|
|
Geçen haftaydı… Cumhurbaşkanı Erdoğan… Beştepe’deki engelli memur atama töreninde konuşuyordu… Bi’an durdu… Kısa bi’sessizlik ve arkasından şöyle dedi? “Bakın gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor... Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar... Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da evde kalıyor... Böyle bir şey olabilir mi?” Bu sözler… Sosyal Medya’da deprem etkisi yarattı… Gençlerden toplu bi’şekilde “acıklı cevap” geldi: “Çünkü para yok!” *** Cennet ülkemin… “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” diye… Yüzbinleri ilgilendiren bi’derdi varken… Şimdi bi’başka tosun gibi “EYT”si oldu… O’nun adı da… “Evlilikte Yaşa Takılanlar…” *** Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği sorun… Türkiye için yeni değil… Eskiden de evlilikler çok erken yaşta olmuyordu… Askere gitsin gelsin; baş göz edeceğiz inşallah… sözleri… Kırsal’da yaşayanlar için pek geçerliydi… Kent’te doğmuş, büyümüş erkeğin… İş bulması, askere gitmesi… Düğün dernek için elinin biraz para tutması gerekiyordu… O zamanlara dikkatli bakıldığında… Haklı olarak evlilikler… Yaş 25-28’e doğru yürümeye başladığında gerçekleşiyordu… O zaman da kolay değildi evlilik… Bugün de kolay değil… Dünya evine girmek eskiden de büyük masraftı… Bugün de büyük masraf… Sadece bi’minik fark var… Bugünün gençleri evlenmeye karar verdiğinde… Her ikisinin de… Mecburen “çalışması”, dolayısıyla “eve ekmek getirmesi” gerekiyor… İyi de… Ekmek nerede? Üç yıldır iş arayan üniversite mezunları var… 15-24 yaş arasındaki genç nüfusta işsizlik… Yüzde 25’te demirlemiş durumda… Bu ne demek? Bu eğitimli her dört gençten biri hala iş arıyor demek! *** İşin bi’de matrak tarafı var… Cumhurbaşkanı, evlenemeyen gençler için… “Bu gidişle evde kalacaklar…” dedi, ya… İşte bu masum ama çok yerinde tespiti… Fırsat bilen şarlatanlar… Bekarlar için dua paketleri satmaya başladı… Bazı TV’lerde şakır şakır reklamı dönüyor… Aklınız durur… “Kısmet Açma Duası”, sadece 129 TL. Evinize kargoyla gelen paketin içinden dualar çıkıyor… Birini üstünüzde taşıyorsunuz… Diğerini eve asıyorsunuz… Üçüncüyü ayak basmayacak bir toprağa (mezarlık olabilir) gömüyorsunuz… Sonuncusunu yakıp küllerini denize savuruyorsunuz… 20 gün kadar bekliyorsunuz… Bir anda karşınıza “kısmetiniz” çıkıyor… Bir “Dünya Evi İstismarcılarımız” eksikti… O da oldu… “Alo Fetva” hattı bile, öyle bıkmış ki şikayetlerden… “Biz her yanlışı düzeltemeyiz, insanlarımız da inanmasın!” diyor… İyi de… Ha’di muskalarla filan buldun kısmetini… Nasıl doyuracaksın o kısmetin karnını? Doyuramazsın… Doyuramadığın içindir ki… Özellikle… Memleketin yarısının yaşamak için can attığı İzmir’de… Dört yıldır… Boşananların sayısı… Evlenenlere bi’ayak boyu fark atıyor! *** Benim cankuş bi’arkadaşım var… Oğlunu başgöz etti; kız tarafı düğün istedi… Yapma da göreyim seni… Maliyeti peçeteye not aldım; benim nevrim döndü… Beyaz eşya: 12 bin… Mobilya: 35 bin… Düğün salonu kirası: 20 bin… Kıza alınan takılar: 25 bin… Ivır… Zıvır: 10 bin… Topla, yukardan aşağı… Yuvarlak hesap; tam; 102 bin TL. Üstelik bu zamanda! *** Yeni istatistikler müthiş dikkat çekici… Yalnız Türkiye’de değil… Dünya genelinde gençler… Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı erteliyorlar! Ve ne ilginçtir ki… Tek başına yaşamayı tercih etmeye başladılar… Bu iyi bi’şi mi? Asla… Ama, an itibarıyla hayatın gerçeği bu… *** Bitiriyoruz… Böyle giderse… Evlilik yaşı erkeklerde 40’ların üstüne bile çıkar… Her gün her şeye zam gelmeye devam ederse… Cebindeki maaş… Ayın 15’i gelmeden erirse… Önce düğün-derneklerin sayısı giderek azalır… Sonra da… Korkarım ki… Mevcut yuvalar çatırdamaya başlar… Nokta! Sonsöz: “Evlilik, her akşam yattığında ve her sabah uyandığında yastığın diğer ucunda yatanı görünce onun hala orada olduğuna şükredebilmektir… / Anonim…”