CHP’de devrimci muhabbetin dayanılmaz hafifliği
Tayfun MARO

Marksizm’den bihaber Marksistlerin siyaset arenasına dönen CHP örgütünde siyaset, seksen öncesi devrimci anılarının işgali altında.
Siyaset yapanlar ile partiyi kullananlar arasında gerilen CHP’de bu sıkıntılı durumu görmezden gelerek siyaset yapmak mümkün değil.
Iskalamış devrimcilerin ikiyüzlü siyaset kültürü, Kemalist elitizmden sonra, CHP’yi bir kere daha halktan koparıyor.
 
Altmışlı, yetmişli yıllarda, Türkiye’nin büyük kentlerinde başlayan başkaldırı, dünyada ortaya çıkan isyan dalgasının çok da dışında değildi.
Evde baba otoritesine boyun eğen ama sokakta devlete kafa tutan bir kuşağın hikâyesidir 68 isyanı.
Ancak yetmişli yıllarda kırsal bölgelere sıçrayan devrimci kalkışma, nitelik değiştirdi; Kentli gençlik başkaldırısı, silahlı mücadeleyle devleti ele geçirmeyi amaçlayan “devrimci” şiddete dayalı bir harekete dönüştü.
Ne ki bu devrimci kalkışmanın arkasında ne işçi sınıfı, ne emekçiler, ne de halk vardı. Bir yaş kategorisi olan gençlik içinde ne oldu bittiyse, her şey orada kaldı; bunun tek istisnası, Kürt hareketi oldu. Çünkü bu hareketin beslendiği milliyetçi ve şöven bir damar vardı.
Bugün o devrimci mirasın sahibi olduklarını söyleyenlerin, kendi partilerinde sürdürdükleri siyasal mücadele elbet de saygı değerdir.
Ancak, CHP içinde yuvalanan ve CHP’nin sosyal demokrat kimliğini küçümseyerek siyaset yapan devrimcilere saygı duymak mümkün değil. Eskiden bildiklerinin üstüne hiçbir şey koymadan ve hiç okumadan siyaset yapan, ucuz başarıların peşinden koşan bu insanların siyaseti geçim kapısı yaptıkları kimsenin meçhulü değil.
 
Türkiye’de devrimci hareketlenmenin ne kadar Marksist, ne kadar Leninist veya ne kadar Troçkist olduğu, yıllarca, o gruplar arasında tartışıldı durdu. Yanıt halen yoktur. Ve Türkiye’de işçi sınıfının ve sosyalistlerin hiçbir zaman siyasal yaşamda ön alamadığı bir gerçektir.
Solun yere göğe sığdıramadığı işçi sınıfı, 12 Eylül’de yerle bir oldu, bir daha da işçi sınıfını sınıf mücadelesinde gören duyan olmadı. İşçi sınıfı, kendisi için sınıf olamadı. Devrimci sendikalar ise, sınıf sendikacılığı yapmak yerine ücret sendikacılığını tercih ettiler.
Başarısızlıklarını ve başını çektikleri sendikal yıkımı görmezden gelen devrimci sendikacılar, CHP’li belediyelerin işe aldığı işçiler de olmasa sendikalarının kapısına kilit vuracaklar.
 
Her türlü sosyal güvenceden yoksun on milyondan fazla yoksul, oyları karşılığında AKP’nin sağladığı yardım ve hibeye umut bağlamışken, kırk yıllık devrimci mücadeleden ve örgütlü toplumdan söz eden devrimciler bana inandırıcı gelmiyor.
Öte yanda, İslamcılar da benzer baskılar altındaydılar ama toplumun bütün alanlarında örgütlendiler.
12 Eylül’den önce, solu bin parça yapan bu kafalar, bakalım CHP’yi kaç parça yapacak!
 
Geçtiğimiz günlerde, Çınartepe Rekreasyon Alanı’na “Aydın Erten” adı verilmesi nedeniyle düzenlenen geceye katıldım. Gece boyunca atılan devrimci nutukları dinlerken, Türkiye’nin kırk yılı, film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti; Kırk yıldır bir arpa boyu yol gidilmemiş.  
Gecede, 12 Eylül öncesi anılarını anlatan DİSK Genel Başkanı, “Yaşasın sosyalizm!” diyerek sözlerini bitirdi. Rivayet o ki, İzmir’den CHP milletvekilliğine aday olacak…
Gelin görün ki kendisi sosyal demokrat değil, CHP ise o sosyalist gelenekten gelmiyor… Parti programı, serbest pazar ekonomisini savunuyor…
Bu ahvalde, CHP’de siyaset yapan sosyalist devrimciler neyi savunuyor olabilirler?
Kaldı ki, bir CHP’li “ben Marksist’im” dediği zaman tam olarak ne demek istediğini ben anlamıyorum. Çünkü Marksist okumalardan ve bu okumalara dayalı dünyaya bakış açısından ziyade, yetmişli yıllardan kalma sekter devrimci gruplardan birine aidiyeti ifade eder, o “Marksizm.”
 
Cumhuriyet Aydınlanmasını ve sosyal demokrasiyi yok sayanların öne çıktığı CHP’de, Laik Cumhuriyet ve Atatürk ile barışık seçmenler nasıl ikna edilecek, bunu 2015 seçimlerinde göreceğiz.
Toplum mühendisleri yanılıyor olabilir; Kürtlerin otonomi taleplerini destekleyecek yeni CHP, bu seçimlerde, yüzyıllık Türk Aydınlanmasının altında kalabilir.
 
 
 
 
 



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/-chp-de-devrimci-muhabbetin-dayanilmaz-hafifligi/8206