Veda vakti gelmedi mi?
Mehmet KARABEL

Kardeş değiliz… Akraba değiliz… Hısım değiliz… Komşu değiliz…

Hiç bi’şi değiliz…

Tırnak kadar yakınlığımız yok…

Ama şimdi birbirimize “hemşehrim” diyoruz…

Olacak şey değil!

***

Vatanları iç savaş yüzünden cehenneme dönmüştü…

“Açın sınırı, bizi kurtarın!” diye yalvardılar…

Acıdık…

Kapıyı açtık…

Bi’kaç yüz kişi yatak yorganları ile geldi…

O günün tarihi, kayıtlara “29 Nisan 2011” olarak düştü…

“Tanrı misafiridir…” dedik; bağrımıza bastık…

Aslında…

Gitmeye niyetleri olmadığını anladığımızda…

Artık çok geçti…

***

Savaştan kaçan Suriyeliler akıllıydı…

Türkiye’deki yaşantıya çabuk ayak uydurdular…

Hatta…

Kulaklarını dört açıp…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o günlerde ısrarla dile getirdiği…

“İş işten geçmeden her ailede en az 3 çocuk olmalı… Nüfusumuz ne kadar artarsa o kadar güçlü olacağız, bundan emin olun…”

Mesajını, bize nispet yapar gibi…

Bizden daha iyi yorumladılar!

Kapıdan içeri girdikleri günden bu yana…

500 binden fazla bebek doğurdular…

Sınırımızdan içeri bi’avuç girdiler…

Şimdi…

Yeni bir hayat sunduğumuz(!)  Suriyeli mülteci sayısı 4 milyon!

Gitmeye niyetleri var mı?

Şaka gibi ama…

Kırmızı ışıkta arabanızın camını silmeye çalışan çocuğa sorun…

Ne diyor biliyor musunuz?

“Biz Türkiyeli olduk artık…”

Sekiz/on yaşındaki çocuk bunu kendiliğinden söyleyebilir mi?

***

Demek ki…

Demografik yapımızda…

Kalıcı değişiklikler oluyor ve…

Farkında bile değiliz!

Oysa, hepsi…

Bu güzel ülkenin “geçici koruma altındaki” misafiri…

***

Sadece İzmir’de 150 bin Suriyeli mülteci yaşıyor…

Bu, aşağı yukarı her 30 kişiden birimizin Suriyeli olduğunu gösterir…

***

10 koca yıl içinde…

Adını bile unuttuğumuz ne kadar bulaşıcı hastalık varsa…

Hepsini…

Bu güzel vatana taşıdılar…

Mesela…

30 yıldır görülmeyen “Kızamık” hastalığı hortladı…

Mesela…

Unuttuğumuz “Suçiçeği” vakaları patladı…

Mesela…

Kökünü kazdığımız  El Ayak Hastalığı” görülüyor…

Neden?

Sınır kapılarında aşı yapmayı…

Bir buçuk milyon aşısız Suriyeli çocuk geldikten sonra…

Akıl ettik de ondan…

***

Dünyanın hangi köşesinde yaşarsanız yaşayın…

Değişmeyen gerçek şudur…

Bir bebek, anası/babası kim olursa olsun…

Hangi ülkede yaşama gözlerini açarsa…

Artık o bebiş…

O ülkenin sunduğu “kazanımlar” ile büyür…

Kuşkusuz…

Annesinin / babasının doğup büyüdüğü (Suriye) anavatanı…

Uzaktan öğrenmeye çalışacak…

Belki ailesiyle bayramda Şam’a, Halep’e gidecek…

Bi’vakitler…

Dedesinin, babasının diktiği zeytin ağacının altında gölgelenecek…

Ama…

Asla, bi’daha Suriye’de yaşamayacak…

Türkiye…

Artık, o 10 yaşındaki kız çocuğunun “yeni vatanı” olacak…

Düşünün bi’zahmet ve hatırlamaya çalışın...

60’larda çalışmak için Almanya’ya giden Türkler’in…

Üçüncü kuşak torunlarının bir kısmı…

Doğru dürüst Türkçe konuşamıyor…

Neden?

Almanlaştılar da, ondan…

Bizim gönlümüzü açtığımız Suriyelilerin…

Türkiye’de dünyaya gözlerini açan yavruları…

Artık, bi’daha Şam’a gider mi?

Gitmez…

Ne yapar?

Gönlünün Sultanı’nı bulur; hayatını birleştirir…

Demek ki, birbirimize karışmamız kaçınılmaz…

***

Böylesi olası senaryoların önüne geçemeyiz…

Kader mutlaka ağlarını örecektir…

***

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel…

Suriyeli mülteci sorunun can yakmaya başladığını söylerken…

Önemli bir kesimin sesi oluyor…

Madem Suriye’deki iç savaştan kaçıp, bize sığındılar…

Üstelik artık savaş filan da kalmadı…

Niye bavullarını sırtlayıp gitmiyorlar?

Pardon!

Günah almayalım; aslında gidiyorlar…

Ama sadece bayramlaşmaya…

Üstüne bi’de hediye götürüyorlar bizim memleketten…

Oradaki kırıntı akrabalara…

Vatandaşlık verdiğimiz Suriyeli sayısını bilen var mı?

İki yıl önce 110 bindi…

İşte bu yüzünden Vekil Atila Sertel keskin bıçak:

“Savaş bitti artık herkes kendi ülkesine dönmeli... Bu ülkenin evlatları olarak azınlığa düşen bir duruma doğru gidiyoruz... Bu Türkiye için büyük bir felakettir…”

Ayyıldız Hareketi Lideri Ümit Özdağ’ın endişesi ise farklı:

“Biz Suriyelilere vatanlarına dönsün derken, yarın çocuklarımızın, torunlarımızın bir iç savaş Türkiye'sinde yaşamasını engellemeye çalışıyoruz. Temel hedefimiz budur…”

***

Bitiriyoruz…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle:

“Irkçılık yapmıyorum... Suriyeliler doğdukları topraklarda mutlu olurlar… Dolayısıyla Suriyeli kardeşlerimizi huzur içinde kendi ülkelerine göndereceğiz…”

Her atasözü bir ders kıymetindedir…

Mesela…

“Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım!” demiş…

Neden?

Şundan…

“İnsanoğlu kaldığı yer ne kadar güzel olursa olsun, kendisine ne denli mükemmel bir ortam sunulmuş olursa olsun, yine de kendi vatanında, doğup büyüdüğü yerde yaşamak ister…”

Nokta…

Sonsöz: “Türkiye’de 500 ile 700 arasında, Suriye’de daha önce üniversitelerde görev almış Suriyeli akademisyen var… Bunların 400’ü Türkiye’nin farklı üniversitelerinde görev yapıyor… / Cumhuriyet Gazetesi…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/veda-vakti-gelmedi-mi/16230