Partide il başkanlığı, milletvekilliği ve genel başkan yardımcılığı yapmış, İzmir siyasetinin etkili ismi Alaattin Yüksel Egedesonsöz’e süreçle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yıllarca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla yol arkadaşlığı yapan Yüksel bir önceki il kongresinde başkan seçilmiş ve görevini 8 ay sonra istifa ederek bırakmıştı.

Süreçte göstereceği refleks merak edilen ve kentte önemli bir denge unsuru olan Yüksel örgüte önemli mesajlar verdi. Yüksel listelerde yer alma kriterleri, tek liste çağrıları ve kendi durumuyla ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalara imza attı.

ÖRGÜTLERİMİZİN DİKKATLİ OLMASINI İSTERİM!
Yüksel, “Türkiye’de bunca adaletsizliğin yaşandığı bir süreçte CHP olarak adaleti yeniden sağlama mücadelesi veriyoruz. Bu dönemde kongrelerimiz yapılacak. Benim partime en önemli mesajım; seçimlerin adil ve demokratik olmasını önce kendi içimizde başarmamız gerekiyor. İlçe örgütlerimizin ve il örgütümüzün dikkatli olmasını isterim. Parti delegeleri seçilecek. Bu delegeler halkla birebir ilişkide olan temel tuğlalardır. Halkla ilişkileri iyi olan, çevresinde sevilen, sayılan, tecrübeli isimlere yer verilmeli. Kadınlarımız, gençlerimiz olacak tabi ki ama partisini seven, aktif çalışan arkadaşlarımızın mahalle delegesi olarak belirlenmesi partinin aşağıdan yukarıya doğru yapılanmasını sağlayacaktır” diye konuştu.  

BU KADAR DA KORKMAMAK LAZIM, ÖN SEÇİM YAPILABİLİYORSA…
İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve İl Başkanı Asuman Ali Güven gibi önemli isimler başta olmak üzere çok sayıda partili mahalle delege seçimleri için tek liste sinyali vermişti.  Daha sonra kulislerde bu görüşe karşı çıkan azımsanmayacak bir kitlenin bulunduğu öne sürüldü. Yüksel bu konuyla ilgili ise, “Bu kadar da korkmamak lazım… Seçimlerin yapılması lazım... Uzlaşma yapılabiliyorsa bazı mahallelerde partiye emek vermiş insanlardan oluşan listeler yapılabilir. Ama olmuyorsa illa yapılacak diye bir şey yok. Tüzük bu günler için hazırlanmıştır. Üye diye bir şey var. Milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçilirken ön seçim olsun diye ne kadar yüksek sesle söyleniyorsa burada da demokratik seçimlerin yapılması olağandır. Kırmadan, dökmeden bunu bizim partimiz kabullenebilir. Bizim partimizde böyle bir demokratik yapı var. Ülkenin en sıkıntılı günlerinde bile delege seçimi yapmasını başarmış bir partiyiz. Kavga gürültü olması gerekmiyor. Süreçte seçimler demokratik ve adil bir şekilde yapılır. Kimsenin baskısı altında olmadan son derece özgür seçimler yapılabilir, yapılmalıdır da…” dedi.

BUNLARI ÇOK YADIRGIYORUM!
Süreçte bazı isimlerin öne çıkmasını, bazı isimlerin başka partilileri desteklemesini de değerlendiren Yüksel, “Bunları çok yadırgıyorum doğrusu. Şu anda yapılacak olan partinin temel taşını seçeceğiz. Mahalle delegelerimiz bu konuda ne yapacak? İlçe kongresine gidecek, il kongresini yapacak. Aşağıdan yukarı bir yapılanma olacak. Kimsenin baskısı altında olmadan diyorum. Hele hele milletvekillerini, belediye başkanlarını bu partinin tabanı seçti ve herkes onlar için çalıştı. Bu tür baskılar ve davranışlar partiyi incitir, kırar. Özellikle onların delege seçimlerine müdahalesi ve baskısı olmamalıdır diye düşünüyorum. Partinin kamu yöneticisi olarak seçtiği arkadaşlarımız bu sürece hiçbir şekilde müdahale etmesin. Parti özgürce kendi temelini atsın” diye konuştu.

MÜDAHALECİ OLMAYI ASLA DÜŞÜNMÜYORUM!
Süreçte kendisinin göstereceği reflekse ilişkin konuşan Yüksel, “Başkalarına karışmayın, baskı yapmayın derken bu konuda kendim de aynı sorumluluk içinde olacağım. Ben CHP tabanının ve üyesinin sağduyusuna, seçimlerine her zaman güvenmişimdir. En doğru şekilde bu işi yapacaktır. İnanmış, namuslu, dürüst, çalışan, emek vermiş, kendi geleceği için değil ülkenin geleceği için emek döken arkadaşlarımızın önünü açmalıyız. Bunun dışındaki her müdahale süreci ve parti içi birliği bozar. Kendi adıma söyleyeceğim tek şey; müdahaleci olmayı asla düşünmüyorum” ifadelerini kulandı.