Kemeraltı neden farklı?
Engin ÖNEN

Anadolu’da ve hatta Yunan adalarında hep bir benzerine rastlarsınız. Osmanlı tipi çarşı… Ama Kemeraltı hepsinden farklıdır… Tarihi, sosyal ve kültürel açıdan hepsinden zengindir…

Şehirleşme serüvenimiz ve kapitalizmin aldığı hale göre dönüşümler geçirdi elbet. Hoyrat ve barbar şehirleşme sonucunda pek çok mekan telafisi imkansız zararlar gördü. Hanlar, hamamlar, ibadethaneler ucube yapılar tarafından baskı altına alındı. Bazıları ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden kaderine terkedildi adeta…

***

Geçen hafta İzmir Tanıtım Vakfı ve İzmir Kalkınma Ajansı’nın ortaklaşa düzenledikleri bir çalıştaya katıldım. “Tarihi İzmir Rotaları Çalıştayı” konulu bu toplantı, tam da konusuna uygun bir mekanda gerçekleşti. Portekiz Sinagogu’nda… İlk defa gidiyordum bu mekana. Diğerlerinin en azından yerlerini biliyordum. Ama Portekiz Sinagogu’na ilk kez gittim…

EGİAD ile Musevi Cemaati tarafından restore edilip, bu türden etkinliklere tahsis edilmiş.

Neredeyse 100 kişinin katılımı ile gerçekleşti Çalıştay. Akademisyenler, dernek ve oda temsilcileri, yerel araştırmacı ve tarihçiler farklı masalarda Kemeraltı’nın dününü, bugününü tartıştılar…

Tema ve konu başlığı çoktu doğal olarak. Tarih, mimari, gastronomi, ticaret, sosyal hayat vb.

***

Konu rota olunca, ister istemez yer adları da masadaydı.

Yer adları ile fazla oynuyoruz… Makul düzeyde değişimler kabul edilebilir ama makulün sınırı ya da ölçüsü nedir? Yer isimleri, o yerin kimliği ve tarihi ile bağlantılı olmalıdır her şeyden önce. İki bin bilmem kaç sokak, bir sokak tarifidir ama kimlik değildir. Bir sıra numarasıdır…

Milli Kütüphane Caddesi’nin Nadir Nadi Caddesi olması makul değil bence. Nadir Nadi ismi verilecekse, ona uygun bir yere verilmeli. Oysa Milli Kütüphane, bu şehrin çok özel bir mimari ve kültürel değeridir. Onu değiştirmemek lazım…

Birinci Beyler, İkinci Beyler sokakları vardı. Şimdi olmuş 845, 846. Ne anlamı var? Yok. Sadece sıra numarası. Beyler sokakları doktorların, eczanelerin, röntgen ve laboratuvar tesislerinin olduğu yerdi. Şimdi sağlık sektörü Alsancak’ta artık…

Havra Sokağı adı, iyi ki değişmedi. Çünkü ismi değiştirince, o mekanın belleğini de siliyorsunuz. “Tepecik” yerine “Yenişehir” demekle, “Karantina” yerine “15 Temmuz” demekle, sadece bir isim değiştirmiyor, aynı zamanda şehrin hafızasına da zarar veriyorsunuz. Yenişehir adını verecek yeni yerleşimler bulabilirsiniz oysa ki…

***

Tabii ki, bir yerin kimliği sadece geçmişi değildir. Nasıl ki kentler dönüşüyorsa kimlikler de değişir. Ama yaşadığımız şey, kimliksizleştirme...

Bir şehir veya semtin değeri, sadece turistik ya da piyasa değeri ile ölçülmez. Aynı zamanda hemşerilerine/ahalisine sağladığı maddi ve manevi doyum da bu değere dahildir…

Kemeraltı, İzmir ve Ege bölgesi için çok özel bir sosyal ve kültürel mekan. Halen öyle…

Başka bir yazıda örnekler ve anılarla devam edelim…



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/kemeralti-neden-farkli/14168