Fiyatı uçtu… Ege sofrasının vazgeçilmezi tükeniyor mu?
Fiyatı uçtu… Ege sofrasının vazgeçilmezi tükeniyor mu?
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda Karadeniz’de hamsinin avlanabilir boyuta ulaşmamasından ötürü 28 Ocak 2021 tarihine kadar av yasağı uzatıldı. Tüketicinin rotası ise sardalyaya dönünce kilo fiyatı 30 TL'ye kadar çıktı. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Akyol, sardalya popülasyonunda bir sorun yaşanmadığını belirtti.
19 Ocak 2021 Salı  09:22

Bu yıl hamside aranan asgari 9 santimetre uzunluğunun bulunamaması, et veriminde artış olmamasından kaynaklı Tarım ve Orman Bakanlığı’nca 28 Ocak 2021 tarihine kadar av yasağı getirildi. Yetkililerden gelen açıklamalar doğrultusunda asgari avlanabilir boy uzunluğuna ve et verimliliğine uygun Türkiye kara sularına bir sürü girişi olmadığı da belirtildi.

Gözler ise Ege Deniz’inde yetişen ve sofraların vazgeçilmezi sardalyaya çevrildi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Akyol, Ege Denizi’nde sardalya popülasyonun azalma olup olmadığı ve denizlerdeki son durum hakkında Gazeteci Menduha Ceylan’a değerlendirmelerde bulundu.

Sardalyadaki fiyatların yükselmesini değerlendiren Prof. Dr. Akyol, “Piyasadaki balık satışlarını zaman zaman izliyorum, gözlemlediğim kadarıyla sardalya için böyle bir şey söz konusu değil. Ege Denizi sardalyaları şu anda normal boyutlarında görülüyor. Bunun zaten bakanlıkça denetimleri de yapılıyor. Sardalyada biliyorsunuz 12 santimetre yasağı var. Çok küçük boyutlu sardalyaya rastlamıyorum. Hamsi de 9 santimetre boy yasağı var, Karadeniz’de artık bu boyutu bulamamaya başlamıştı. Orada çok yoğun bir balıkçılık söz konusu… Balıkta tabi av baskısı artıkça boyca büyüme imkanı bulamadıkları için dolayısıyla büyüme fırsatı bulamıyorlar. Bakanlığın bu konuda almış olduğu karar değerli ve önemli” dedi.

“HAMSİ AZALINCA SARDALYAYA TALEP ARTTI”
Sardalyanın av döneminde olmasına rağmen fiyatların ortalamadan 5-10 lira civarında yüksek seyretmesini yorumlayan Prof. Dr. Akyol, “Bu durum arzla alakalı. İzmir açısından sadece sardalya değil, Karadeniz’den hamsi, çinokop, istavrit gibi pek çok balık türü de geliyor. Fakat hamsi azalınca sardalyaya talep artıyor. Talep artınca da buna bağlı olarak fiyatlar bir miktar yükseliyor. Normalde tam sezonunda fiyatı 20 liranın aşağısına pek inmiyordu. 25-30 lira civarında olması da alternatifin az bulunuyor olmasıyla açıklanabilir” diye konuştu.

“BALIK ÇİFTLİKLERİNİN BALON BALIĞI ÇEKECEK CAZİBESİ YOK”
Ege Denizi’ndeki balık popülasyonu ve balık çift5liklerinin denize etkileri üzerine değerlendirmeler yapan Prof. Dr Akyol, balon balıklarının artışının balık çiftlikleri ile bir ilgisinin olmadığını belirtti. Prof. Dr. Akyol, “Balık çiftlikleri etrafına doğal balıkları çeker ama en çok çektiği balık yüzde 80 oranında kupes olur. Onun dışında nadiren balon balığı gelebilir. Balon balıkları kıyı sularında görülür. Yani 10 ila 30 metre arasında rastlarız. Nadiren 100 metrede görüldüğüne dair kayıtlar da var ama orada yoğunlukları fazla değil. Balık çiftlikleri ise 50 metre üzerine konuşlanmış durumda. Dolayısıyla burada balon balığını çekecek kadar cazibesi yok balık çiftliklerinin. Öyle bir bağlantı kuramayız” diye ifade ederek, “Birkaç yıldır çiftliklerin etrafına toplanan balıklarla ilgili de çalışmalar yaptık. Çiftlik etrafında dalışlarımız da oldu, hiçbir şekilde balon balığına rastlamadık Hırvatistan’da yapılmış bir çalışma var, orkinos çiftlikleri etrafında toplanan balıklarla ilgili ve orkinos çiftliklerinde balon balığı görülmesi söz konusu değil. Balon balığı popülasyonu artarsa mutlaka haberimiz olur çünkü devamlı olarak takip ediyoruz. Zira bunlar ağları bile parçalayabilen balıklar bu sefer kafes sistemlerine zarar vermeye başlar ve bu da çok ciddi ekonomik kayba sebebiyet verir” dedi.

