|
|
Adaylar yola koyuldu… Pazarda domates, biber ve patlıcan satanları mı ararsınız yoksa Ramazan Ayına özel pide fırınından poz verenleri mi? Sosyal Medya aday çalışmalarıyla yıkılıyor. Şunlara bayıldım doğrusu, bir adayımız sabah erken kalkıp sosyete semtine gidiyor ve sokak hayvanlarına yiyecek veriyor, bir diğeri sahurda davul çalıyor… Bunlar bizlere tebessüm ettirse de aslında modası geçmiş seçim oyunları… Bir yaşlı teyzenin yanında poz vermek, bir çocuğun başını okşamak ya da evcil bir hayvanı konu mankeni yaparak fotoğraf vermek aslında seçmene ulaşan mesajlar değil. Hele hele çağımızda… Seçmen bu görüntülere alışık, farklı, yeni ve özel kompozisyonlar hazırlamak lazım. Bu kadar sık seçim yaşanan bir ülkede hep aynı görüntüleri vermek sizce geçerli olur mu? Siyaset, anlık reklam çalışmaları değildir, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iletişim becerisidir. Bu da benden size şifre… Eğer bunu sağlamışsanız kampanya başarınız yüzde 65’i yakalar… Diğer spot girişimleriniz de yüzde 35 ile sizi karşılar… Neyse, bu konu çok hassas… Fazla açılmadan değerlendirmenize bırakıyorum. *** Ramazan çok başka bir mevsim… Kendine ait hükümleri, yaşam anlayışı ve gelenekleri var… Halen daha sahur davetleri yaşıyor, bırakın iftar davetlerini… Paketler hazırlanıyor, dağıtılıyor ve insanın yüreği çok daha yumuşak… Yine de eski ramazanları arıyoruz, ama eskileri yaşatmayan da biz değil miyiz? Yani şunu demek istiyorum, yaşadığımız apartmanları birer mahalleye yani bizim o eski mahallelerimize çevirmek kendi elimizde… Bir kap yemek, hani komşumuza kokmuştur, oruçlular sevap olur düşüncesiyle paylaşılsa fena mı olur… “Ayşe teyze, müsaitseniz annemgiller size çay içmeye gelecek” diye komşumuza bir haber uçursak mesela? Neyse… Bu fikrimi de yarı da bırakıyorum, siz bilirsiniz yani biz biliriz… *** Bu arada özlemle seçim anketlerini bekliyorum. Elimde iki tane anket sonucu var. İkisi de birbirine çok yakın… Farklı bir sonuç ulaştırırlarsa, izin ölçüsünde sizinle paylaşacağım, şimdiden söyleyeyim… Hayırlı pazarlar efendim…