Güncel

3 ayda 11 ülke, 24 şehir... Fransız Aile İzmir’i Marsilya’ya benzetti!

Fransız Ravanas ailesi, bisikletle çıktıkları dünya turunun Türkiye ayağında İzmir’e gelerek şehri hem övdü hem eleştirdi. İzmir’i büyüklüğü ve denizle kurduğu ilişki nedeniyle Marsilya’ya benzeten aile, kentin misafirperverliğinden ve ulaşım imkanlarından etkilendiklerini belirtirken; bisiklet altyapısının bazı bölgelerde yetersiz olduğunu vurguladı. Türk insanının sıcakkanlılığına dikkat çekerek Efes’teki 40 euroluk giriş ücretinin ise kendilerini şaşırttığını ifade etti.

Abone Ol

Dilek ÇELİKTEN/ EGEDESONSÖZ- Fransa’da yaşayan makine mühendisi François Ravanas, ilkokul öğretmeni eşi Maud Ravanas ve çocukları Coiombine, Brune ile Eloi Ravanas, 3 ay önce 'Gülümse ve bisiklet sür' sloganıyla bisikletle dünya turuna çıktı. Fransa’dan yola çıkan Ravanas ailesi, bugüne kadar 11 ülkede 24 şehir gezdi ve 3 bin 700 kilometreden fazla pedal çevirdi.

Konaklamalarını kamp kurarak sürdüren Ravanas ailesinin, Türkiye rotasının son durağı olarak İzmir’e geldi. Farklı kültürlerle tanışmayı, çocuklarına yeni yaşam deneyimleri sunmayı ve bisiklet kullanımını teşvik ederek ekolojik etkiyi azaltmayı hedeflediklerini belirten Ravanas ailesi, 10 ay sürecek tur kapsamında Tayland’a uçakla geçecek. Ardından Laos, Vietnam, Çin ve Japonya’da pedal çevirecek aile, dünya turunu Fransa’da tamamlamayı planlıyor.

François Ravanas, daha önce eşi Maud Ravanas ile iki defa Fransa’da test turu yaptıklarını ve bu seferki seyahatlerini çocuklarının istediğini belirtti. Bisikletli Ulaşımı Geliştirme Derneği (BUGEP) kuruculularından Mustafa Karakuş'ın tercümanlık desteği ile Fransalı Ravanas ile konuştuk.



İZMİR YAŞAMAK İÇİN TERCİH EDİLEBİLECEK BİR ŞEHİR
İzmir’i Marsilya’ya benzeten François Ravanas, “İzmir'de çok daha büyük olmasına rağmen ben kendi doğduğum ve büyüdüğüm şehir Marsilya ile İzmir'i karşılaştırabilirim. Çünkü Marsilya’da denizin etrafında kurulmuş bir şehir. İzmir’de bu bakımdan Marsilya’ya benziyor. İzmir’i başka bir dünya ülkesiyle karşılaştırmam çok kolay değil aslında. Selçuk'tan İzmir'e İZBAN ile geldik. O çok iyiydi. Bisikletlerimizi rahatlıkla İZBAN’a koyduk, onunla seyahat ettik. İzmir’e bakınca çok büyük ve güzel bir şehir. İmkanlarına ve güzelliğine bakınca İzmir tercih edilebilecek bir şehir” dedi.

İZMİR’İN BİSİKLET ALT YAPISI KÖTÜ
İzmir’in bisiklet yollarının kötü olduğunu söyleyen François Ravanas, “Kordon’daki bisiklet yolları çok güzel ve kullanışlı ama biz Bornova'ya da gittik. Oradaki altyapı bu kadar iyi değil, Bornova'ya da bunların yansıtılması gerek. Orada bisiklet sürmek çok kolay değildi. İzmir’in bisiklet altyapısını geliştirmesi lazım” diye konuştu.



TÜRK İNSANI ÇOK SICAK KANLI
Türkiye’ye gelene kadar 11 ülke gezdiklerini dile getiren François Ravanas, “İzmir’den önce Kuşadası’ndaydık. Orada bize mandalina hediye ettiler, çay ısmarladılar. Bunlar çok hoşumuza gitti ve gerçekten burada olmaktan çok mutlu olduk. Bizim için burası tabii çok daha farklı. Çünkü şu anda ülkemizden çok uzaktayız. Ama gezdiğimiz diğer ülke ya da şehirlerde bir şeyler ikram etmediler. Sadece birkaç yerde alkol ikram edildi. Ama Türk insanı çok sıcakkanlı, yolda bir anda durdurup, işte buraya gelin, ‘size çay ısmarlayacağım’ diyen insanlar oldu. Avrupa'da, kimse bu bizi çağırmıyorlar. Sadece Türkiye’de gördük bunu. On bir tane ülke gezdik. Aslında planımız İstanbul'u gezmekti. Ama daha önceden Türkiye’yi gezenler bize ‘İstanbul'a gitmeden önce mutlaka Ege Bölgesi’ni ve İzmir'i gezin’ dediler. O yüzden Çanakkale'den güneye geldik. Kuşadası’nı ve İzmir'i gezdik. İzmir’den sonraki rotamız Bandırma, oradan feribotla İstanbul’a geçeceğiz” dedi.



AİLE BAĞLARIMIZ GÜÇLENDİ
Yolculuklarının çok güzel geçtiğini söyleyen Maud Ravanas “Bize aslında beraber olmayı, beraber vakit geçirmeyi kattı. Çocukların şu anda yanlarında arkadaşları yok. Olmadığı için kardeşleriyle daha çok vakit geçirmeyi, beraber olmayı ve yardım etmeyi öğrendiler. Aslında bu yolculukla aile olarak bağlarımız kuvvetlendi” açıklamasını yaptı.

BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR
İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin misafirhanesinde kaldıklarını belirten François Ravanas, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden barınma için yardım istedik. Bizi Örnekköyde’ki İZELMAN’ın sosyal tesislerinde misafir ettiler. Bize destek olup çok iyi ağırladılar. Buradan da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Ayrıca misafirhanede öğrencilerle düzenlenen bir yemek organizasyonu yapıldı. Çok güzel bir anı oldu bize ve çok güzel vakit geçirdik” dedi.



İZMİR’DE BİSİKLET KULLANIMI AZ
İzmir’de bisiklet kullanımının az olduğunu gözlemlediklerini dile getiren Ravanas ailesi, “Covid'den sonra Fransa'da bisiklet kullanımı çok arttı. İnsanlar özellikle elektrikli bisikletleri tercih ediyor. İnsanlar bisikletleri ulaşım amaçlı çok kullanıyorlar. Ama biz İzmir'de o kadar çok bisiklet görmedik. Bisiklet bence çok daha fazla kullanılabilir” diye konuştu.

EFES’E GİRİŞLER ÜCRETLERİ PAHALI
Efes Antik Kentini gezdiklerini söyleyen Maud Ravanas, giriş ücretlerine değinerek, “İzmir’de en çok ücreti Efes Antik Kenti’ne girişte ödedik. Turist olduğumuz için kişi başı 40 Euro verdik. Bence çok pahalı bir ücret” açıklamasını yaptı.

BİSİKLETSEVERLERLE BULUŞTU
Ravanas ailesi daha sonra İzmir Sanat'ta düzenlenen etkinlikte İzmirli bisiklet kullanıcıları ile bir araya geldi. Söyleşi, ilham veren bir aile yolculuğunu yakından tanımak isteyenleri bir araya getirdi.