İzmir Tabip Odası ndan çarpıcı açıklama: İzmir de test yapılan her 100 kişiden 17 si pozitif!
İzmir Tabip Odası'ndan çarpıcı açıklama: İzmir'de test yapılan her 100 kişiden 17'si pozitif!
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Elde ettiğimiz kısıtlı veriler ışığında, İzmir'de Covid-19 testi yapılan 100 kişiden 17'sinde pozitif çıktığını biliyoruz. Bu hastalığın yayılımını göstermesi konusunda önemli bir bilgi" ifadelerini kullandı.
27 Ekim 2020 Salı  18:36

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Tabip Odası pandemi döneminde büyük özveri ile çalışan sağlık çalışanlarının hak ve taleplerini dile getirmek amacıyla İzmir Tabip Odası'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı başkanlık yaparken, İl Tabip Odası yönetimi de toplantıda yer aldı.

İzmir Tabip Odası üyeleri ayrıca basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Toplantıya, İzmir Tabip Odası, İzmir Diş Hekimleri Odası, 3. Bölge İzmir Eczacı Odası, Genel Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube, İzmir Aile Hekimleri Derneği (İzahed), İzmir Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi(Ses), Bbsç Birlik Ve Dayanışma Sendikası 2 Nolu Şube, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanları Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şubesi, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi de katıldı.

YENİ TEDBİLERİN GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK

Kış aylarında grip ile birlikte vaka sayısının artabileceğini ve yeni tedbirlerin alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulunduklarını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, sağlık çalışanlarının bu dönemde zor günler geçirdiğini söyledi. Çamlı, "Bildiniz gibi 8 aydır covid-19 pandemisi yaşanmakta. Sağlık çalışanları pandeminin başlangıcından itibaren hayatlarını riske atarak sağlık hizmeti sunmaya çalıştılar. Ancak süreçte gördük ki özellikle sağlıkta dönüşüm programı ile insan odaklı değil kar odaklı sağlık sistemine gidilmesinin nasıl felaketlere yol açabildiğini germekteyiz. Sağlık çalışanları bu süreçte gerçekten zor zamanlar geçirdiler. Çalışma koşulları ve saatleri yorucu olmaya başladı. Pandemi yönetiminde herhangi bir görev almamamıza rağmen, toplum sağlığı açısından doğru bildiklerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar doğruları söyledik, bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Sürece baktığımızda Mart ayında çıkan pandemi nisan ayında pik yapmıştı. Haziran ayı itibari ile tedbirlerde gevşeme yaşamıştık. Belirli bir sayıya kadar düşmüş olan vakalar Ağustos ayında yükselişe geçti. Valimizin de açıklamasına göre Ekim ayında vakaların 3.5 kat arttığını görmekteyiz. Özellikle vakaların yaklaşan kış mevsimiyle artacağını belirtmiş ve uyarmıştık. Yeni tedbirlerin alınması gerektiğini söylemiştik" dedi.

İZMİR SAĞLIK PLATFORMU OLARAK BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ

Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek adına İzmir Sağlık Platformu olarak bundan sonraki süreçte birlikte çalışacaklarını söyleyen Çamlı,  "Sağlık çalışanları bu süreçte özveri ile çalışmalarına karsın çok ciddi sıkıntılar yasadı. 40 bini aşkın sağlık çalışanı kovid'e yakalandı 50 si hekim 112 sağlık çalışanını kaybettik. Birçok sıkıntılar ile karşılaştık. Bunların başında ilk günlerde yaşan ekipman sıkıntısıydı. İlk başlarda bulamadık sonra temin edilse de kalitesi tartışma konusu oldu. Sağlık çalışanları tüm ısrarlarımıza rağmen düzenli kovid taramasından geçirilmiyor. Sağlık çalışanlarının bu hastalığı yakalanma oranı diğer vatandaşlara göre 10-14 kat daha fazla. Sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez diyenler bu konuda herhangi bir girişimde bulunmadılar. Sağlık çalışanlarının kovid hastalığının meslek hastalığı sayılması önemli bir konudur. Bizim bu konudaki ısrarımız devam edecek. Sağlık çalışanları bu göndermede bazı ek ödemeler ile müjdelense de ya hayata geçirilmedi ya da adaletsiz gerçekleştirildi. Hala Eylül ayının ek ödemelerinin ödenmediğini biliyoruz. Uzayan süreç sağlıkçıları gerçekten tüketmekte. Pandemi döneminde maalesef şiddet olayları da durmadı. Bugün sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları artık İzmir Sağlık Platformu olarak birlikte çözüm üretmeye ve çalışmaya karar verdik. Bundan sonra platform olarak birlikte hareket etmeye karar verdik" ifadelerini kullandı.

