|
|
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Soyer, “İzmir Tarımı” isimli yeni projesini anlattı. Belediyeye iş için başvuran sayısının 200 bin olduğunu belirterek, “Bayındır’da kooperatif ve üreticiyle yakın durduk. Köylünün ürününü bize satmasını mümkün hale getirdik. İlk kez gittiğim bir yerde elime CV tutuşturulmadı” dedi. İşte Soyer’in Atilla Güner’le Akşam Postası’na açıklamalarından satırbaşları: "İzmir Tarımı adı verilen bu yeni model, İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’de yeni ve farklı bir tarım ekonomisi inşa etme projesi. Kentte adil gıdaya erişimde, kırsalda ise kuraklık ve yoksullukla mücadelede önemli bir rolü olacak. “Kimse toprağını bırakmak istemez” Geçen gün Bayındır’da bir toplantı yaptık muhtarlarımızı dinledik. Benim gittiğim her yerde elime CV tutuşturulur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne başvuru yapan kişi sayısı 200 bin. İlk defa bir toplantıda bana hiçbir muhtar CV tutuşturmadı elime. Çünkü biz Beydağ’da kooperatifimize, üreticimize yakın durduk, onların üretmelerini, onların Büyükşehir Belediyesi’ne ürün satmasını mümkün hale getirdik ve hepsi köyünde işinde gücünde. Kimse Büyükşehir Belediyesi’nde işe girmek için can attığından CV göndermiyor, eğer toprağında üreterek kazanabiliyorsa ekmeğini, kimse köyünü bırakmak istemiyor. Tarım politikasının en önemli sonuçlarından biri köyünde üretimle istihdam olacak. “Kültürpark” tartışması Ben göreve geldiğimde Kültürpark ile ilgili koruma amaçlı imar planı Anıtlar Kurulu’na gönderilmişti. Ben göreve geldikten sonra bunu geri çektik. Ben bu konunun konuşulması gerektiğini ve İzmirlilerle paylaşılması gerektiğini düşündüğüm için gerçi çektik ve yaklaşık 1 yıldır meslek odalarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokrasisi müzakere ediyor. Kültürpark anayasası diyebileceğim bir metne kavuştuk. Son derece detaylı raporlar oluşturuldu ve Büyükşehir Meclisi’ne sunuldu. Büyükşehir Meclisi’nde de hem tüm siyasal partiler tarafından müzakere edildi hem de komisyonlar tarafından müzakere edildi ve Şubat ayında görüşülmek üzere gündeme gelecek. Herkesi memnun etmek mümkün olmayabilir çünkü herkesin Kültürpark ile ilgili aklında, fikrin, hayalinde başka bir şey olabilir. “Burası eğitim alanı olmak zorunda” Biz yola çıkarken iki temel parametreden çıktık. Birincisi kurucu iradeye saygı göstermek. Rahmetli belediye başkanı Behçet Uz, yangın sonrası ortaya çıkan yaratılan Kültürpark’ın temel misyonlarından biri halk üniversitesi olmak, böyle tanımlanmak. Kültürpark, çok güzel bir doğal park, çok iyi korunması gereken bir yer ve aynı zamanda burası kurucu iradenin tarif ettiği bir eğitim alanı olmak zorunda. Bizim o kurucu iradeye aykırı bir irade ortaya koymamız söz konusu bile olamaz. Biz bir yandan o iradeyi bir yandan doğal sit özelliklerini koruyarak devam ediyoruz.
