Mavişehir’i neden sevmiyorsunuz?
Nedim ATİLLA

İktidar Partisi’nin 2002’den beri Karşıyaka, özellikle de Mavişehir’le arasının pek iyi olmamasını seçim ve referandum sonuçlarına bakarak açıklamak olasıdır… Yıllardır CHP’nin çok açık farkla kazandığı bir yer Mavişehir. Nedenlerinin hizmetle alâkası yok… Ancak özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemde yaptıklarına ve yapmadıklarına bakarak Mavişehir’le bir sorunu olduğunu düşünüyorum ama nedenini bilemiyorum… Ulaşım alanında son iki yıldır alınan kararlara bakınca kesin olarak gördüğüm şu: CHP’li Büyükşehir Mavişehir’i Sevmiyor…

Nerden başlasam, nasıl anlatsam?

En iyisi sorular sormak… İZBAN Mavişehir İstasyonu dış yürüyen merdivenleri ile dış asansörü son bir yılın kaç gününde arızasız olarak çalışmıştır? Aynı istasyonun mesela İzdeniz’in grevinin başladığı ve Büyükşehir Belediyesi’nin metro hatlarını önerdiği gün istasyon içi asansörlerinin kaçı çalışmaktadır? Kaçı arızalıdır?. Keza yürüyen merdivenlerin hangileri tam ve eksiksiz olarak çalışmıştır. İzah etsinler yayımlayayım…

***

Mavişehir İskelesi her seçim beyannamesinde yer almasına karşın neden bir türlü hayata geçirilememiştir? Bu mevzu hangi aşamadadır? İskele yapılması ciddi olarak düşünülmekte midir?

***

Bir gün baktık ki, durup dururken 121 nolu otobüsün hattından Mavişehir’i çıkarıvermişler. 821 nolu hattı koydular yerine, şimdi Tramvay bahanesi ile Karşıyaka’ya kadar göndermiyorlar. 227 ve 821 nolu otobüsleri bekle ki gelsin bu arada… Emeklilerin en sık kullandığı herkesin işini kolaylaştıran 121’i kaldırmayı sordular mı acaba insanlara?

***

Neyse ki “dolmuşlar” var diyorduk ki, şimdi de Karşıyaka İskele-Mavişehir hattını iptale kalktılar. UKOME kararları 15 Haziran’a kadar belediyenin sitesinde yayımlanmış. Daha sonra bir karar aldılarsa bilmiyorum. Siteye koyarlarsa öğrenirim. Son durum ne bilmiyorum yani…

Ama 8 Şubat günü toplanan Ulaşım Koordinasyon Merkezi UKOME’ye bir teklif sunulmuş. Teklifi kimin hazırladığı yazmıyor. Belediyenin “eski solcu” bürokratlarından birinin işi olduğunu düşünüyorum. Ben de onlardan olduğum için bilirim, eski solcuların en önemli özelliği empati becerilerinin olmamasıdır. Kendilerini başkalarının yerine koyamazlar ama başkalarının yerine karar almayı çok da iyi becerirler… Büyük olasılıkla bu teklifi hazırlayan arkadaş “Bu Mavişehir’de hep zenginler oturuyor, hepsinin iki-üç tane arabası var, dolmuşa ihtiyaçları yok” diye düşünüp karar verdi. Halbuki bilse o dolmuşları binlerce kişinin her gün kullandığını… Özellikle de kadınların…

Teklif, “Karşıyaka Tramvayının çalışmaya başlayacak olması nedeniyle Karşıyaka İskele ile Mavişehir arasında çalışan taksi dolmuş hattının iptaline” şeklinde… Çetin Emeç Toplantı Salonunda yapılan toplantıda “Konunun yeniden değerlendirilmek üzere gündemde kalmasına” oy birliği ile karar verilmiş. Aziz Kocaoğlu da 21 Şubat günü bu kararı onaylamış…

***

Yazılarda kendi derdimi anlatmayı pek sevmem. Bizim bir otomobilimiz var ama bende ehliyet hiç olmadığı için toplu taşım araçlarını kullanırım. Çevremdeki bir çok insan da Karşıyaka ya da İzmir yönüne giderken bu dolmuşları kullanır. Karşıyaka ve Bostanlı iskelelerine kadar dolmuşla gider, Bostanlı veya Karşıyaka çarşılarından alış veriş yapacaksa iner, yeniden dolmuşla döner. Alsancak- Konak yönünde bir yere gidecekse de dolmuştan iner vapura biner… Bizim hemşeriler kentlerine saygılıdırlar, araçla kente girmenin getireceği yükün farkındadırlar, otopark sıkıntısını bilirler ve kendi araçlarını zorunlu olmadıkça kullanmazlar…

Diyecekler ki “Tramvayı geçirdik ya”… Geçirdiniz geçirmesine de, şehir için hoş bir mobilya da oldu ama benim tramvaya binmem için en yakın durağa ulaşmama tam 1.2 kilometre var. Bu sıcaklarda beraber yürümek isteyen bürokrat varsa gelsin birlikte yürüyelim… Yağmurlu günleri düşünmek bile istemiyorum…

***

Yazının başında sıraladığım ve daha nicelerini sıralayabileceğim kararlar için halkın görüşü sorulmuş mudur? Benim haberim hiç olmadı.

Bu konuda yerel yöneticilerin ağzından hiç düşürmediği lafları sıralayalım şimdi. Yerel yönetimlerde demokratik katılım Avrupa Birliği’nin de öncelikli alanları arasında yer almaktadır;

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nda; vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkının demokratik bir ilke olduğu ve bu hakların doğrudan kullanım alanının yerel düzeyde olduğunun altı çizilmiştir.

Avrupa Kentsel Şartı”nda ise yerel demokrasi açısından yerel yönetimlerde halkın doğrudan katılımının sağlanmasının önemine dikkat çekilmiş ve kentte yaşayan yurttaşların temel hakları sıralanmıştır.

Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu”nda da katılım hakkına yer verilerek, kurum ve kuruluşlar arasındaki dayanışmanın esas olduğu kent yönetimlerinde; gereksiz bürokrasiden arındırma, yardımlaşma ve bilgilendirme ilkelerinin sağlanması şartı getirilmiştir.

***

CHP’nin yerel yönetimler programına bakalım şimdi:

Halkın yönetime katılmasını sağlayan ve demokrasinin etkin bir şekilde hayata geçirildiği  temel kurumlardan birisi yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerde temsilciler ve seçmenler arasında ulusal düzeye oranla daha doğrudan ve yakın ilişki olması katılımın etkililiğini artırır. Alınacak kararlarda yerel halkın bilgisine ve görüşlerine başvurulması, katılımının sağlanması çoğunluk ve eşitlik ilkelerinin hayata geçirilmesini ve etkili bir halk denetiminin gerçekleşmesini sağlar..

Hangi UKOME kararı için bu katılım aranmıştır?

***

Evet şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı’na Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu’ndan aldığım hakla diyorum ki, Mavişehir için alacağınız kararları bir de Mavişehirlilere sorun. Ankara’dan gelen son kararlara yaptığınız itirazda yanınızda olacak olan Mavişehirlileri zor durumda bırakmayın. Hayatımızı zorlaştırmayın… Lütfen.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/mavisehir-i-neden-sevmiyorsunuz/10749