İŞBİRLİĞİ ÇAĞRIMIZ YANIT BULMADI

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in İzmir Tabip Odası ile işbirliği çağrısının olup olmadığının sorulması üzerine konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Pandeminin ilan edilmesi itibari ile birçok meslek odası gibi İzmir Tabip odası işbirliğine hazır olduğunu belirti. İzmir Pandemi Kurulu kuruldu ancak Tabip Odası burada yer almadı. Bizim birçok konuda talebimiz olmasına rağmen burada yer alamadık. Şeffaflık adı altında bizler İzmir'deki verilerin paylaşılması gerektiğini ilettik. Çünkü soruların birçok sorunun cevabı aslında bu verilerin bilimsel anlamda yorumlanmasına bağlı. Bizim işbirliği önerilerimiz ne yazık ki yanıt bulmadı" dedi.

SOKAKTA SİGARA İÇİLMESİ DOĞRU OLMAYACAK

Türkiye'nin çeşitli illerinde uygulanan sokakta sigara içme yasağının İzmir'de uygulanıp uygulanmayacağına da değinen Çamlı, "Sigara sağlığa zararlı ve kovid hastalığını etkilerini arttırdığını biliyoruz. Maske takılması zorunlu olan ortamlarda sigara içilmesi doğru olmayacaktır. Covid hastalığının seyrinde sigaranın önemli bir etken olduğu bilinen bir gerçek"

GEÇMİŞTE UYGULANDI

Artan vakalar sonrasında İzmir'de sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi gerekli olup olmadığına yönelik soruya da yanıt veren Lütfi Çamlı, "Bir tedbir konurken bu tedbirlerin içeriği kapsamı sahadan aldığınız veriler ışığında olur. Bir dönem sayın bakan Güneydoğu'daki vaka artışlarını oradaki düğün ve taziyelerden kaynaklı olduğunu söylemişti. Bu tespitlerin ardından ise oradaki düğün ve taziyelere katılımların sınırlandırılması doğru bir tedbir olabilecektir. Sokağa çıkma yasağının bu kapsamda değerlendirmek lazım. Sokağa çıkma yasağının getirisi ve götürüsü gözden geçirilip ona göre karar verilebiliriz. Bunun kesin konması ya da konmaması gerektiğini söylemek için bazı bilimsel verilere bakılması lazım. Geçmişte bunlar uygulandı ve bazı sorunlar yaşandı ve 65 yaş üzeri gibi adaletsizlik oluştu." Açıklamasını yaptı.

SADECE KURAL KOYMAK YETMEZ

Getirilen kuralların denetlenmediği sürece yeterli olmayacağını söyleyen Çamlı, İzmir'de maske kullanımında sorunlar yaşandığını söyledi. Çamlı, "Birincisi bir tedbir aldığınızda ne kadar tedbir alındığının yanında bunların ne kadar uygulandığında sorgulamak lazım. Keşke Kemeraltı’nı dolaştığımız gibi fabrikaları ve sanayileri de gezsek. Servislerde, yemekhanelerde kurallara ne kadar uyuluyor bununla ilgili denetimler var mı bakmak lazım. Ben HES kodunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Maske takma konusunda İzmir'de ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Sadece kural koymak yetmiyor, bunların denetlenmesi gerekiyor. Pozitif temaslıların mutlaka üzerine gidilebilmesi gerekiyor" diye konuştu.

