|
|
Cansel Buse'nin ailesi ile görüşen Hürriyet gazetesi muhabiri Gülden Aydın'ın haberi şöyle: 14 ŞUBAT’TA ETÜTTEN ALDI CANSEL İDAREYE BAŞVURDU ‘TIBBA YETECEK PUAN ALACAĞIM’ BEBİŞ BİLE DAYANAMADI Hıçkırıyor. ‘SINAV STRESİ SANIYORDUK’ KİMSE ARKASINA GÜVENMESİN MEZARA ZİYARETÇİ AKINI CHP: TAKİPÇİSİYİZ KAYSERİ KARANFİLLERLE İSYAN ETTİ
Matematik öğretmeninin tecavüzü sonrası babasının tabancasıyla intihar eden Cansel Buse’nin Kırşehir Kaman’daki aile ocağındayız... Polis babanın son görev yeri Kayseri’de ev alıp yerleşseler de Kaman’la bağları hiç kopmamış. Dedesi, anneannesi, teyzesi, kuzenleri Kaman’da. Aile perişan. İnsanlar başsağlığı ziyaretine geliyor akın akın. Cansel’in ailesinden Hürriyet’e konuşmayı, teyzesi, dayısı ve kuzenleri kabul etti. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle isim ve fotoğraf vermediler. Cansel’i, hayallerini, yarım kalan hayatını anlattılar. Öğretmen Bayram Ö.’nün adını ağızlarına almayıp “O öğretmen” dediler. Öfkeleri de acıları da tarifsizdi. “Kırşehirliyiz. Eğitime önem veririz. Kızlarımızı okuturuz. Babası elektrik kesildiğinde el feneri tutardı Cansel’in ders kitabına. O başarılı oldu. Ama...”
Cansel, iki kız kardeşin küçüğü. Ablası mühendis. Annesi ev kadını. Polis babası Güneydoğu’da yıllarca görev yaptıktan sonra Kayseri’ye atandı. Ailenin zeki ve çalışkan kızı Cansel, Kayseri’nin en başarılı ve ünlü okullarından Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi’ne girmeyi başardı. Teyzesi, “Üniversite sınavlarına hazırlanmak için pazar günleri etüdü vardı. O pazar (14 Şubat) o öğretmen, Cansel’i etütten alıp götürmüş. Öğrenciler 5 dakika geç kalsa arayan okul, o gün annesini aramadı. Neden, neden?” diyerek hıçkırıklara boğuluyor.
Teyze, anlatmaya devam ediyor: “Cansel, ertesi gün, yani 15 Şubat Pazartesi müdür yardımcısı ile rehberlik öğretmenine olayı anlatıyor. Ne yaptılar peki? Hiç! Yavrumuz okulda baygınlık geçiriyor yaşadığı kâbusun etkisiyle. İdare çağrılan ambulansı gönderip revire kapatıyor. ‘Meşhur’ okulun idarecileri de o öğretmen kadar suçlu. Cansel haber verdiği halde tecavüzü örtbas ettiler. Okulun imajı batsın. Tecavüz alçaklığına göz yumdular.”
Kuzeni, “Cansel, eve bugüne kadar 13 belge getirdi. 11’i takdir, 2’si teşekkürdü. Bir-iki hafta önce deneme sınavında aldığı puanı müjdeledi. Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanmasına yetiyormuş. Annesine, ‘13 Mart’ta yapılacak olan YGS’de tıp fakültesine yetecek puan alacağım’ demişti.
Kuzeni, Cansel’in babasına haber vermemesinin nedenini şöyle anlatıyor: “Babasının elini kana bulamasını istemedi. Eniştemle Cansel birbirlerine çok düşkündü. Eniştem, teyzem nasıl dayanacak bu acıya? Cansel’in muhabbet kuşu Bebiş dayanamadı biliyor musunuz? Cansel’in öldüğü gün Bebiş de öldü.”
Cansel’in teyzesi, “En acısı da ne, biliyor musunuz?” diyor. “Tüm aile Cansel’in sınav stresine dayanamayıp intihar ettiğini sanıyordu. Toprağa verdik, iki gün sonra okul arkadaşlarından öğrendik gerçeği. Yavrumuz çırpınmış ama okul idarecileri üstünü örtmüş.”
Ailenin avukatı Kamil Avşaroğlu da “Sorumluların en üst sınırdan ceza alacaklarına inanıyorum. Öğretmen suçunu karakolda inkâr, savcılıkta itiraf etmiş. Davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da müdahil. Kimse arkasına güvenmesin” dedi. Evli 2 çocuk babası 39 yaşındaki öğretmen tutuklandı. Okul müdürü ile bir yardımcısı adli kontrol şartı, bir müdür yardımcısı ve iki rehber öğretmen tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Cansel’in Kaman Cuma Mezarlığı’ndaki mezarını, dayısıyla ziyaret ettik. Fatiha okuyup dizlerinin üzerine çöktü: “20 gün sonra 18’ine girecekti. Çok güçlü bir kızdı. Onu güçsüz bırakanların takipçisi olacağım.”
CHP Kırşehir İl Başkanı Yılmaz Zengin ve Kadın Kolları Başkanı Necla Yenidünya da Cansel’in mezarına karanfil bıraktı. Zengin, “CHP, davanın takipçisi. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu cumartesi günü aileyi ziyarete gelecek” dedi. Yenidünya ise,okul yöneticilerini tecavüzü ortbas etmekle suçlayarak, “Kendi kızları olsa aynısını yaparlar mıydı?” diye sordu.
Cansel Buse için CHP Kayseri kadın Kolları üyeleri genç kızın okulu önüne dün karanfil bıraktı. CHP Kayseri Kadın Kolları Başkanı Şehriban Peker, “Özgecan’ları, Münevver’leri unutmadan, peş peşe şiddet, taciz ve tecavüzler devam ediyor” dedi. Peker, genç kızın, toplumsal çöküşü gösteren bu olayların son kurbanı olduğunu savunarak sorumluların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.