EYT’linin durumu şimdi daha acıklı
Mehmet KARABEL

Türkiye’nin bir “EYT” gerçeği var...

“EYT”, onların kod adı...

Açık hali:

“Emeklilikte Yaşa Takılanlar”...

Hikayeleri acıklı...

Bugünkü iktidara kulak verirseniz...

Dertlerinin “ilacı” yok!

Şu “Koronalı Günler”de...

Acıları daha da katmerlendi...

Neden derseniz, tablo şu:

**

Önce EYT bilgilerimizi tazeleyelim...

1992’de, Demirel Hükümeti...

Seçmen kapmak için emeklilikte yaş sınırını kaldırdı...

18 yaşında işe başlayan kadınlar, 20 yıl çalışarak 38 yaşında...

Erkekler ise...

25 yıllık çalışma ile 43 yaşında emekli olabilecekti...

O günkü adıyla SSK, az daha zarardan çöküyordu...

Arkadan gelen koalisyon hükümeti...

Türkiye’nin sosyal politikaları son nefesini vermesin diye...

1999’da, emeklilik için...

Kadınlara 58, erkeklere 60 yaş sınırını getirdi...

Ve...

Yasayı geriye doğru işleterek...

“Yaş Akdi” düğmesine bastı...

Bu da, ister istemez...

O tarihte çalışanların emekliliğini 2 ila 17 yol arasında öteledi...

Türkiye büyük bir şok yaşadı!

En büyük mağduriyeti...

Şu sırada 45-50 yaş aralığında olanlar yaşamaya başladı...

Çünkü...

Ne emekli olabliyorlar...

Ne de patronları tarafından (yaşları gereği) tercih edilen çalışan olabliyorlardı...

Tek istekleri vardı:

“1999 öncesinde işe başlayıp 5 bin gün çalışmış olanlar, yaş şartına takılmadan emekli olsun...”

Ankara dinlemedi...

Eylemler, gösteriler para etmedi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört ay önce son noktayı koydu:

“Seçim kaybedeceğimizi bilsem yine de yapmam...”

**

EYT’lilerin derdi...

Şu sırada “Koronalı Günler”de katmerlendi...

Salgın belası yüzünden...

İşten çıkarılanlarla birlikte...

EYT’lilerin sayısı bir anda katlandı; daha acıklı hale geldi...

Manzaraya bakar mısınız?

Orada burada “gündelik”le çalışmak zorunda kalan EYT’li...

Şimdi...

Her zamankinden daha sıkıntılı...

Mesela...

Yaşından dolayı kurumsal bir yerde iş bulamadığı için...

Günlük çalışıp, günlük kazanan...

İnşaatlarda... Kahvelerde... Çarşıda-Pazarda... Tuhafiyecide...

(Örnekleri çoğaltabilirsiniz...)

Çalışarak hayatını sürdürmeye...

Eve ekmek götürmeye çalışan EYT’li...

Şimdi tamamen çaresiz...

Çünkü...

Hepten iş bulamaz hale geldi...

Neden?

Çünkü, çalıştığı yer ya kepenk indiriyor ya da bu güne özel, önce ekmek verdiği ileri yaştaki EYT’liye veda ediyor!

İşte o EYT’liler var ya...

Şu sıkıntılı günlerde...

Aziz Nesin’in himayesindeki gibi...

“Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” vaziyetinde olduğu için...

Devlet Baba’nın şu sıralarda verdiği yardımlardan bile...

Ne yazık ki faydalanamıyor...

Acaba, diyorum...

Devlet Baba, geçici de olsa hiç mi bir “destek planı” yaratamaz EYT’liler için?

En azından...

Sadece şu “Koronalı Günleri” atlatıncaya kadar...

EYT’lilere “mutlu eden” bir sürpriz yapılamaz mı?

Hele hele...

Bunca “bağış desteği”nin göğsümüzü kabarttığı günlerde...

Nokta...

Sonsöz: “Bir çok kez hayaller başlangıçta imkaknsız görünür, daha sonra yeterince istekli olunursa sonunda kaçınılmaz hale gelir... / Anonim...”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/eyt-linin-durumu-simdi-daha-acikli/14432