İzmirli’nin kafasında hala soru işareti var mı?
Mehmet KARABEL

Seçime 15 gün kaldı…

Adaylar konuşuyor, İzmirli seçmen susuyor!

İzmirli neden “renk” vermiyor?

Takside, otobüste, tramvayda, vapurda…

Neden seçimi konuşmuyor?

Ya da…

En doğru ifade şekli ile…

Oyunun “rengini” seslendirmekten çekiniyor?

Bu sessizlik hayırlı mı, değil mi?

Hayırlı ise “hangi taraf” için hayırlı?

***

Mesela…

Beş yıl önceki yerel seçimde…

AK Parti adayı Binali Bey’e destek için…

Bu denli yoğun “Bakan Yağmuru” yaşadık mı?

Yaşamadık…

Ama şimdi, Zeybekci’ye destek için…

Bakanlar’dan biri geliyor, diğeri gidiyor…

Nihat Bey’in ihtiyacı var mı?

Bence hiç yok…

Neden?

Çünkü…

Konusuna hakim, projeleri hazır ve yeri geldiğinde espriyi patlatıyor…

O zaman…

Akla tek şey geliyor:

“Anketlerde mi sıkıntı var acaba?”

Öyle ya…

Sayın Cumhurbaşkanı daha bir hafta önce seslendirdiği…

“Anketlere inanmıyorum…” sözlerini açarken...

“Bazı anketlerin manipülasyon için kullanıldığına şahit olduk” demedi mi?

Dedi…

İyi de…

Bu anketler uzayda mı yapılıyor?

Eğer anketlere inanmıyorsa iktidar…

O zaman anket yaptırmanın anlamı kalmıyor ki!

O “hassas” soruyu, İzmirli gazeteciler…

AK Parti’nin İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’a da sordu…

Cevap çok temiz ve doğru:

“Anket kamuoyuna açıklanmak için yapılmaz…”

Nitekim…

CHP’nin de İzmir anketi / anketleri seslendirilmiyor…

Neden?

Acaba yolunda gitmeyen bi’şiler mi var?

***

Buradan şu çıkıyor…

En başta söylediğimiz “şey” oluyor…

İzmirli ağzına mühür koymuş…

Rengini belli etmiyor…

***

Önemli bir ayrıntı daha var!

Yine mesela…

Hamza Dağ vekil, İzmir CHP’nin son durumunu anlatıyor:

“15 puan da kaybetsek seçimi alırız mantığıyla belirlenen adayların İzmir’in geleceğine bir faydası yoktur… Bu İzmir’i çantada keklik görmektir… İzmir’i CHP’nin ithal vekillerinin kalesi gibi görenler, bütün dizaynları böyle yapanlar hak ettikleri cevabı 31 Mart günü alacaklar… İzmir’e bu kadar yanlış, hata ve hakaret edilmez…”

Neden vekil, İzmir CHP’yi…

An itibarıyla böyle özetledi?

Kaldı ki…

Madem İzmir CHP bu kadar “içler acısı” halde…

O zaman…

AK Parti’nin İzmir cephesi için “endişe” etmesine gerek yok…

Üstelik seslendirilen “o vahim” tablo…

AK Parti’nin işine yaramaz mı?

***

Bitiriyoruz…

Soru şu:

“İzmirli’nin kafasında hala soru işareti var mı?”

Olsa, konuşur…

Konuşmadığına göre…

Kendini tuttuğuna göre…

31 Mart’ı sessiz / sedasız beklemeye karar verdiğine göre…

Kararını vermiş…

Seçim bürosu açılışlarına…

Mahalle gezilerine…

Esnaf ziyaretlerine…

Bakıp, karar vermek yanıltır!

Adayın eşi “bebek bezi” hediye ediyor mesela…

Hangi İzmirli evine gelen o hanımefendiye kapıyı açmaz?

Siz…

Özellikle son günlerde…

Herhangi bir başkan adayı sokakları gezerken…

Balkona, “Ölümü gör çay içmeye gelmezsen” diye…

Pankart asan bir İzmirli gördünüz mü?

Üstelik…

Nezaket… Hoşgörü… Kalp sıcaklığı… Tanrı Misafiri…

Anlayışı…

İzmir’den başka nerede bu kadar içten ve yoğun yaşanıyor?

Nokta!

Sonsöz: “Gönülde şimdilik gam var; ey neşe… Şimdi gelme! Bir yerde misafir üstüne misafir olmaz! / Hz. Mevlana…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/izmirli-nin-kafasinda-hala-soru-isareti-var-mi/13045