Naklen yayınlanan meclis toplantısını izlerken, tırnaklarımı yedim.

Sonuçta karar, oyçokluğuyla alındı.

O para, İZTAV'a aktarılacak.

O halde üzerinde neden duruyorsun, neden kaşıyorsun, diyenler olabilir.

AKP'li Meclis üyelerinin, 31 Mart'tan itibaren İzmir için birlikte hareket etmelerini takdirle karşılamıştım.

"Ne kadar güzel bir tablo! İşte İzmir farkı" dedim, defalarca...

Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına oturduğu günden beri, AKP Partili Meclis üyeleriyle tartışmadı.

İki grup arasında var olan, son derece seviyeli ilişki, İzmirlilerin de çok hoşuna gitmişti.

Hatta Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ile birlikte Ankara'ya gidip, İzmir'in onay bekleyen projelerinin startının verilmesini sağlamaya bile karar vermişlerdi.

Pek çok karar, oybirliğiyle geçiyordu.

Ya şimdi?

Şapka düştü, kel göründü.

Gerçek yüzler ortaya çıktı.

Şemsiye ters döndü ve İzmir'in faydasına olacak bir karar için bile gözlerini kırpmadan "ret" der hale geldiler.

İşte bu yüzden şaşkınım.

***

Malum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hükümet yanlısı vakıflara oluk oluk para akıtma geleneğine son noktayı koydu.

Musluğu kesiverdi.

Acaba Özgür Bey ve arkadaşları da bilinçaltlarına yerleştirdikleri "intikam" duygusuyla mı hareket ettiler acaba?

İmamoğlu'nun kararının acısını Soyer'den mi çıkarmak istediler?

İzmir'in tanıtımı için oluşturulan...

Üstelik sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin değil...

İzmir Ticaret Odası'nın, EBSO'nun, ÇEŞTOB'un da yönetiminde yer aldığı İZTAV, parayı yasadışı işlerde mi kullanıyor?

Varsa böyle bir iddianız, yargıya gidersiniz.

Yoksa...

Lafı hiç kıvırmadan...

Eveleyip gevelemeden...

Yok efendim, biz paranın aktarılmasından rahatsız değiliz de...

Ya ileride bilmem ne olursa...

Biz de isteriz İzmir'e 1 milyon değil de 15 milyon turist gelmesini...

Gibi laf salatası yapacağınıza, o paranın aktarılması kararına "evet" derdiniz.

***

Daha düne kadar vakıflarla içli dışlı olan zihniyetin...

Devletin parasını oralara harcamakta tereddüt etmeyenlerin...

İzmir'in tanıtılmasını amaçlayan İzmir Turizm Tanıtma Vakfı'nın varlığından rahatsız olması, manidardır.

Evet; vakıftan vakıfa fark var.

İZTAV, cümle alem biliyor ki, İzmir'e daha çok turist getirmeyi, kentin potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyor.

İzmir'in dünyaya tanıtılması, turizm pastasından daha fazla pay alması için çalışmaktır.

Bu düşünceye, bu plana, bu hedeflere karşı çıkmak, İzmir'e ihanetten başka bir şey değildir.

İZTAV'a para aktarılmasına karşı çıkan AK Partili Meclis üyelerine hatırlatmak isterim.

İZTAV var ya, İZTAV...

İstanbul BŞB'den teslim aldığı 74.3 milyon lirayı nereye harcadığı bilinmeyen TÜGVA'ya benzemez.

Türkiye'nin çocuk istismarıyla tanıdığı ENSAR Vakfı'na hiç benzemez.

16.6 milyon lirayı kasasına indiren Okçuluk Vakfı ile de bir benzerliği yoktur.

İzmir Büyükşehir'in İzmir için harcanacak, Okçuluk Vakfı'na aktarılan paranın yarısı kadar parayı bile bu kent için fuzuli görüyorsunuz ya...

Ne diyeyim size bilemiyorum.