DİSK’ten İzmir raporu: Her belediyede10-15 vaka var!
DİSK’ten İzmir raporu: Her belediyede10-15 vaka var!
İzmir’de pandemin ilk başlığı 11 Mart’tan 1 Haziran’a dek parmakla sayılacak kadar az vaka görülmesini sağladıklarını belirten Sarı, "1 Haziran sonrasında başlatılan zamansız normalleşme yüzünden her şey berbat oldu. Sokağı süpüren, kolileri taşıyan, insanlara hizmet götüren arkadaşlarımızdan 1 Haziran'a kadar parmakla sayılacak kadar vaka gösterebilirken, bugün hemen hemen her belediyede 10'ar, 15'er vaka çıktı" açıklamasında bulundu.
4 Eylül 2020 Cuma  15:18

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 1 Haziran'da başlayan normalleşmenin, belediye çalışanlarını da olumsuz etkilediğini söyledi. Tatiller ve seyahatler sonrası bariz şekilde görüşen vaka artışlarının, normalleşmenin zamansız başlamış olması sebebiyle gerçekleştiğine vurgu yapan Sarı, "Pandeminin en sıkıntılı dönemlerinde İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde parmakla sayılacak kadar az vaka vardı. Bugün, her belediyede en az 10-15 vaka var" dedi.

İLK ETAPTA ÇOK HIZLI BİR REFLEKS GÖSTERMİŞTİK
Salgının ilk etabından itibaren, belediye başkanları başta olmak üzere tüm yetkililerle irtibat halinde olduklarını, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi yöntemlerle çalışanların koruma altına alındığını belirten Memiş Sarı, "Belediye çalışanları, sağlık çalışanlarından sonra alkışı hak eden ikinci grup oldu" dedi ve ekledi:

"Çünkü arkadaşlarımız temizliklerini yaptılar, eve hapsedilmiş insanların ihtiyaçlarını karşıladılar. O dönemde hiçbir zafiyet yaşamadık. Rehber kitapçıklarla, işçi kardeşlerimize nasıl bir hareket kabiliyetinde olmaları gerektiğini anlattık. Pandeminin zirvede olduğu dönemde belediyelerde sorun yaşamadık. Derken 1 Haziran'a geldik. 1 Haziran'a kadar fabrikalarda, yanyana, mesafeli çalışmalar da olsa, çok az sayıda vaka vardı. Fakat normalleşme süreci başladıktan sonra, vakalar tavan yaptı. Sebebi şuydu: Açılmaması gereken AVM'ler açıldı. Pek çok işyeri, ticari kaygılar nedeniyle açıldı. Çarklar dönsün, ama işçiler ölsün, mantığıyla hareket edildi. Turizmden başlayan, başka sektörlerle devam eden, insan hayatını yaşamsal anlamda ilgilendirmeyen hizmet sektörüne izin verildi. Seyahat izniyle, korona bir yerden başka yerlere transfer edildi."

YASAKLAR TEKRAR GELİRSE, ÇALIŞACAK İŞÇİ BULAMAYACAĞIZ
Ağustos sonu itibariyle, yeni bir dönem başladığını, okulların açılacağını, tatilcilerin, köylerine gidip işlenenlerin kente döndüğünü hatırlatan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, şunları söyledi:

"Dönüşte risk katlandı. 1 Haziran'a kadar fabrikalarda az sayıda vaka görülürken,25 Ağustos itibariyle tavan yaptı. Sokağı süpüren, kolileri taşıyan, insanlara hizmet götüren arkadaşlarımızdan 1 Haziran'a kadar parmakla sayılacak kadar vaka gösterebilirken, bugün hemen hemen her belediyede 10'ar, 15'er vaka çıktı. En kötü dönemde korona yokken, normalleşme sonrası fazlasıyla görüldü. Bu durum bizi korkutuyor. Şöyle ki, tekrar sokağa çıkma yasağı olursa, önlemler artırılırsa, bu kez evlerine kapanacak insanlara hizmet edecek işçi bulamayacağız, ondan korkuyorum."

ÇİĞLİ'DE ANLAŞMA AN MESELESİDİR
 Çiğli Belediyesi işçilerinin grev ilanını da değerlendiren Memiş Sarı, "Anlaşmaya varmamız, an meselesi" dedi. Sarı, şu açıklamalarda bulundu:

"Çiğli Belediyesi ile sorun yok aslında. 6356 Sayılı Yasa kapsamında bir toplu sözleşme süreci var. Bu süreç, pandemiden dolayı 6 ay ertelendi. Süreç yeniden başladıktan sonra görüşmeleri de başlattık. Üç aşağı beş yukarı, istenenle verilen arasında fark kalmadı diyebilirim. Toplu sözleşmede işçinin demokratik haklarına saygı duyulması lazım… Oranın, yüzde 30'unu, 40'ı tartışmıyorum. Bu ülkede reel bir enflasyon var. Sokakta gördüğümüz, cebimizde hissettiğimiz enflasyon gerçeği var.  TÜİK'in palavra rakamlarını öne sürerseniz, işin içinden çıkamayız. İşçi arkadaşlarımız doğal olarak, hakları olan işe çıkmama, yani grev hakkını kullanmaya karar verdi. Grev kararı alındı; doğru, ancak bu, illaki greve gidilecek anlamı taşımıyor. Ben diyorum ki, belediye başkanları, olaya, bu işçilerin ekonomik ve demokratik hakları diye bakmalı. İşçiler de belediyenin ekonomik boyutunu görüp, sürdürülebilirliğini görüp ona görev tavır almalı. Grev kararını asmasaydık, yetkimiz düşecekti. Yasa, 60 gün görüşme süreci veriyor. Bu sürede anlaşma olmazsa, arabulucu devreye giriyor. Arabulucuyla da bu iş olmazsa, ikinci bir 60 günü hak etmek için, grev ilanı kararı almak gerekiyor. Konuya dönecek olursak... Arada önemli bir fark olmadığını biliyorum. Belediye Başkanımız Utku Gümrükçü'nün de işçilerimiz için en iyisini düşündüğünü biliyorum. Yakında Çiğli'de anlaşmaya varacağımızdan şüphem yok."



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/disk-ten-izmir-raporu-her-belediyede10-15-vaka-var/1046478