Hiçbiri Partisi!
Ümit YALDIZ

Malumunuz İntegral Araştırma olarak İzmir’in siyasi nabzını periyodik aralıklarla tutuyoruz. Elde ettiğimiz çıktıların bir bölümünü kamuoyuyla bir bölümünü ise çözüm ortaklarımızla paylaşıp, kente dair önemli bir veri tabanı oluşturuyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Eylül raporunun kritik noktalarını kamuoyuyla paylaştık. Çalışmamız başta Ege’de Sonsöz olmak üzere kentin saygın gazetelerinde yer buldu.

Anket, araştırma deyince akla hemen ‘yarın seçim olsa…’ sorusu geliyor. Yahut son süreçte sıkça görmeye alıştığımız ‘en başarılı belediye başkanları..’ sorusu.

Tabi ki bu popüler soruları da sorduk.

Yarın seçim olsa İyi Parti’nin %3 civarındaki yükselişi, AK Parti ve CHP oylarında araştırmanın yanılma payı sınırlarına yakın kabul ettiğimiz düşüş dışında 24 Haziran’a göre çok fazla değişen bir tablo görünmüyor. Öte yandan yeni partiler de henüz %1’in üzerine çıkabilmiş değil.

Kent merkezlerinde yükselmeye başlayan, kurumsal bir taban tutmaya başlayan İyi Parti lideri Meral Akşener’in performansından şu anda olumlu etkileniyor. Dolayısıyla da görev onayı sorularında Meral Akşener, Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte en yüksek puanları alıyor.

Tabi ki İyi Parti’nin Millet ve Cumhur İttifakları açısından anahtar pozisyonda olması, Devlet Bahçeli’nin resmi davetinin ardından yaşanan gelişmelere paralel olarak Cumhur İttifakı seçmen tabanının da İyi Parti’ye yönelik şaşı bakışını düzeltmesi, yükselişteki diğer önemli faktör olarak düşünülebilir. Öte yandan AK Parti oylarında kısmı düşüş görülse de ortağı MHP ile birlikte düşünüldüğünde Cumhur İttifakı cephesinin pozisyonunu önemli ölçüde koruduğu gözleniyor.

Başarılı belediye başkanlarına gelince; İntegral olarak soruyu ‘en başaralı’ şeklinde yöneltip tek yanıt alarak deyim yerindeyse ‘yıldız başkanları’ görmek istedik.

Gördüğümüz şey henüz İzmir’de ‘yıldız’ diyebileceğimiz bir ilçe belediye başkanının olmadığıydı.  Yıldız adayları var. Ama henüz istenilen parlaklıkta değiller. Şöyle bir tablo düşünün… Atletizm ya da at yarışı izliyorsunuz. Yarış başlamış. Koşucular ilk düzlüğü geçmişler.  Belki yarışın çok başında olduklarından belki de birbirlerine çok denk olduklarından henüz gruptan ayrılan/kopan biri yok.
O nedenle birkaç tur atsınlar ve biz de birkaç araştırma daha yapalım, mutlaka açıklarız.

Dediğim gibi bunlar araştırmanın popüler bölümleriydi. Ama ‘can alıcı’ noktası değildi.

Türkiye’nin birikmiş sorunlarını AK Parti iktidarının çözebileceğine inanıyor musunuz diye sorduk.

İzmirli katılımcıların %62’si‘hayır’ dedi. %32’si ise evet!

Cumhur ittifakı seçmen tabanı %80’in üzerinde bir oranla AK Parti hükümetinin arkasındaydı. Hatta Şubat araştırmasına göre ‘evet’ diyenler %29’lardan 32’lere gelmişti.

Soruyu bu kez ‘hayır’ diyen %62’ye sorduk. Sizce ülkenin birikmiş sorunlarını hangi parti ya da partiler çözebilir?

Cevap %53 ‘hiçbiri’ %6 fikrim yok.

%18,8 CHP

%8,3 İyi Parti-CHP

%5,5 İyi Parti

%3,1 HDP

CHP ve CHP’li seçenekler toplamı %31,6
Yalnız %62’sinin 31,6’sı! Yani genel toplamın %19,5’i…
Sadece CHP cevabı ise genel toplamın  %11,6’sı…
Hepsi bu.

İzmir gibi muhalefetin kalesi olduğu savunulan bir kentte 19 yıllık iktidarın Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek güçte olduğunu düşünen/savunan %32 varken bunun aksini düşünenlerin/savunanların AK Parti’nin karşısına bir alternatif koyamadığının resmini çektik aslında.

Türk siyaseti için sıkça tekrarlanan muhalefet sorununun en somut fotoğrafını ya da. Bu resme İzmir’i CHP’nin kalesi olarak tanımlayanlar biraz daha yakından bakmalı. Hatta meselenin İzmir’le sınırlı olmadığını da dikkate alırsak, siyaset sahnesinde hükümete alternatif olduğunu ya da olacağını iddia eden tüm siyasi partiler iyi bakmalı.

Türkiye’de iki kutuplu bir siyasetin olduğunu düşünürüz. Ve de bu düşüncemize de son yıllarda iyice hatları belirginleşen Cumhur ve Millet İttifakını dayanak yaparız.

Bu tablo ise aslında giderek 3 kutuplu bir siyasetle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Hiçbiri İttifakı!

Türkiye’nin sorunlarını kim çözer sorusuna genel toplam üzerinden baktığımızda her 3 kutbu oransal olarak da görüyoruz.

Ülkeyi Cumhur İttifakı’nın lokomotif partisinin iyi yönettiğini/yönetebileceğini düşünenlerin oranı %32,1.

Millet İttifakı’nın daha iyi yönetebileceğine inananların oranı %26 (CHP ve CHP’li diğer seçenekler toplamı %19,5, İyi Parti, HDP ve diğer seçeneklerle birlikte %26)

Hem AK Parti yönetemez/yönetemiyor diyen hem de muhalefetten bir parti gösteremeyenlerin oranı %36,2 (Hiçbiri diyen 32,8, Fikrim yok diyen 3,4 birlikte)

Siyasi çaprazlarla kafanızı daha fazla karıştırmaya niyetim yok!

Ancak Hiçbiri Partisi’ne biraz yakından bakalım isterim. Kim bunlar?

Cinsiyet bazında kadınlar ağır basıyor. Tabi ki gençler… 35 yaş altı gençler. 18-35 yaş arasında hiçbiri cevabı %60-65 aralığında…

24 Haziran’ın Cumhur İttifakı seçmeninden %5’lik bir kitle.

CHP seçmeninin %43’ü…
İyi Parti seçmeninin %48’i..
HDP seçmeninin %36’sı…

İzmir’den bakıldığında tablo bu kadar net ve de hazin.

Umutsuzluk diz boyu! İzmir’de iktidar olan Hiçbiri Partisi…

Bu umutsuz tabloya sadece muhalefetin değil iktidarın da yakından bakması gerekiyor. İzmir gibi siyasete yıllarca yön vermiş bir kentin %36’sı ülkeyi daha iyi yönetecek bir parti gösteremiyorsa bu tıpkı 3 Kasım 2002 seçimlerindekine benzer bir sürecin yakın olduğunun işaretidir.

Belki de bugün sıkça dillendirilen siyasette üçüncü yol dedikleri senaryoların gerekçesi bu tablodur.

Muharrem İnce’yi yollara düşüren Ali Babacan’a, Ahmet Davutoğlu’na parti kurduran ve dahi pek çok siyaset kurdunun iştahını kabartan tablo…



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/hicbiri-partisi/15114