|
|
Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir’in iki büyük devlet üniversitesinde gözler Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacak rektörlük seçimlerine çevrildi. Süreçte arka arkaya adaylık açıklaması yapan akademisyenlerden hangilerinin rektörlük koltuğuna oturacağı merak konusu oldu. Sayılı günler kalan seçimlerde Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün iki dönemi geride bırakması nedeniyle yasa gereği yeniden yarışa giremeyecek. DEÜ’de iddialı isimler arasında olan İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Kasman Egedesonsöz’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. 15 DOKTORA TEZİ TAMAMLATTIM ÇOK UMUTLUYUM ÜNİVERSİTELERİN 3 GÖREVİ VARDIR… KURUMSAL AİDİYET DUYGUSU KAYBOLDU BANA OY VERSİNLER DESTEK GÖSTERİLECEĞİNE İNANIYORUM
Konuşmasına özgeçmişinden bilgiler vererek başlayan Kasman aldığı görevlerden bahsetti. Kasman, “İşletme Fakültesi öğretim üyesiyim. Lisans eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı burslusu olarak Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarımı ABD’de Ekonomi ve Finans alanlarında sürdürdüm. Öğretim üyesi olarak Vanderbilt Üniversitesi’nde başladığım akademik hayatımı 2002 yılının Ağustos ayından beri Dokuz Eylül Üniversitesi’nde sürdürüyorum. Finansal Ekonomi, Bankacılık, Yönetim Ekonomisi ve Ekonometri uzmanlık alanlarında yayınlanmış yüze yakın makale-bildiri çalışmam var. Bu çalışmalara Bin 100’den fazla atıf yapıldı. Yabancı ve Türk uyruklu lisansüstü öğrencilerine danışmanlık yaparak 15 Yüksek Lisans/Doktora tezi tamamlattım. Ayrıca, bankacılık ve sigorta sektörleri odaklı beş TÜBİTAK projem oldu. Bu sürede, Anabilim Dalı Başkanlığı, araştırma merkez müdürlüğü, yönetim kurulu üyelikleri gibi idari görevleri de yürütmekteyim” diye konuştu.
Adaylık süreci hakkında konuşan Kasman, “Yılbaşında Rektör adaylığımı açıkladım. Adaylık sürecim oldukça yoğun bir programla devam ediyor. Üniversitemizin tüm birimlerinde sunum yaparak kendimi ve projelerimi tanıttım. Ayrıca, öğretim üyelerimizi tanımak, beklenti ve önerilerini dinlemek için bireysel ziyaretlerde bulunuyorum. Üniversitemiz birimlerini, akademisyenlerini, çalışanlarını çok daha yakından tanıma olanağı bulduğum bu süreçten çok umutluyum. Sorunlarımızı biliyorum, çözüm yolları için oluşturduğum projelerle bu sorunları hızla çözebileceğimizden eminim” dedi.
Rektör seçildiği takdirde hayata geçireceği projelerinden bahseden Kasman, “Üniversitelerin üç temel görevi var; Eğitim, Araştırma, Hizmet... Bu görevlerin hakkıyla yerine getirilebilmesi için ön koşul, çalışma isteği, kurumsal aidiyet duygusu yüksek, mutlu Dokuz Eylül çalışanları yaratabilmektir. Bu nedenle, önceliklerim insan odaklı olacaktır. Öğretim üyelerinin, çalışanların fiziksel, mekânsal koşullarını iyileştirecek teşvik esaslı projelerimiz var. Üniversitemiz yerleşkelerinin çevre düzenlemelerinden, kültür-sanat etkinliklerine; kaynak yönetiminden, öğrenci – mezun iletişimine varan ayrıntılı projelerim var. Bu projelerin tümü esas olarak tek bir hedefe odaklı; Daha iyi eğitim, daha iyi araştırma, daha iyi hizmet için Dokuz Eylül Üniversitesi... Ayrıca, birimlere özel sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik projelerim de var. Bu projeler, mekân düzenleme, iyileştirme, yeni alanlar inşası gibi fiziksel; teşvik mekanizmalarını oluşturma, yeniden yapılanma gibi yönetsel ihtiyaçları da içermekte. Hızla değişen eğitim ihtiyaçlarına cevap verecek altyapının oluşturulması, yeni lisansüstü programlar açılması için projelerim var. Ayrıca, üniversitemizin topluma en açık olan yüzü olan hastanemiz için mesleki bilgilerim doğrultusunda planladığım, etkin ve verimli yönetim projelerim var. Birim ziyaretlerimde projelerimi ayrıntılı olarak öğretim üyeleriyle paylaştım” diye konuştu.
