Gazi’nin İzmirli son çocuğu
Nedim ATİLLA

Yıl 1948… İsmet İnönü Cumhurbaşkanı… Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nın etkisinden henüz kurtulamamış. Yoksulluk diz boyu ama iki küçük kız özel bir yasa ile müzik eğitimi almak üzere yurtdışına gönderiliyor.Piyanist İdil Biret ve kemancı-viyolacı Suna Kan…  Çünkü sanata değer vermek Cumhuriyetimizin temel hedeflerinden biri…

Çünkü Mustafa Kemal’in Büyük Millet Meclisi açış nutuklarında ısrarla vurguladığı Sanat Devrimi sürmektedir. Atatürk bu konuşmalarından birinde Türk toplumunun en belirgin niteliğinin “güzel sanatları sevmek ve onda yükselmek” olduğunu söylüyor. Bir başka açılış konuşmasında “Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir” diyen Atatürk, genç Cumhuriyetin sanat devrimini tanımlıyor.

1936’da Ankara’da Devlet Konservatuvarı kuruluyor. Bir yandan uluslararası değerdeki millî eserleri severek repertuarına alan Türk virtüözleri, diğer yandan modern Türk bestecilerinin yazdığı eserleri dünyaya tanıtmayı da bir kültür hizmeti olarak benimsiyor. Türk senfonisi, Türk sonatı, Türk oda müziği ile Türk operası, böylece uluslararası repertuara giriyor. Avrupa’nın Amerika’nın belli başlı editörleri, Türk bestecilerinin eserlerini de basmaya kendiliklerinden talip oluyorlar.

Piyanist İdil Biret ve kemancı-viyolacı Suna Kan…Çok küçük yaşlarda yetenekleri LazarLevy ve HermanScherchen gibi üstatları da hayrete düşürmüş olan bu iki küçük Türk sanatçının gereği gibi yetiştirilebilmeleri, ancak 1948 yılında Büyük Millet Meclisince kabul edilen 5955 sayılı kanunla mümkün olmuştur. Yasayı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü özel çabayla çıkarmış.

“İdil- Suna yasası” denilen özel yasayla, İdil Biret ve Suna Kan'dan sonra, Gülsin Onay, Verda Erman, Hüseyin Sermet, İsmail Aşan, Fuat Kent, Selman Ada, Ateş Pars, Nevbahar Aksoy, Neveser Aksoy, Tunç Ünver, Bedri Baykam, Tuluyhan Uğurlu gibi, dünya çapında sanatçılarımız yetişti.

***

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı… Bugün size Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en küçük çocuğundan İzmirli Adil Kerem Ünal’dan söz etmek istiyorum. Olten Filarmoni’nin son konserinde izledim ve hayran kaldım….

Adil Kerem 2009 yılında İzmir’de doğdu… Kendisine alınan oyuncak orga olan ilgisi ile ve öğrenme hevesi ile 2017 yılında Esra Yüce’den 5 aylık piyano dersi aldı. Sadece 5 aylık eğitimi ile İtalya’daki Uluslararası Müzik Yarışması ConcorsoMusicaleEurepeo Don MatteoCalucciFasano’sında Türk Marşı – Mozart / Swan Lake – Tchaikovsky/  Mavi  Tuna – Johann Straus eserlerini seslendirerek yaşının üstündeki kategoride birinci oldu.

Evet yepyeni bir deha ile karşı karşıyayız…

Olten Sanat ile tanışmalarını değerli arkadaşım Fatma Olten’den dinledim. Şöyle anlattı hikayeyi: “Adil Kerem ve annesi bizim okulumuza bilgi almak için geliyor. O gün de okulda Olten Quartet konseri var. Şef de İbrahim Yazıcı… Turgay Erdener ve Selva Erdener de konseri izlemek için bizdeler. Tesadüfen Adil Kerem'i üçü birlikte dinliyor ve çok beğeniyorlar. İki gün sonra Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) seçmelerinde İbrahim Yazıcı ile Fazıl Say da jürideler. Tüm jüri hayran kalıyor Adil Kerem’e… Çocuğu İzmir'de olduğu için İbrahim Yazıcı’ya emanet ediyorlar.”

İbrahim Yazıcı son dönemin tartışmasız en iyi orkestra şefi. İzmirimiz için önemli bir kazanç… Tavırları ve sevimliliği ile gören herkesin hayran olduğu Adil Kerem’in önünde çok uzun bir yol var… Başarılarla dolu bir yaşam onu bekliyor, bize de onu izlemek kalıyor. Burada Olten Filarmoni’ye bir kez daha teşekkürler…

23 Nisan 2019’da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında böyle bir yazı yazabildiğim için ben de çok mutluyum. Kutlu olsun



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/gazi-nin-izmirli-son-cocugu/13195