SEFERİHİSAR’DAKİ BALIK ÇİFTLİĞİ: BU TÜR İDDİALAR BANA MAKSATLI GELİYOR
Diğer balık çiftliklerinden farklı olarak Seferihisar Bölgesinde bulunan orkinos çiftliklerinde taze balık kullanıldığı açıklayan Prof. Dr. Akyol, taze balık kullanılmasından kaynaklı daha fazla köpek balığı gelme olasılığı olduğunu söyledi.

Son dönemde gündeme gelen ve risk oluşturduğu iddia edilen orkinos çiftliklerini değerlendiren Prof. Dr. Akyol bu tür iddiaların doğru olmadığına değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Orkinos çiftlikleri belli bir yerde lokalize olmuş durumda. Ben o çiftliklere de gittim, insanları tehlikeye düşürecek herhangi bir durum söz konusu değil. Onlar çok profesyonel işletmeler ve çok sayıda balık adamı olan işletmeler. İnsanları sıkıntıya sokacak bir oluşuma izin vermezler. Ara sıra tabi köpek balıkları gelebilir, yunuslar geliyor mesela ama bunun insanlara bir zararı olamaz. Türkiye’de yaşanmış bir olay da yok saldırı gibi. Taze yem balıklar için yeterli miktarda verilir zaten fazlasının verilmesi ekonomik olarak da mümkün değil, çok büyük bir maliyeti var. Bazen maksatlı da ortaya atılıyor bazı bu tür iddialar. Bunlar bana maksatlı geliyor. Azcık bir miktar her insan faaliyetinde olduğu kadar organik şeyler olabilir ama bunları doğa kendi kendine telafi eder.”

“AQUAKÜLTÜR ÜRETİMİNDE İLK 10’DAYIZ”
Prof. Dr. Akyol, balık çiftliklerine ön yargılı yaklaşılmaması gerektiğini, çiftliklerde gerekli tedbirlerin alındığını belirterek, “Biz dünyada balık çiftlikleri konusunda söz sahibi bir ülke konumundayız. Yani dünyada bugün ilk 10 içerisindeyiz aquakültür üretiminde. Buna bazı çevreler maksatlı bir yaklaşım gösteriyorlar bunun yapılmaması lazım. İyi denetimle iyi şartlarda kurulmuş bir çiftlik asla doğaya ve insanlara zarar vermez” diye açıkladı.

“ÇİFTLİKLER ÇOK SIKI KONTROL VE DENETİM ALTINDALAR”
Türkiye için aquakültürün öneminde dikkat çeken Prof. Dr. Akyol, “Aquakültür olmasa balıkları çok pahalıya yemek zorunda kalabiliriz. Bu anlamda kaliteli protein katkısı hem ucuz balık yememizi sağlayan bir ortam balık çiftlikleri. Döviz katkısı, istihdam katkısı vardır. Bu konuda yönetmelikler zaten çok açık, çiftliklerin idamesi açısından çok sıkı kontrol ve denetim altındalar. Dolayısıyla insan sağlığını tehdit edecek boyuta asla gelmeleri söz konusu değil. bir de açık sularda yapılıyor ve bunu bir tek Türkiye uyguluyor. En büyük üreticilerden bugün İspanya kıyıdan 10 metre açıkta çiftlik başlatıyor. Türkiye’de 1,1 kilometre açıkta kurulabiliyor. Bu anlamda da korumacı önlemlerimizi, tedbirlerimizi iyi oturtmuş durumdayız” dedi.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/fiyati-uctu-ege-sofrasinin-vazgecilmezi-tukeniyor-mu/1059540