100 KİŞİDEN 17'Sİ POZİTİF

İzmir'de alınan bilgilere göre günlük bin vaka olduğunu ifade eden İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, 100 kişiden 17'sinin testinin pozitif çıktığını söyledi. Çamlı, "Elde ettiğimiz kısıtlı veriler İzmir'de test yapılan 100 kişine 17'sinde pozitif çıktığını biliyoruz. Bu hastalığın yayılımının göstermesi konusunda önemli bir bilgi. İzmir'de günlük bine yakın pozitif vaka var. Testin arttırılmasının bu enfeksiyonun yayılmasında önem arz eden konulardan biri. Bu enfeksiyonların yaklaşık 4'de 3'ü semptom göstermeyen vakalar" ifadelerini kullandı.

SALDIRIYA MARUZ KALMASINA SEBEP OLMAKTADIR

Katılımcılar adına basın açıklamasını, İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Doktor Yaman Yamangil okudu. Yamangil, "Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan covid-19 pandemisi, sağlıkta dönüşüm programının içinde barındırdığı sakıncaları daha da görünür kılmıştır.  Sağlığın bir meta olarak alınıp satılabildiği, kar odaklı bir sağlık sisteminin, toplum sağlığı için ne kadar tehlikeli olduğu yaşanarak görülmektedir.  Sağlıkta dönüşüm programıyla neredeyse ortadan kaldırılan koruyucu sağlık hizmetlerinin  önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Keza covid -19 pandemi sürecinde esas olarak sağlık çalışanları mücadele etmekte ve bu mücadelenin daha ne kadar süreceği de belirsiz görünmektedir. Giderek uzayan ve ağırlaşan pandemi süreci, sağlık çalışanları için uzun yıllardır biriken, ötelenen, iktidar ve sağlık bakanlığı tarafından görmezden gelinen sorunların daha da belirginleştiği ve açığa çıktığı bir aşamaya geldi.  Her zaman olduğu gibi bu süreçte de, sistemin aksaklıklarının doğurduğu sorunlar, sağlık çalışanlarına ihale edilmekte ve her fırsatta sağlık emekçileri halka şikayet edilmektedir.  Gerçeği yansıtmayan ücret artışı haberleri ile bir taraftan yönetimdeki zafiyet örtbas edilmeye çalışılmakta, her gün yapılan başka bir değişiklikle kamu sağlık hizmetleri paralize edilmekte diğer taraftan sağlık çalışanlarının itibarı zedelenmekte ve her gün başka bir saldırıya maruz kalmasına sebep olmaktadır. Bu özel mücadele döneminin koşullarının, pandemiye uygun olarak iyileştirilmediği, bu mücadeleyi yürütenlerin, eşitlik ve adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerinin artırıldığı, yakın geleceğe dair kaygılarının yoğunlaştığı bu günlerde dahi sağlık çalışanları seslerini duyurmakta zorlanmaktadırlar" dedi.

