Üç kadın
Ayda ÖZEREN

Dünya üzerinde istisnasız herkesin hayatında en az üç önemli kadın var.

Hayatının ilk üçte birlik döneminde:

İlk sırada elbette ki anneler. Koşulsuz sevginin, sonsuz müsamahanın, sebepsiz merhametin, her türlü zorluğun, yokluğun, geleneğin, birliğin, dirliğin kadını. Yuva yapan!

İkincisi, aynı evi paylaştığın abla, bacı, kız kardeş. Yakın çağ neslinle ilk çarpışmalarını yaşadığın, paylaşmanın zorunluluk olduğu, bir ucu kıskançlığın diğer ucu sevgiyi gösteren karındaş cetvelinde her milimi bir bir yaşadığın, duygularının büyüdükçe derinleştiği, bağlarının gün geçtikçe arttığı, koruma ve sahiplenme içgüdüsüyle kendini ebeveyni yerine koyduğun diğer kadın.

Üçüncüsü, şanslıysan evde birlikte yaşadığın büyükanne- babaanne-nine. Yıllara meydan okuyan, her şeyi bilen, her yerde gözü olan, şımartan, kollayan, büyükleri eleştirme yetkisini elinde bulunduran, cebine üç beş sıkıştıran, yaramazlık yaptığında arkasına saklandığın kadın.

Hayatın akışında, ikinci üçlükte:

Erkekler için hayatını birleştirdiğin, hayatının çoğunu aynı çatı altında geçirmeye söz verdiğin, korumaya, sevmeye her koşulda yanında olmaya söz verdiğin kadın.

Ve kız evlatları. Ama senden olma; ama senden olanı senden alan. Dünyanın zulmünden korumak ve kollamak için vücudunu kalkan yaptığın, akıtması ihtimal tek bir gözyaşı için bile gemileri yakacağın meleğin.

Üç tarafımız bu en değerli varlıklarımızla çevriliyken ve “her gün 3 KADININ öldürülüyor olması gerçeğiyle bir türlü başa çıkamazken”

Kadın cinayetleri neden hala Meclisin “ANA” gündemlerinden biri olamıyor?..

Üç yüzü aşkın bileşenden oluşan ve yüz ellinin üzerinde sivil toplum kuruluşu, meslek odası ve sendika tarafından desteklenen Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK- www.esikplatform.net)  30 Eylül’den bu yana Türk Büyük Millet Meclisi’ni yakın takibe almış durumda. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için atılan atılmayan her adımı adım adım takip ederek kamuoyunu bilgilendiriyor.

İyi ki yapıyor bir kadın olarak minnettarım!

Senin hayatında en az 3 kadın var.

Türkiye’de 40 MİLYON KADIN!

40 milyon kadın bu yıl “Kadınlar Günü” Kutlaması’nda çiçek, arkasında durulmayan toplumsal eşitlik söylemleri, dişilik içeren kadın reklamları, kamu spotları istemiyor.

Cins kırımına dönüşen bu insanlık suçuna yönelik kalıcı, uygulanabilir, denetlenebilir bir yasa, bir çözüm istiyor.

İstanbul Sözleşmesi’ni istiyor.

Türkiye’mizi temsil eden Meclis’teki tüm parti üyelerinin, çok saygıdeğer milletvekillerinin “hayatındaki en önemli 3 kadını” düşünerek 9 Mart gibi çok anlamlı bir günde özel bir gündemle toplanmalarını istiyor.

Hayatında en değer verdiğin 3 kadının aynı gün hunharca katledildiğini en derin karabasanlarında bile görmek, rüyanda dahi bu acıyı yaşamak istemezsin.

Bu acıyı yaşayanların duygularını anlaman ise imkânsız. Paylaşılacak bir acı asla değil, olamaz da…

Ama bu acıyı engelleyebilir, acısını hala burnunun direğinde yaşayanların isyanlarını bir nebze hafifletebilirsin.

40 milyon kadın olarak bizler en büyük ilham kaynağımız ve “haklarımızın mimarı” Mustafa Kemal Atatürk’ün “eşit toplum-eşit temsil ” hayallerine sahip çıkmak istiyoruz.

Dünya ülkelerini geride bırakıp, birçok hakkı ilk Türk kadınlarına bahşeden Türkiye Cumhuriyetinin; biz 40 milyon kadının hukukun gerektirdiği “yaşama hakkına” sahip çıkmasını bekliyoruz.

-(Anayasa, Madde 17):Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Yaşama hakkı, bütün hakların temelidir.-

Türkiye’nin 40 milyon kadını…

Senin 3 kadının! 

Onların ricası, onların dileği, onların isteği CİNAYETE KURBAN GİTMEMEK…

Basit bir insanlık dürtüsü…İnsanca YAŞAMAK…

Senin 3 kadınının da isteği sadece bu…

YAŞAMA HAKKI!



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/uc-kadin/15732