Güncel

Platform'dan cinayetlere sert tepki: Savaşlarda bile bu kadar kadın öldürülmüyor!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, Duygu Bölükbaşı davasında failin beraat etmesinin ardından şüpheli kadın ölümlerine dikkat çekti. Tülin Osmanoğulları açıklamasında, “2024 Kasım ile 2025 Kasım arasında öldürülen kadınların sayısına baktığımız zaman 248 kadın cinayeti, 271 şüpheli kadın ölümü oldu. 2025 yılının ilk 10 ayında 237 kadın cinayeti, 247 şüpheli kadın ölümü var. Savaşlarda bile bu kadar kadın öldürülmüyor" dedi.

Abone Ol

Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele gününde kadınlar bu yılda kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı sokağa çıkacak. Kadınlar bu yıl 25 Kasım’da artan şüpheli kadın ölümlerine dikkat çekecek.

İLK ON AYDA 237 KADIN CİNAYETİ, 247 ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ

2025’in ilk 10 ayında 237 kadın cinayeti ve 247 şüpheli kadın ölümü yaşandığına dikkat çeken Tülin Osmanoğulları, “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kadın cinayetlerinde düşüş olduğunu açıklamıştı ancak onun verdiği veriler ile bizim yayınladığımız veriler arasında ciddi bir farklılık var. Bizim verdiğimiz verilerde öldürülen kadınların hikayelerini de paylaşıyoruz. Bizim verilerimizde yanlışlık olma ihtimali yok. Nerede öldürüldü, kimin tarafından öldürüldü, öldürülmeden önce şikayet mekanizmalarına başvurmuş gibi çok veriyi paylaşıyoruz. 2024 Kasım ile 2025 Kasım arasında öldürülen kadınların sayısına baktığımız zaman 248 kadın cinayeti, 271 şüpheli kadın ölümü oldu. 2025 yılının ilk 10 ayında 237 kadın cinayeti, 247 şüpheli kadın ölümü var” dedi.

ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ ARTTI!

Kadın cinayetinin yerini şüpheli kadın ölümlerinin aldığını dile getiren Tülin Osmanoğulları, “Biz bunun sebeplerini anlatmaya çalışıyoruz. İstanbul Sözleşmesinden çıkıldıktan sonra şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artış olduğunu söylüyoruz. Şüpheli kadın ölümlerinde bir cezasızlık politikası var. Rojin Kabaiş’te olduğu gibi intihar deniliyorsa ilk günden itibaren oraya giden kolluk, sağlık ekibi bunu intihar olayı gibi ele alıyor ve yargı üzerini kapatıyor. Siyasi iktidar, 2025 yılını aile yılı ilan ettiği için şüpheli kadın ölümü diye araştırma ve soruşturma olmuyor. Bu sene biz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak şüpheli kadın ölümlerine dikkat çekiyoruz. Çok ciddi bir cezasızlık politikası var” ifadelerine yer verdi.

FAİLLER BİRBİRİNDEN ÖĞRENİYOR

Osmanoğulları açıklamasında, “Eskiden bir erkek kadını öldürdüğünde, ‘beni aldatıyordu, namusumu temizledim’ diyordu. Artık kadın cinayeti olgusu var ve hukukta da bunun cezası var. Bu failler toptan cezadan kurtulma yolunu öğrendiler. Failler birbirinden öğreniyor. Hepsinin telefonlarında araştırmalar var. ‘Nasıl indirim alabilirim, nasıl olayın üstünü örtebilirim ya da kaza, intihar gibi gösterebilirim’ şeklinde araştırmalar yaptıklarını görüyoruz. Failler bir kadını öldürdükten sonra komple nasıl kurtulacaklarının yolunu bulmuş durumdalar. Bu da şüpheli kadın ölümlerini arttırdı” dedi.

BÖLÜKBAŞI DAVASININ ARDINDAN ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ ARTTI

İzmir’de şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Bölükbaşı davasına failin beraat etmesinin ardından şüpheli kadın ölümlerinin arttığına dikkat çeken Tülin Osmanoğulları, “İzmir’de Duygu Bölükbaşı, evinde erkek tarafından banyoda havlupana asılı bulunuyor. Bir yıl yapılan araştırma sonucu oraya giden bilirkişi ve savcı, Duygu’nun kendini asmış olabilmenin mümkün olamayacağını söylüyor. Bir cinayet davası açıldı. 1 yıla yakın dava sürdü. Tanıklara ve delillere rağmen fail beraat etti. O günden itibaren şüpheli kadın ölümlerinde artış var. Bu failler birbirinden öğreniyor. İzmir’de Havin Akbaş davası var. 1.70 boyunca 69 kilo Havin, kendini eşarbı ile yatak odası kapısına asmış deniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu durum, ‘ben intihar değilim, cinayetim’ diye bağırıyor” dedi.

SAVAŞLARDA BİLE BU KADAR KADIN ÖLDÜRÜLMÜYOR!

Osmanoğulları açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“25 Kasım’a giderken karanlıkta bırakılmaya çalışılan şüpheli kadın ölümlerini aydınlatmak için alanlara çıkacağız. Bu yıl kadınların haklarına saldırılar oldu. Bunların hiçbiri tesadüf değil. 25 Kasım’da bütün kadınları bu yüzden alanlara çağırıyoruz. Şüpheli kadın ölümlerini aydınlatmak için, öldürülen her kadının mücadelesini vermek ve kadın cinayetlerini durdurmak için sokaklara çıkacağız. Koruma kararlarına rağmen kadınların nasıl öldürüldüğünü görüyoruz. 6284 etkin uygulandığında o kadınların hayatta kalabileceğini biliyoruz. Siyasi iktidar kadına yönelik şiddette ve kadın cinayetlerinde sıfır tolerans diyorsa İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girip etkin uygulanmasını istiyoruz. Kadınlar önlenebilir sebeplerden dolayı öldürülüyor. Savaşlarda bile bu kadar kadın öldürülmüyor.”