İZMİR - Dernek başkanlığına yeniden seçilen Yavuz Alphan, düzenlediği basın toplantısında 19 Kasım 2009 tarihinde genel kurul yaptıklarını, iki adayın yarıştığı genel kurulda yeniden başkanlığa seçildiğini söyledi. İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni 1995 tarihinde 7 arkadaşıyla kurduğunu, 2 yıllık aradan sonra yeniden başkanlığa geldiğini belirten Alphan, Türkiye'de ilk defa dernek bünyesinde Kadın Kolları kuracağını ifade etti.
Terörün en son Tokat'ta 7 askeri daha şehit ettiğini, akan kanın durdurulması gerektiğini belirten Yavuz Alphan, şunları söyledi: ''Askerlerimizi şehit edenlerin anne babaları, kendileri, varsa çocukları, aileleri kötü hastalıklara düşsünler, sürüne sürüne, inliye inleye can versinler. Askerlerimiz bir kurşunla şehit oldular, ama onlar çekerek ölsünler. Türkiye'de bir açılım lafları var, nedir, nasıl oluyor anlamadık. Biz dökülen kanın durmasını, başka ocakların yanmamasını istiyoruz. 550 milletvekili akan kanı durdursun, yeter artık. Oy için birbirleriyle kavga ediyorlar. Biz onları onun için mi gönderdik. Şehit cenazesinin gelmesinden zevk mi alıyorsunuz. Bir araya gelin, topluca mücadele edin, akan kanı durdurun. Yazık değil mi?Neden hiç milletvekilinin oğluna, yakınına bir şey olmuyor?Neden sizin çocuklarınız şehit olmuyor?Gerekirse gizli toplantı yapsınlar, terörü bitirsinler, bunu yaparlarsa tarihe geçerler.''
Yavuz Alphan, terörün yurt içi ve yurt dışında işbirlikçileri olduğunu, önce yurt içindeki terör destekçilerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. İran'ın terörü 5 yılda bitirdiğini, Türkiye'nin de bitirebileceğini belirten Alphan, ''NATO'nun 2. büyük ordusuna sahip Türkiye terör belasını bitirebilir. Öncelikle terörden beslenenler temizlenmeli'' dedi.
Kandil ve Mahmur kamplarından gelen terör örgütü mensuplarının teslim olmaları sırasında yaşanan gösterilerin şehit ailelerini derinden yaraladığını belirten Alphan, ''Sanki savaş kazanmış, ülkeyi kurtarmış bir komutan edasında geldiler ve teslim oldular. Ellerinde mektuplarla şovlar yaptılar. Başbakana, Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanına mektuplar vereceklermiş. Terör örgütü mensuplarının teslim olmalarından sonraki gösteriler bizi incitti, üzdü'' şeklinde konuştu.
Alphan, otobüse atılan molotof kokteyliyle ağır yaralanan ve hastanede yaşamını kaybeden 17 yaşındaki Serap Eser'in de bir şehit olduğunu ve ailesinin acısını paylaştığını sözlerine ekledi.