Çok şükür yağmur yağdı
Kemal ARI

Oh, şükür diyorum:

Onca bekledik yağmur yağmur diye;

Yağıyor işte... Şakır şakır ortalık...

Şimşekler çakıyor, ortalık gündüz gibi aydınlanıyor, gökyüzünden oluk oluk yağmur yağıyor...

Zaten ne zamandır havalarda bir gariplik vardı:

Ocak ayının ortasındayız, bugün hava sıcaklığı İzmir'de bir ara baktım 23 derece...

Allah Allah!

Olacak şey değil!

Bu çok garip bir şey... Mevsimler şaştı, iklim alt üst oldu.

Toprak da etkileniyor elbette bundan.

Yeterince suya doymuyor, yeraltı suları beslenemiyor, barajlar kuruyor...

Yaz ayları böyle giderse felaket olacak, görüyoruz bunu…

***

Su bereket ve medeniyet demektir.

Su sorununu mutlaka çözmemiz gerekiyor; ne yapıp yapıp, artık yeni barajlar mı yapılmalı, azami tasarruf önlemleri mi alınmalı; yoksa bir bilinç mi yaratmalı, bilemiyorum.

Tarihte büyük kıtlaları yoksul kılan, aç bırakan büyük kuraklık dönemleri var.

Bu çağda böyle şeyler olmaz diye düşünmeyin, olur olur!

Bir virüs ne hale getirdi dünyamızı, yaşıyoruz bunu. Kim derdi bu kadar insanlık bu çağda bir virüse teslim olacak!

Bu yıl gerçekten çok kurak geçti.

Anadolu su yoksulu bir ülkedir; geçimini doğanın ritmine bırakmış ve bereket diye gözlerini gökyüzüne çevirmiş milyonlar var.

Ama öte yandan da düşünmeden edemiyoruz:

Her an yüreğimiz ağzımızda, bir yerde sel olmuş mudur?

Ölen, yaralanan var mıdır?

Ya da mal kayıpları olmuş mudur?

Allah korusun!

***

Ama oluyor işte; bu ülkede böyle gariplikler oluyor.

Cehalet bunun nedeni, başka hiç bir şey değil.

Günlerce bir damla yağmur diye bekle, bekle; sonra yağınca da hemen fotoğraflar dökülsün ortaya:

Bilmem nerede, yağan yağmur sele dönüştüğü için şu evleri su bastı, şu kadar mal telef oldu vs.

Biri olunca, kaçınılmaz olarak ötekinin de olması gerekiyormuş gibi bir algı da yerleşti.

O kadar garip hareketlere de bürünüyoruz ki:

Yağmur yağdı diye seviniyoruz, hemen aynı dakikada kulaklarımız gelecek sel felaketine dikiliveriyor.

Otomatiğe bağlamışız gibi.

Oysa uygar bir ülkede bunlar olmamalı:

Çok aşırı yağmur yağmadıkça kentlerin alt yapıları yağan yağmuru kolayca kaldırabilmeli.

Sorun yağmurda mı?

Tabii ki, değil:

Bizim cahil beynimizde ve zihniyetimizde.

Belediyecilik anlayışımız bir türlü normal doğa olaylarına göre kendini eşitleyip, ona göre projeler yapamıyor..

Araziyi düzle, üzerine kumu, asfaltı dök, al sana yol.

Ne alt yapı hesapları, ne bir felaket anında seçenek kanallar ya da başka düzenekler...

Hak getire.

Bunların hiç birisi yok, maalesef.

***

O halde çare ne?

Her yağmur yağdığında bu ikilemi yaşayacak mıyız?

Çare, bizim acilen bir zihniyet devrimine olan ihtiyacımızdır.

Evet, acilen bir zihniyet devrimine gereksinimimiz var.

Bunu başaramazsak, daha çoook dövünüp dururuz.

Yazık bu millete, yazık bu insanlara...



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/cok-sukur-yagmur-yagdi/15521