çektikleri için saldırıya maruz kalıyorlar. Görüntü olarak durumla resmi olarak ve hukuki olarak yaşanan durum arasında bence sorun var. AK Partililere şunu sormak lazım, ‘Menemen’de halay çeken öğrenciyi neden tutukladınız?’ Sizin söyledikleriniz mi geçerli yoksa yaşanan pratik mi geçerli? Ben samimi olduklarını düşünmüyorum” dedi.
SÖZLERİ ÖNEMLİ AMA KARŞILIĞI YOK
AK Partili siyasilere ‘samimiyet’ çağrısı yapan DEM Partili Akın, “Bizim birçok yurttaşımız Türkçe bilmediği için hastaneye gittiğinde doktorla irtibat kuramıyor ve derdini anlatamadığı için hizmet alamıyor. Bunları çözsünler o zaman. Biz sözlerin önemli olduğunu ancak yaşam içerisinde karşılığının olmadığını düşünüyoruz. Madem samimiler gereğini yapsınlar” ifadelerine yer verdi.
HAYATA GEÇİRMEK GEREKİR
Akın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
“Belki bir değişim açısından bu tür lafları söylemeleri iyidir. Bu sözleri onların söylemesi olumsuz değil. Ancak söylemek yetmez hayata geçirilmesi gerekiyor. Hem milli eğitim de, hem hukukta hem de hayatın her alanında hükümette olan, kendini muktedir gören iktidarın, her türlü gücüyle her şeyi yapma kapasitesi olan partinin temsilcileri sadece söz söylemez gereğini de yapar.”