YÖNETİME ELEŞTİRİ…
Üniversitenin yönetimine eleştiri getiren Kasman önceki dönemde ‘Dokuz Eylül Üniversitesi hak ettiği yerde değil’ şeklindeki beyanına açıklık getirdi. Kasman, “Dokuz Eylül Üniversitesi, sekiz yıl önce ülkenin en iyi üniversiteleri sıralaması içinde 8’inci sıradan, hızla gerileyerek 32’inci sıraya kadar düşmüştür. 2014 yılı verilerine göre 19’uncu sırada yer almaktadır. Diğer önemli gerileme ise, üniversite hastanemizde yaşanmıştır. Hastanenin bugünkü borcu 240 milyondur. Mevcut yönetimin hastaneyi yaklaşık 65 milyon artıda devraldığı düşünülürse, bugünkü değerlerle kurumumuzun uğradığı zarar yaklaşık 400 milyona ulaşmıştır. Hastanede gerileme, üniversitemizin saygınlığını, görünürlüğünü de etkiliyor. Bu başarısızlıkta, 2008 yılından bu yana görev yapmış olan tüm yöneticilerin payı vardır. Öğretim elemanları ile doktora öğrencileri toplamı 5 Bine yakın araştırıcının bulunduğu üniversitemizde, yılda bin yayın bile yapılamamaktadır. 2015 yılında TÜBİTAK tarafından desteklenen proje sayısı 50’nin altındadır. Köklü bir geçmişe, binlerce nitelikli araştırıcıya, güçlü Yüksek Lisans – Doktora programlarına sahip üniversitemiz için, bu göstergeler kabul edilemez niteliktedir. Eğitim, araştırma, hizmet kısacası tüm görev alanlarında geriye gitmişiz. Dokuz Eylül Üniversitesi çok daha iyisini yapabilecek bir üniversitedir” dedi.
Üniversitedeki eksikliklerin altını çizen Kasman aday olma sebeplerini sıraladı. Kasman, “Akademik hayatımı sürdürmek için, heyecanla hizmet vermeye geldiğim üniversitem, mensubu olmaktan gurur duyduğum bir kurumdur. Son dönemde, öğrencisinden, mezununa; öğretim üyesinden, idari personeline mutsuz, hoşnutsuz insanlar artmış, kurumsal aidiyet duygusu kaybolmaya başlamıştır. En önemli değerleri bilgi üretimi-birikimi, kısacası entelektüel sermaye olan bir kurum için, aidiyet duygusunun kaybı, yok oluş anlamına gelir. Sahip olduğum bilgi birikimiyle üniversitenin değerlerine ilişkin olumsuzlukları düzeltebileceğim, üniversiteye değer katabileceğim düşüncesiyle aday olmaya karar verdim. Dokuz Eylüllülerin özlemini duyduğu evrensel üniversite hayallerini gerçekleştirmek, üniversitemizin dinamik, üretken ve huzurlu ortamını geliştirmek, akademik sıralamadaki yerini ve toplumdaki saygınlığını yükseltmek için adayım” diye konuştu.
Akademisyenlerin kendisine oy vermesi için çağrıda bulunan Kasman, “Adaylığımı açıklarken ifade ettiğim sorunları yaşayan; üniversiteye ilişkin kaygılarımı paylaşan; ulaşılabilir, adil, katılımcı, şeffaf bir yönetim isteği olan; kurumsallaşmanın önemine, çalışan-öğrenci-mezunlarla birlikte yaşayan yerleşkelerin gerekliliğine inandıkları bana için oy verebilirler. Bu hedefler için özveriyle çalışacağıma inandıkları, samimiyetimi gördükleri için oy verebilirler. Hedefim, Dokuz Eylül Üniversitesi’ni, öğrencisinin, mezunlarının, mensuplarının, kentinin, ülkesinin gurur duyduğu bir üniversite haline getirmektir. Bunun için oy verebilirler” dedi.
Seçilme şansını değerlendiren Kasman, “Üniversitemiz çalışanlarını çok yakından tanıdım. Onların gücünü, potansiyelini biliyorum. Bu süreçte, hedeflerimi ortaya koyarken, samimiyetimi aktarabildiysem, süreç boyunca gösterdikleri desteği seçim günü de göstereceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı.