Bir zamanlar birilerinin feto, öbürlerinin hocafendi dediği güç-kudret sahibi ajanı ziyaret etmek modaymış. Pamukşehirde de, adamın biri diğerine 'bak birader gel beraber hocayı ziyaret edelim, sen rektör ol, ben bakan' demiş!
Gel zaman, git zaman, keser dönmüş, sap dönmüş, hesap da dönmüş tabii! Elinden tutulup, rektör olan hain ilan edilmiş, hapse tıkılmış, elden tutup bakan olan, bakan kalmış, bulunduğu şehri parsel, parsel satınalmış. Satın alamadıklarını abilerine şikayet etmiş, ihbar etmiş! Memleketin ileri gelenleri bakmışlar ki bu işin sonu kötü, durduramazsak bu bizi de bize ihbar eder deyip korkmuşlar. Ne yapalım ne edelim derlerken, 'şu ele geçiremediğimiz şehir var ya, onu almaya gönderelim, alamayınca da alamadın deyip, sırtımızdan atalım' demişler.
Gerisi mi? Seçimden sonra.. :)