TÜM TEDBİRLER ALINMALIDIR

Sağlık çalışanlarının  sonu görünmeyen ve başa çıkılamaz bir boyuta ulaşmış olan iş yükü altında, tükenme noktasına geldiğini ifade eden Yamangil, “Emeklilik ya da istifa sayısındaki artış dikkat çekici boyutlardadır. Emeklilik ve istifaların yakın bir gelecekte ciddi bir iş gücü kaybı doğuracağı ve kamu sağlık hizmetinin aksayacağı aşikardır. Bununla birlikte yaklaşmakta olan bu tehlike, akılcı yöntemlerle çözümlenebilir olmasına karşılık en azından devlet tarafından atanma için bekleyen on binlerce sağlık çalışanının bekletilmesi bile akıldışı görünmektedir. Son açıklamalarda yaklaşık 40 bin sağlık çalışanının covid -19 hastalığına yakalandığı, 100’ü aşkın sağlık çalışanının hayatını kaybettiği ifade edilmiştir. İzmir sağlık platformu olarak aşağıda belirtilen hususlarda acilen çözüm bekliyoruz.  Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma ortamları, çalışma saatleri gerçekçi ve bilimsel verilere uygun olarak organize edilmelidir. Virüs yükünü ve iş yükünü azaltacak düzenlemeler yapılmalıdır. Zor koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına psikolojik destek sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının korunması için tüm tedbirler alınmalıdır. Standartlara uygun kişisel koruyucu ekipman yeterli miktarda ve düzenli olarak sağlanmalıdır.  Acil ve yoğun bakım gibi yüksek riskli alanların dışında da kişisel koruyucu donanım kullanımı titizlikle sürdürülmeli, bu alanda görev yapan çalışanların ekipman eksiği giderilmelidir” açıklamasını yaptı.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA VERİLEN DEĞERİN AÇIK GÖSTERGESİDİR

Yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanlarının, covid-19 açısından ivedi ve öncelikli olarak düzenli tarama programına alınması gerektiğinin altını çizen Yamangil, “PCR test pozitifliğinin düşük duyarlılığı dikkate alınarak sağlık çalışanları hem semptom takibi, hem PCR hem de antikor taraması ile sürekli izlenmelidir. Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle covid-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının hakkıdır. Oysa ülkemizde temaslı veya hasta olunca, karantinaya alınması nedeniyle veya hastalık izni nedeniyle çalışamayan kişinin aldığı ücret düşmektedir. Bu konuda derhal düzenleme yapılmalıdır. Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı aile bireylerin bulaştırma endişesini her gün taşıyarak  çalışmak durumunda kalan sağlık çalışanlarının, ulaşım, barınma, kreş gibi sorunlarının çözümü sağlanmalıdır. Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bu hastalığa bağlı oluşabilecek zararlar sebebiyle tüm sağlık emekçilerinin korunması, sadece hukuki değil aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Yaklaşık 130 ülkenin gerek kendi deneyimlerini gerekse bu alandaki mevcut bilimsel bilgileri değerlendirerek sağlık çalışanlarında covid-19 hastalığını meslek hastalığı olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ülkemizde hala meslek hastalığı sayılmaması sağlık çalışanlarına verilen değerin açık göstergesidir” dedi.

GEREKLİ DESTEĞİ SAĞLAYAMAZSAK TOPLUMU KORUYAMAYIZ

Sağlık çalışanları için kamuoyu önünde açıklanan pandemi ek ödemelerinin kapsayıcı, net ve adil olmaması sebebiyle iş barışını bozacağı uyarısında bulunan Yamangil, “Performansa dayalı geçici ve adil olmayan ek ödemeler yerine emekliliğe de yansıyacak şekilde, evrensel standartlara uygun, insan onuruna yaraşır, adil ve yeterli ücret ilkesi benimsenmelidir.  Pandemi koşullarında devam eden sağlıkta şiddet olguları için, yöneticiler öncelikle özendirici tutumlardan vazgeçmekle başlayarak gerekli önlemleri almalı, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamalıdır. Ne kadar süreceği belli olmayan bu salgın sürecinde öncelikle sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, gerekli desteği sağlayamazsak toplumu koruyamayız. Pandemiye karşı en ön saflarında mücadeleyi yürüten sağlık çalışanları, kamunun hakkı olan sağlık hizmetine ulaşabilmesi adına, geleceğe dair kaygıları azaltan, güven veren, içinde yaşadığı toplumun bir parçası olan sağlık çalışanını değerli gören, maddi ve manevi desteği, sözde değil fiilen ve sürekliliği sağlayarak gösteren bir sağlık yönetimi istiyor" diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/izmir-tabip-odasi-ndan-carpici-aciklama-izmir-de-test-yapilan-her-100-kisiden-17-si-pozitif/1051431