Renkler!..
Adnan SÖKMEN

"Hayattan rengi alın geriye ne kalır ki..." demişti, bir boya reklamında Tarkan...

Doğa gerçekten de bir renk armonisidir...

Yeşiller...

Maviler...

Sarılar...

Kırmızılar...

Pembeler...

Ve tüm renkler...

 

Hatta mehtaplı bir havada, gecenin en koyu siyahı bile muhteşem görünür ...

Peki doğada olduğu gibi insanda da renk ya da renkler varmıdır?..

 

Yok, yok!..

Ten rengi değil bahsettiğim...

Hele hele esmerler, kumrallar, sarışınlar hiç değil...

Mizacı gereği "renkli" olan eşref-ı mahlûkatları da kastetmiyorum!..

"İyi de arkadaş, ne demek istiyorsun" derseniz, şunu demek istiyorum...

 

Bence...

İnsanın rengi, hatalarıdır!..

Evet yanlış anlamadınız...

Aynen öyledir...

 

Çünkü, her insan başlangıçta boş bir tuvaldir!..

Sözünü ettiğim "hatalar" ise, o tuvalin üzerine sürülen rengarenk boyalardır...

Ve o boyaları da, kendi resmimizi yapmak için kendimiz kullanırız...

Yani tuval olduğumuz gibi, aynı zamanda da birer ressamız!.. 

 

Bunu da nerden uydurdun demeyin!..

Bakın!..

En keyif verici ve cezbedici şeyler; yani "renkli" şeyler, ya yasaktır ya da mekruh...

Doğru mu?..

Bana kalırsa, ki kalır: Doğru...

 

Benim ressamlığım, malesef çok kötüydü!..

 

Bu yüzden kimi zaman natürmort oldum, kimi zaman soyut, kimi zaman da bir portre!..

 

Yani deve miydim, kuş muydum anlayamadım!..

 

Baktım ki iş "Salvador Dali" kıvamında bir manyaklığa doğru gidiyor, paletimdeki boyaların hepsini çöpe attım!..

Çünkü renk seçimlerim de, resim yeteneğim de çok kötüydü...

 

Şimdi ne mi yapıyorum!..

"Karakalem" çalışıyorum...

Yani renksiz ama sade yaşıyorum...

 

Kısacası...

Bazen hayattan rengi alırsan geriye çok şey kalır...

Haa tabii, dengeli kullanırsan da ortaya muhteşem bir tablo çıkar...



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/renkler-/11222