Vekil Nasır, imar affına yönelik kanuna ve kentleşmeye değinirken; İzmir özelinde yapılması gereken çalışmalarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

2019 yılının Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimleri ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Nasır, İzmir’de gerçekleşmesi gereken kentsel ve yönetimsel değişiklikten bahsetti.

İMAR BARIŞI, DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR KANUNDUR
Nasır, İmar Affı Kanunu hakkında açıklama yaparken, “Daha önce de ifade ettim imar barışı Cumhuriyet tarihinin en önemli kanunlarından biridir.  Yanlış planlar, yanlış yönetim anlayışı nedeni ile oluşan gecekondulaşmanın bitmesi için en önemli engellerden biri mevcut yapıların sorunlarının giderilmesi idi. Bunların da en önemlisi mülkiyet sorunu idi. Babanın oğluna yapmayacağı bir çözüm getirildi. Kentsel dönüşüm yasası ile ki bu yasa önümüzdeki günlerde yapılacak revizyon ile daha da iyi olacak. İmar Barışı, devrim niteliğinde bir kanundur. Bu güne kadar 3 milyona yakın başvuru olmuş. Önümüzdeki günlerde yasalaşacak kentsel dönüşüm yasası noktasında elde edilen kaynaklar ile belediyeler için bir fon oluşturulacak. Oluşturulan bu fon ile belediyeler faizsiz kredi imkanları sağlanacak. Bununla birlikte ülkemizde kimlikli kentler oluşturulacak” dedi.

İZMİR İÇİN SAYI VERDİ!
“Şu ana kadar İzmir’de 75 bin 488 başvuru yapılmış” diyen Nasır, “Tabi ki bazı eksikler var, bunları gidermek için de ayrıca çalışmalarımız var. Vatandaşlarımızın en sık karşılaştığı sorunlardan biri ise hatalı giriş yapmaları ve bunu düzeltememeleri idi. Bunu ortadan kaldırmak için E-devlet platformu üzerinden güncelle butonu ile hatalarını düzeltebilecekleri bir çalışma yapıldı. İmar barışının bazı eksikleri var Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün de desteği ile sorunlar çözülecek. Sorunların takipçisi olacağız. Ülkemiz deprem kuşağında bulunan bir ülkedir. Kentsel dönüşüm yasası çıktığında sosyoekonomik olarak çarpık yapılanmanın olduğu ülkemizde yaptırım gücü olmayan bir yasa ile sonuca gitmek mümkün değildi. O yasadan sonra sosyal bir proje olması nedeni ile bir takım sorunlar yaşandı. Süreç içinde bu sorunlar giderildi. En temel sorun ise oluşan mülkiyet sorunun giderilmemesi idi. Halk evini kaybetme endişesi ile yaşadı. Bu yüzden mevcut sorunun giderilmesi gerekiyordu. İmar Barışı da bunu sağladı. İmar barışı bu konu ile alakalı olarak çıkacak ilk ve son kanundur. Bu son fırsattır. Ayrıca 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yapılan hiçbir kabul edilmeyecektir. Bu konu ile ilgili olarak da bakanlığımız vatandaşımızın beyanını esas alacaktır. En büyük problemlerden biri oluşan fiyat farkıdır. Fiyat farkı ile ilgili gerekirse Ekonomi Bakanımız Berat Bey ile görüşeceğiz. İmar Barışı yaptırımları noktasında da hapis cezası var. Bu konuda kesinlikle taviz verilmeyecek. Tabi ki vatandaşımızın beyanı esastır ama bununla ilgili hazırlıklar da yapıldı, önlemler alındı. Hangi yapının ne zaman yapıldığı uydu görüntüleri ile tespit edildi. Vatandaşların bu konuyu ciddiye almasını temenni ediyorum. Çünkü az önce de belirttiğim gibi hapis cezası gibi ciddi bir yaptırım söz konusudur” ifadelerini kullandı.

İNCİRALTI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM
Konuşmasında Kemeraltı ve İnciraltı özelindeki planlara da değinen Nasır “Kemeraltı noktasında bir hazırlık çalışması yapıyorum. Tamamlanınca bakanımızla konuşacağım. Kemeraltı’nın 24 saat çalışabilir, İzmir’in kimliğinin ortaya çıkaracak bir konumda olduğunu düşünüyorum. Vekillik sürecimde elimden geleni yapacağım. İnciraltı noktasında ise; İzmir dünyanın en güzel coğrafyalarından biridir. İnciraltı’nın da daha farklı olduğuna inanıyorum. Bu süreçte İnciraltı’nı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve hükümetimiz ile birlikte ülkemize kazandıracağız. Ben İzmir milletvekili olarak elimden geleni yapacağım. İzmir’e ve ülkemize güzel katkıları olacak. İmar barışı ile ilgili sıkıntıları bakana ileteceğiz. Eksiklik ve talepleri değerlendirecek çözüme kavuşturacağız” dedi.

SİYASİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN BİR GERÇEĞİDİR
Türkiye’deki sosyoekonomik sıkıntıları İmar Affı üzerinden ele alan Nasır, “Siyasi karar değildir. Bu Türkiye’nin bir gerçeğidir. Ben de kendi memleketinden başka kente göç etmiş biriyim. Göç etmemiz bir tercih değildi. Türkiye’de meydana gelen sosyoekonomik sıkıntılardı. Maalesef o dönemin siyasileri kentleşmeyi rant olarak görmüşler ve imar planlarında oynamalar yapmışlardır. Dönemin yerel yönetimleri bu anlayış sebebi ile çarpık kentleşmenin oluşmasına sebep olmuşlardır. Belediyeler İmar Barışı ile yeni bir yapı meydana getirirken kanuna uymak zorundalar. Burada iş yerel yönetimlere düşüyor. Yerel yönetimlerin hükümete destek olması bu konuda birlikte çalışılması gerek. İzmir için planlar çıkardık. Ama İzmir’ de bu güne kadar kısa vadeli revizyon planları ile günü kurtarmaya alışılmış. Bunun da ortadan kaldırılması lazım. Bu şu şekilde olacak; Hükümet kanun çıkarmalı, bu kanun doğrultusunda süre vermelidir. İllerin de bu süre zarfında planları bakanlığa onaylatmaları gerekir. Aksi takdirde yapılacak planlama yerel belediyelerde değil bakanlık inisiyatifinde olmalıdır” açıklamasında bulundu.

İZMİR’İ HAK ETTİĞİ NOKTAYA GETİRECEK OLAN ‘AK BELEDİYECİLİKTİR’!
Konuşmasında yerel seçimlerden beklentilerini dile getiren, “İzmir dünyanın e güzel kentlerinden biri olmasına rağmen şu an hak ettiği noktada değil. Mücadelemiz İzmir’in ekonomisini çok daha işler duruma getirebilmek için daha iyi yönetilebilir duruma getirmektir. Ki bu doğrultuda İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener önderliğinde iyi bir yönetim kurulu oluşturuldu. İzmir’in hak ettiği noktaya gelmesi için engel sadece doğru adımların atılası gereklidir. İzmir’i ileriye taşıyacak yeni bir yönetim oluşturulması gerekir. Ticaret Odası’nda oluşan değişimin benzerinin yerel yönetim noktasında da gerçekleşmesini diliyorum. İzmir küçük dokunuşlar ile Dünya Kenti olabilecek bir şehir. İzmir’i bölgesi ile bütüncül planlayarak, kimliğini ortaya çıkaracak duruma getirebiliriz. İzmir’ in en büyük sorunu plansızlıktır. İzmir’i planlayarak sağlıklı yaşam alanları oluşturarak yaşanılabilir bir kent durumuna getirelim. Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey’in de yönetme şekli farklıdır. Oluşturmuş olduğu kent yapısı ortada. Herkes bu memlekete elbette katkı koymuştur ama tekrar söylüyorum İzmir hak ettiği noktada değil. Bizim İzmir’i hak ettiği noktaya taşımamız gerekir. CHP’nin içinde yaşananları kendileri biliyor. İzmirliler farklıdır. Ben İzmirlinin yerel seçimlerde çok daha objektif karar vereceğini düşünüyorum. ‘AK Belediyeciliğin’ vizyonu, bakış açısı ve kentleri ortada. Yerel seçimlerde İzmirli kendisini iş yapabilecek adaylara yönlendirecek, AK Parti’nin belediyecilik tecrübesi ve bilgisi dolayısıyla İzmir’e daha faydalı olacağını düşünecektir. Belirleyici unsur adaylar olacaktır. İzmirliler ideolojik olarak değil, objektif düşüneceklerdir. İzmir’i hak ettiği noktaya getirecek olan, ‘AK Belediyecilik’ olacaktır. Kongremizden sonra sahaya inip çalışmalarımıza başlayacağız. Ankara’da da İzmir için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

ŞU AN VAR OLAN EKONOMİ DÜNYA İLE İLGİLİ BİR SORUN
Son olarak ekonomi de yaşanan olumsuzluklardan bahseden Nasır, “Bu durum ülkemizin bulunduğu konum itibari ile oluşmuştur. Emperyalist güçlerin karşısında dik duruşlu bir başkanımız, liderimiz olduğu için emperyalist güçler son kozlarını oynuyorlar. Biz geçmiş yıllara göre daha güçlü bir yapıdayız. Hiç kimse bizden bu problemin parçası olmamızı beklemesin. Biz problemi yöneten olacağız. Şu an var olan ekonomi dünya ile ilgili bir sorun. Eğer 24 Haziran seçimleri sonucunda böyle güçlü bir iktidar olmasaydı dolar ve ekonomi bu günden daha da kötü olabilirdi. Türkiye’ye de yansıyan bu kriz, en kısa zamanda kontrol altına alınacaktır. Ülke olarak problemi çözecek yapıdayız. Kimse endişe etmesin. Ülke çapında bir ekonomik kriz yaşamayacağız. Bu sistem içinde kısa sürede bu sorunlar giderilecektir” ifadelerini kullandı.