2100 yılına gelindiğinde bu şehir gökdelen şehri olacak. Şu anda süreci yavaşlatmaktan öteye gitmiyor gökdelen karşıtları. Enine değil dikine gidilirse daha fazla yeşil alan kalacağını anlayamamışsınız. Yoğun nüfuslu şehirler böyle olur ve olacak da. Tarım alanları da şehrin dışında olur. İzmir'i az nüfuslu çağdaş Avrupa kentleriyle karıştırıyor çoğu insan. Hiç alakası yok İzmir gibi şehirleri kıyaslayabileceğiniz şehir örnekleri Avrupa'da pek yok. Vazgeçin bu sevdadan. Mevcut mimari yapısı çok çirkin şehrin. Az katlı yapılar çok güzelmiş de şehir bir mimari mirasa sahip de yapısı bozuluyor gibi konuşmayın. Gayet çirkin ve berbat bir mimari anlayışı varmış bu şehrin. Şu anda yapılan yeni yapılar ve gökdelenler çok daha güzel. Gerçekten ezbere ve faydasız yorumlar çoğu yorumlar. Bu şehre 5 kat imarlı yapılar için hiç bir inşaat firması iyi bir şeyler yapmak için gelmeyecektir. Gerçekçi olun. Neye çözüm getiriyorsunuz o da yok. Belli ki hayatınız gerçekten İzmir'in gerçekleriyle geçmiyor. Trafik, hava kirliliği, çukur dolu yollar, berbat bir alt yapı, yağmur yağınca sel basan semtler, kontrolsüz göç, kaçak yapılaşmanın bitmemesi ve daha onlarca çözülememiş sorunlar var. Ama herkesin tek derdi "aman imar vermeyek". İstinye Park'a demediğini bırakmadı kimse. Şimdi herkes orada. Çevresini düzenledi, alt geçit yaptı bir şeye benzedi orası. Bina da gayet hoş bir mimari. Mimarlar Odası anlamaz bu işlerden. Bir çoğu hayatlarında doğru düzgün proje yapmamış veya yapamamış insan. 7 yıl önce devlet köprü yapayım dedi. Olmaz dedi bu arkadaşlar. Denizin altından geçecekti yarısı. Kordondaki İzmir'lilerin manzarası bozulurmuş, çevreye zarar verecekmiş köprü. Görün bakın bizim CHP hükümeti aldığında ilk iş köprü yapmak olacak. 7 yıl önce AKP yaptı dedirtmemek için binbir bahane uyduruldu. Şimdiye bitmişti köprü. Bir tane feribot aldılar da öyle idare ediyor iki yaka halkı. 24 lira feribota vereceğime köprüye verir 5 dakikada geçerdim karşıya. Herhalde insanların zamanı çok değerli değil o yüzden sıraya girmesiyle (aslında 5 dakikada geçilecek yolun) 1 saat sürmesine tamam dendi. Herkes militan gibi partici. Kimse plan proje bakmıyor sonra da trafikte birbirimizi yiyecek duruma geliyoruz. Şimdi gökdelen yaptırmazlar. 20 sene sonra yapılır. Olan süreci uzatmaktan başka bir şey değil. Sen dışardan yatırımcı çekemezsen fakir ve gelişemeyen bir şehir olmaya mahkumsun. Zorlu da gelecek, Doğuş da gelecek, sonra yurtdışından yatırımcılar gelecek. İzmir eski İzmir değil arkadaşlar, ciddi göç aldı ve herkesin söz hakkı eşit. Bakın çocuklarınız bir bir kaçmak istiyor bu şehirden. Neden diye sorun bir kere de... Emin olun oylamaya açılırsa bu durum, ezici bir üstünlükle onay alacaktır Zorlu. Bir de aşağılarda biri bu durumu hasta-doktor ilişkisine benzetmiş. Ne alakası var arkadaşım? Aynı havayı soluduğumuz, gezdiğimi ortak alanlarında yaşadığımız şehirle senin analojinin ne alakası var? Hayatta kalmak için sığınak birincil ihtiyaçtır ve herkes çat pat sığınak yapabilir kendine. Ama hastayı sadece doktor ameliyat edebilir. Herke çat pat evini döşüyor, boyuyor tadilat yapıyor. Kendini ameliyat etmiyor insanlar. İkisi bambaşka bir durum. Şu doktorların mesleğiyle bu tip durumları kıyaslamayın. Yıllarca okuyor pratisyenlik yapıyor da doktor oluyor insanlar. 4 yıl maket yapıp mimar olmakla aynı şey değil. İyi mimarları tenzih ederim. Onları zaten TED talk'ta dinliyoruz.