Savcılık tehdit ve hakaretten yargılama istemişti: Duruşmadan ne karar çıktı?
Savcılık tehdit ve hakaretten yargılama istemişti: Duruşmadan ne karar çıktı?
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ile MHP’li Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ı karşı karşıya getiren olaylar sonrasında açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Savcılığın, Acar hakkında tehdit ve hakaret iddiaları nedeniyle cezalandırılmasını talep ettiği süreçte iki isim de hakim karşısına çıktı. Davada Acar kendisini savunurken Gökçe ise, “Büyükşehir’in önerisi İçişleri Bakanlığı tarafından göreve atanan birisiyim. Koordinasyonu sağlamak gibi bir görevim var. Belediye başkanının ‘genel sekreter kim, sinkaf edeyim, kan dökülür’ sözleri kabul edilemez” dedi.
3 Mart 2021 Çarşamba  14:45

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğunda olan Aliağa’daki İstiklal Caddesi’nde Aliağa Belediyesi’nin yol ve kaldırım çalışması yapmasıyla başlayan tartışma sürüyor.  Belediye Başkanı MHP’li Serkan Acar’ın çalışmanın yapıldığı alana gelerek yaptığı konuşma sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe’nin şikayetiyle savcılık tarafından iddianame hazırlanmıştı.  İddianamede Acar’ın tehdit ve hakaret suçlarından yargılanması istenmişti.

Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşması gerçekleştirildi. Duruşmaya Genel Sekreter Gökçe ile birlikte MHP’li Acar da katıldı. Avukatların da hazır bulunduğu duruşmada olaya ilişkin değerlendirmeler yeniden yapıldı.

Genel Sekreter Gökçe, “Öncelikli olarak sanıktan şikayetçiyim. Şahsım, görev ve niteliği kanunda belirtilmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın önerisi ile İçişleri Bakanının oluruyla ataması yapılan bir kişiyim. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu çerçevesinde bilindiği üzere kamu hizmetinin yapıldığı yerin ilçe belediye sınırları içerisinde olması o belediyenin o konuda görev yapması bakımından tek başına yeterli bir durum değildir. Zira kanunun atfı ile belediye sınırları içerisinde olup büyükşehir belediyesi tarafından yerine getirilmesi gereken pek çok hizmet bulunmaktadır. Dosya kapsamındaki olayda da benzer bir durum mevcuttur. Bu konuda sanığın başkanlık yaptığı belediyeye olay tarihinden önce pek çok kez yazı göndererek söz konusu görevin büyükşehir belediyesine ait olduğu hususunda bilgilendirme yaptık. Olay günü de bu tutanaklara ve bilgilendirme yazılarına binaen söz konusu yerde çalışma yapmak için hukuka uygun bir şekilde yeterli personel sayısıyla olay yerine çalışanlarımız geldi. Bu noktada sanığın ‘genel sekreter benim muhatabım değil’ şeklindeki beyanlarına katılmak mümkün değildir. Zira şahsım Büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasındaki genel koordinasyonu sağlamakla görevli olup sanığın pek çok sıkıntısı yine şahsımla yapmış olduğu görüşmelerde halledilmiştir. Buna rağmen sanık tarafından olay günü şahsıma hitaben ‘genel sekreter kim oluyor, sinkaf edeyim, kan dökülür’ şeklindeki söylemler hem etik hem de hukuk hem de yürüttüğüm görev itibariyle kabulü mümkün olmayan beyanlardır. Ayrıca kendisiyle olay tarihinde önce ve sonra yürüttüğüm görev icabı görüşmelerimiz devam etmiştir. Olay tarihindeki söylemleri bizi mağdur etmiştir” ifadelerini kullandı.

ACAR : “MUHATABIM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIDIR”
Mahkemede konuşan Belediye Başkanı Serkan Acar da üzerine atılı suçları kabul etmediğini söyledi. Başkan Acar,“Aliağa sınırları içerisinde kaldırım taşı düzenleme işi için çalışmalarda bulunuyorduk. Bu esnada fen işleri müdürümüz beni arayarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden üç araba dolusu zabıta ekibinin gelerek çalışmaları durdurmak istediğini söyledi. Bunun üzerine ben de olay yerine vardığımda kalabalık bir grup gördüm. Grubu gördüğümde bunun olağan bir durum olmadığını anladım. Grup içerisinde ismini Vedat olarak bildiğim şahısla muhatap oldum. Kendisi benimle özel görüşmek istediğini söyleyerek beni kenara çekti. Bu esnada yanımızda kimse yoktu. Kenarda kendisi ile yaptığımız görüşmede kendilerinin emir kulu olduklarını bu konuda gerekirse daire başkanı veya genel sekreterle görüşmemi benden talep etti. Ben de yapmış olduğum görev itibariyle muhatabımın bahse konu şahıslar olmayıp İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu belirttim. Ayrıca böyle bir yöntemin doğru olmadığını eğer bu konuda herhangi bir faaliyette bulunmak istiyorlarsa bu konuda tutanak düzenlemek istiyorlarsa gereğinin yapılmasını söz konusu şahsa söyledim” dedi. Acar, hakaret ve tehdit iddialarını kabul etmediğini de belirtirken sadece bir kişi ile muhatap olduğunu, orada tutulan tutanağı imzalamadığını, olay yeri denilerek tutulan tutanağı ise hiç görmediğini söyledi.

Acar ayrıca Genel Sekreter Gökçe için, “Olay tarihinden önce ve sonra da iyi ilişkilerimiz vardır halen kendileri ile görüşürüz” ifadelerini kullandı.

Mahkeme tarafları dinledikten sonra davayı 9 Haziran tarihine ertelerken olaylarda tanık olarak gösterilen Vedat Ayyıldız ile Fahrettin Akiş’in de dinlenmesine karar verdi.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/savcilik-tehdit-ve-hakaretten-yargilama-istemisti-durusmadan-ne-karar-cikti/1063644