Zeytinyağı, neden hayatın kendisidir?
Mehmet KARABEL

Tam 33 yıl boyunca…

Tatil, bayram demedi…

TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin yıldızını parlattı…

Zeytinyağı…

Onun döneminde “altın” yağ oldu…

Zeytin itibar kazandı…

Zeytinyağının aslında “ilaç” olduğu keşfedildi…

Altın sıvıyı her sabah bir kaşık içmemizi tavsiye eden…

İlk O’dur…

İflah olmaz bir “kooperatif sevdalısı” olarak…

TARİŞ’in tarihine geçmiştir…

Benim yakıştırdığım unvan ise…

“Zeytinlerin Efendisi…”

Adı; Cahit Çetin

Türkiye’nin “Zeytini keşfettiği” son 50 yılın…

Abide üreticisi…

Edremit’in, Türkiye’ye hediyesi…

***

Üç yıldan fazladır medyadan uzak duran…

“Zeytinlerin Efendisi”ne göre…

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde…

Hala…

İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’un arkasından geliyoruz…

Suriye iç savaş yaşamasa…

Kafadan altıncı sıraya yuvarlanacağız…

Anlayacağınız…

Zeytine hala “deli gibi aşık” olamamanın…

Dayanılmaz hafifliğini yaşıyoruz…

***

Aslında 2020-2021 sezonu için garip bir durum var…

Ülkede zeytin ağacı sayısı artıyor; ne güzel…

Gelgelelim…

Zeytin ve zeytinyağı üretimi aynı oranda artmıyor…

Hatta azalıyor…

Asıl, buraya dikkat edilmesi gerekiyor…

Çünkü…

Ölmez Ağacı’nın meyvesi ve yağı öyle kıymetli ki…

***

Hayatını zeytine adayan Cahit Çetin’in…

Yeni nesile zeytinyağının faydalarını dile getirirken…

“Şurup gibi sabah-akşam birer kaşık için…” diyor…

Nedenini şöyle sıralıyor:

“Zeytinyağını her sabah bir kaşık içme alışkanlığı aslında üretici arasında yaygındır… Özellikle bağırsak florasını düzenler… Şöyle düşünün; çiftçi bunu böyle yapıyorsa mutlaka denenmiş, sınanmıştır… Tıbbi yönünü araştırmak uzmanlara düşer… Çocukluğum zeytin ağaçları arasındaki bir köyde geçti… Ege’nin köylerinde zeytinyağı nimettir… Ben zeytinle büyüdüm… Nelere yaramaz ki! Öncelikle karnını doyurur… Cilt ve saç bakımı zeytinyağı ile yapılır… Yanık tedavisine birebirdir… Güneş losyonu yerine kullanılır… Aydınlatmada, sabun yaparak temizlikte kullanılır… Zeytinyağı hayatın kendisidir…”

***

Atasözü gibi vallahi…

Cahit Çetin diyor ki:

“Zeytinyağının insan sağlığına katkılarını dünya artık tartışmıyor bile… Çünkü, gözle görünüyor her şey… Zeytin ve zeytinyağının yoğunlukla tüketildiği bölgelerde insanlar daha uzun yaşıyor, ilaç ise daha az tüketiliyor…”

***

“Zeytin üreticisini sevindiriyor mu?” sorusuna…

Cahit Çetin’den anlamlı bir cevap geliyor:

“Üretici, tüketicinin satın alma imkanlarını daima dikkate alır… Ancak, çiftçinin sadece o ağaçlardan elde ettiği zeytinin geliriyle yaşadığı gerçeğini unutmamak gerekir… Çiftçinin yaşayabilecek kazancı olmalı ki, tüketici de ürüne ulaşabilecek imkanını yakalamalı… Bu denge ancak destekleme ile gerçekleşebilir... Batı ülkelerinde de yapılan da budur… Üretici market fiyatlarıyla ilgilenmez bile… Tüketici de alım zorluğu çekmez…”

***

Merkezi hükümetler neden bugüne kadar esaslı bir zeytinyağı politikası hayata geçiremedi, diye soracak oldum… Cahit Çetin, sözünü sakınmadı:

“Aslında ülkemizin zeytinyağı politikası var… Ancak bunu yardımcı politikalarla desteklemek gerek… Eksikliklerinin giderilmesi şart… Mesela; ikide bir madencilik yasası tehdidi ile karşılaşmaması lazım… Bu ayrıntı, zeytin üreticisinin umudunu kırıyor, heyecanını düşürüyor…”

***

Bitiriyoruz…

Zeytin ve Zeytinyağı’nda hedeflere…

Ancak üretici emeğinin karşılığını alırsa ulaşılır…

Peki…

Egeli çiftçi bu kazancı yakalayabiliyor mu?

Şimdilik bunu söylemek zor…

Tamam, bir miktar üretim artışı var…

Ancak…

Beklenen düzeyde olması için…

Zeytincinin daha çok “güven verici” politikalara ihtiyacı var...

Öyle değil mi, Cahit Başkan?

Nokta…

Sonsöz: “Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, 70’inde bile mesela, zeytin dikeceksin… / Nazım Hikmet…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/zeytinyagi-neden-hayatin-kendisidir/15546