Barolar
Metin ÖNEY

Her zaman ve zeminde ifade etmeye çalıştım:

Demokrasi, kurumlar ve kurallar rejimidir.

Kurumların başında:

Siyasi partiler gelir…

Sonra:

Sivil toplum kuruluşlarıdır…

Meslek örgütleridir…

Basın kuruluşlarıdır…

Ve diğerleridir…

***

Barolar çok önemli bir meslek örgütüdür…

Sadece meslek örgütü müdür?

Elbette hayır…

Barolar, Hukuk Devleti’nin temel unsurlarındandır…

Çünkü:

Muhakeme (mahkeme) her rejimde vardır…

İddia da her rejimde vardır…

Savunma ise sadece Demokratik Hukuk Devleti’nde mevcuttur…

Savunma hakkı yoksa; hukuk da yoktur, hukuk devleti de yoktur…

İşte Baro böylesine çok önemli bir meslek örgütü olduğu gibi aynı zamanda Hukuk Devleti’nin de ayrılmaz bir parçasıdır…

Diğer bir deyişle olmazsa olmazıdır…

***

Şimdi:

Yazacaklarım sadece teorik bilgiler değil, sıkıyönetim mahkemeleri de dahil uzun yıllar giydiğim en güzel elbise olan ve düğmesiz cübbe ile savunma hakkının kutsallığına gölge düşürmeden uygulamış bir eski uygulayıcı olarak, dikkate alınarak okunması en büyük temennimdir…

***

Basından takip edebildiğim kadar Barolar’ın statüsü ile ilgili iktidar tarafından bazı yeni düzenlemeler yapılmak istendiği bilgileri var...

“Alternatif Baro” gibi…

Baro seçimlerinde de bazı değişikliklerin yapılacağına dair...

Konu netleşmediği için ayrıntılı bir yorum mümkün değildir.

***

Ancak:

Öncelikle meslek örgütlerini değil denetim altına almak, daha da demokratik bir yapıya kavuşturularak, demokrasinin “çoklukçu ve fakat tek sesli” değil, tam tersine “çoğulcu ve çok sesli” bir yapıya kavuşması sağlanmalıdır…

 

Hele adeta “parçala ve hükmet” sistemi ile meslek örgütlerini “alternatifli” hale getirip denetim altına almak, Hukuk Devleti’ne ve Demokrasi’ye verilecek en büyük zarardır…

 

Hukuk insanı, meslek örgütü eliyle demokrasi ve yasalar için sesini çıkaramaz hale gelirse kim sesini çıkaracaktır veya çıkarabilecektir?

 

Baroların ve hukuk insanının ses vermesi, aynı zamanda iktidar için de büyük bir imkandır, çünkü yanlışlardan dönmeyi bu uyarılar sağlayacaktır…

 

Birey, bireyin hak ve özgürlüğünü engelleyemez…

Ancak Devlet engeller!

İşte bu noktada yani Devlet’in bireyin hak ve özgürlüğünü engellediği noktasında hukuk insanı ve barolar devreye girecek ve bu engellemeleri engelleyecektir…

 

Toplumun hukuk sesi barolardır…

 

Bu sebeplerle, Savunma Hakkı’nın ve savunma mesleğinin bir takım yasal düzenlemelerle işlevlerinden ve özgürlüğünden mahrum

edilmesi kimseye yarar sağlamaz…

***

Cübbe niçin düğmesizdir?

Cevabını hemen herkes biliyor ama tekrarda fayda vardır:

Cübbe ve cübbeyi giyen hiç kimsenin önünde iliklemez ve iliklenmez...

Bilinen bir hikayedir:

Ünlü bir avukat, ömrünün son yıllarını zor şartlar altında geçirir.

Ziyarete gelen meslektaşları:

“Üstat, sen isteseydin ayaklarına altınlar serpilirdi…” derler…

Avukatın cevabı bütün zamanlar için muhteşemdir:

“Altınları almak için eğilmem gerekirdi…” der...

***

Ve unutulmamalıdır ki:

Hukuk ve adalet ve doğal olarak savunma, herkese ve her zaman gereklidir.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/barolar/14675