Dolduruş
Rifat ÖZER

Bu sırlarda internette yoğun biçimde prostat reklamları var da...
Doğruysa eğer...keşke Stalin de 
bunları görmüş olsaydı !

Dünyanın en acımasız diktatörlerinden biriydi... Stalin.
Din eğitimi almış, papaz yetiştirilmiş...
Ataist  olmuş !
Binlerce de papaz öldürtmüş.
Toplama kampların da da, 
Bir milyona yakın insanı öldürtmüş...

Kırım’daki Tatar’ları...
İkinci dünya savaşında Almanlara yardım ettiler diye, Sibirya’ya sürmüştü 1944’de.
Daha yeni yeni dönmüşlerdi, 
Kırım’ın Simferepol kenti çevresine.

Troçki’yi bile yaşatmadı.
İstanbul’a... Meksika’lara sürdürdü.
Mercader, buz baltasıyla kafasını yararak öldürdü !

Lenin doktrinine de  hep bağlı kaldı.
Planlı ekonomi ve endüstrileşme ile,
Köklü değişikler yaptı ama !

Oysa... Rus bile değildi.
Bir Gürcü idi.
Rusça’da “ çelik “ anlamında Stalin adını kullanıyordu.
Tam da adının... adamıydı !

Nükteliydi de...
Bir Mareşalinin çok sayıda bayan hayranı olduğunu öğrenince ;
‘Ne yapmalıyız... imrenmeliyiz.’ ! demişti.

Bizden de bir nükte...
Bir Avukat arkadaş anlatmıştı,
Uzun yıllar önceydi...
Kadınlar arasında hakaret davası olmuş,
İki üç kadın  bir avukatla arkadaşlık kurmuş, 
Birbirini öğrenince de... 
Aralarında kavgalar, hakaretler başlamış !

Hakim onları dinlemiş dinlemiş... 
Sonrada cüppesini geriye atıp , arkaya yaslanmış, demiş ki...
‘Yaa... şu avukata hayran oldum. 
Bir gelse de görsem,
Bunların üçünü nasıl idare etmiş‘ !

Stalin...
Beyin kanamasından öldü 1954’de.

Prostat hastası mıydı ?
Prostat bir hastalık.
Tanımını doktorlar yapar da,
Biz bakalım... Stalin’e !

İspanyol Carlos Ruız Zafon “ Rüzgarın Gölgesi “ romanında yazıyor...

Taksinin ön koltuğunda oturan müşteri şoförle sıkı bir sohbete başladı.
Şoför bir Stalin hayranıydı. 
Hayat hikayesini anlatmaya başladı.
Ballandıra ballandıra... anlatıyordu.
Yolcu da,  arada tarihi bilgiler katıyor,
Onu daha da... şevklendiriyordu !

Yolcu şoföre,  “ Stalin bir Malta eriği yuttuğundan beri prostat sorunu çekiyormuş... Ama birileri ona Enternasyonali mırıldanırsa... 
Ancak yapabildiğini ! duydum “ demiş.

Taksici : “ Faşist bir propaganda o. Yoladaşımız... bir boğa gibi  attırıyor ! 
Volga nehri o hacme sahip olsa,
Başka ne ister “ diye... heyecanlı heyecanlı cevaplamış.

Tanık olduğumuz bir hikaye...
Hayal Kahvesinde karşılaştılar bir gün.
Karakulak :  ‘ İbrahim abi... prostatın nasıl ‘ diye hınzırca sordu !
İbrahim Bey,  ‘ Sen kendine bak.
Ben... Bir km  attırıyorum ‘ !

Dolduruşa getirmeler...
Dolduruşa  gelmeler...

Siyasette de öyle çok ki,
Şu sıralar kurmacalar...
İzmir’de büyük sol parti içinde,
Durduk yerde !

İyi Pazarlar...



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/doldurus/13572