Hanzade hn eleştirinizde sonuna kadar haklısınız.
Bu artı bakiye yükleme standları kadar komik bir uygulama dünyanın hiç bir yerinde yok. Biniş yaptığınız yerde kartı okutursunuz, iniş yaptığınızda da turnikelerde kartınızı okutursunuz, düşmesi gereken tutar kartınızdan düşer, kartınızın bloke edilmesine gerek kalmaz, bununla birlikte parayı geri yüklemeyi unutma olasılığınızda ortadan kalkar. Yanımda istediğim kadar kişiyi de kartımla seyahat ettirebilirim.
Ayrıca izmirim kartı olan vatandaş 2,86 tl ödeyerek şehire ulaşabiliyor, kartı olmayıp hazır kart alan bir ziyaretçi 3 kontura yani 10 tl ye şehire gelebiliyor. Bu mu izmir misafirperverliği, belediyenin görevi hizmet etmek mi, gelir elde etmek mi?
Zaten belediyemiz seyahat edip gezmemizi istemiyor, erkenden evlerimize gidelim asayiş berkamal olsun istiyor. Sayın Aziz Kocaoğlu’nun ilk icraatı, rahmetli Ahmet Piriştina nın sabaha kadar koyduğu vapurları kaldırmak oldu. Neymiş az kişi biniyormuş zarar ediliyormuş zaten üç beş sarhoş biniyormuş. Rahmetli bunun hesabını yapamamışmı, amaç yeme içne, eğlence, alış veriş, sanat etkinliklerini özgürleştirmekti, kentin sabaha kadar yaşamasını sağlamaktı, kentimize yerli yabancı turist çekmekti. Herşeyden önce toplu taşımacılık bir amme hizmetidir. Soruyorum size kentimizde dükkanlarımısdan alışveriş yapan, mekanlarımızda yiyip içen, otellerimizde konaklayan kaç tane turist görüyorsunuz. Başkanımızın odasından çıkıp bi Londra, Paris, Moskova metrolarında sade vatandaş gibi seyahat etmesini tavsiye ederim, bu şehirlerde çok değil bir iki gün gezerse otellerin, restaurant ların ve alış veriş merkezlerinin doluluk oranlarınının ne kadar yüksek olduğunu görür. Bu yüzden reklamlardaki yaşayan şehir yaşanacak şehir sadece slogandan ibaret. Bu slogan huzur evi arayanlar için söyleniyorsa ona diyecek bir şeyim yok. Saygılarımla.