Her şey unutulacak, akıllarda bu foto kalacak!
Mehmet KARABEL

Bu nasıl “tartışma” programı? diyenler…

Çok haklı…

Soru havada kalıyor, cevap gecikmeli arkadan geliyor?

Böylesi canlı yayınlarda…

Bir aday, diğerinin sözünü kesmez ise…

Öbürü de…

“Sen bunları yapmadın mı arkadaş?” diye köpürüp…

Dolambaçlı cevabı yüzüne vurmaz ise…

Ve dahi…

O canlı yayın “harman yerine” dönmez ise…

Gaydiri gubbak cevaplarla…

“Mal varlığı sorusu” havada kalırsa…

Vatandaş TV’den izlerken…

Duydukları karşısında…

Muzip bakışlar fırlatmaya başladılar ise…

O tartışma programının adı…

Olsa olsa…

“Hoş geldin, beş gittin” canlı yayını olur…

***

Böylesi TV yayınlarında…

“Ben sana hayran, sen cama tırman” konsepti…

Tarihe karışmıştır…

Moderatörle ilgisi yok…

Her iki aday…

Yıllar önce (TV’nin siyah-beyaz dönemlerinde) olduğu gibi…

Serbest bırakılıp…

Çatır çatır tartışamıyorsa…

Heyecanın adı var, kendisi yoksa…

Neye yarar böyle bir canlı yayın?

***

İzlerken kafaya taktıklarım var…

Naçizane sıralayayım:

***

Mesela…

“Oyları kim çaldı?” sorusunun cevabı…

“İnlere-cinlere” kaldı!

İnşallah 23 Haziran gecesi öğreniriz!

***

Devlet’in ajansı, yine filmin “kötü adamı” oldu; AA’yı Binali Bey bile kurtaramadı…

***

Aynı zarfın içindeki üç oy “temiz”, biri neden “mundar” belli olmadı… İmamoğlu’nun cebinden 20 TL.’lik banknotu çıkarıp, “Demek ki, bunun 5 TL.’si sahteymiş” esprisi şahaneydi!

***

İstanbul’u yönetmeye talip olan Binali Bey, neden “İzmir-İstanbul arası 2 saat 10 dakikaya inecek!” dedi; çok merak ediyorum…

***

Ordu’daki “VIP Arbedesi” soruldu da n’oldu? Yarın kimse o olayı hatırlamayacak ama bi’zamanlar THY İstanbul Atatürk Havalimanı’nın apronunda deve kestirmişti! Aradan 13 yıl geçti hala dillerden düşmüyor!

***

“Mal Varlığı” sorusuna gerek yoktu!

Cevapları tam olarak anlayan var mı?

***

Binali Yıldırım’ın, “Bi’kere bu gençler benim kankam… Onlara 10 GB internet bedava olacak” sözleri; Türkiye’de siyaset ile karışık hizmetin geldiği son noktaydı… Üzerinde gülümseyerek durmak lazım…

***

Canlı yayını sunan gazetecinin…

Finalde iki adaya birden dönüp, ayrı ayrı “Moderatörlüğümü beğendiniz mi?” diye sormasına ilk kez tanık oluyorum… Allah, tekrarından saklasın…

***

Gecenin süper önerisi, İmamoğlu’ndan geldi… “aile boyu hatıra fotoğrafı”na dikkatli bakın…  Özellikle de, o fotoğrafa sığanların gözlerine dikkat edin… Okuyabilecek misiniz bakalım, o içten bakışları?

***

Dün geceki canlı yayından aklınızda ne kaldı?

Mesela…

Sunucu, yaptığı iş için, “Bu bir milli görev” dedi…

Ancak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Aynı gün, hatta birkaç saat önce…

23 Haziran için son olarak ne demişti?

“Bu seçimde İstanbul’da sadece vitrin değişecek!”

Bütün bu hengama…

Acaba sadece “vitrin” değiştirmek için mi?

Bu vitrin benzetmesi bence Binali Bey’e sorulmalıydı?

***

Gecenin özeti şudur…

Çoğu izleyiciye göre…

Bunca tantanadan sonra…

Bu canlı yayında, dağ fare doğurmuştur!

2.5 saat izledikten sonra…

23 Haziran sabahı sandık başında fikrini değiştiren İstanbullu çıkar mı, vallahi kuşkuluyum…

Nokta!

Sonsöz:  “Vicdani sonuç belli… Ama 10.5 milyon İstanbullu ne yapar; orasını Allah bilir?”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/her-sey-unutulacak-akillarda-bu-foto-kalacak/13363