Tarımda yaşanan sorunları ve çiftçilerin taleplerini de dile getiren Osmanağaoğlu, “Cumhuriyetimizin kurucusu ve İzmir'imizin de bir hemşehrisi olmakla iftihar eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi, kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima yenilmiştir. Bu sebeple çiftçimizin sorunlarının çözülmesi önceliğimiz olmalıdır. Son yıllarda ülkemizi de hedef alan siyasi, askerî ve sosyal baskının arttığı, ekonominin bir silah olarak kullanıldığı saldırıların çoğaldığı bilinen bir gerçektir ancak alınan bazı önlemlere rağmen çiftçilerimizin yüksek tarım girdi fiyatlarının altında ezildiği de bir gerçektir. Çiftçilerimizin ürünlerini hak ettiği değerden satamamaları, üretici ile tüketici arasında fiyat uçurumunu, çiftçimizin mağduriyetini deha da artırmaktadır. Bu sebeple tarım kooperatiflerinin çiftçimize daha ucuz girdiler sunması gerekmektedir. Tarım kredi kooperatiflerine olan borçlanmanın ertelenmesi, uygulanan faiz oranlarının silinmesi yerinde ve doğru bir adım olacaktır. Arazilerini ipotek ederek kredi çeken ve ekonomik dalgalanmalardan dolayı borçlarını ödemekte zorluk çeken çiftçilerimizin borçlarının kamu bankalarımızın öncülüğünde yapılandırılması çiftçilerimiz için bir umut olacaktır” diye konuştu.

Bakanlık tarafından alınan önlemlere de değinen Osmanağaoğlu, “Tüketicinin alım gücüne istinaden önlemler elbette olmuştur, olmaya da devam edecektir ama tüketiciye daha ucuz ve daha kaliteli ürünlerin ulaştırılması, üreticinin sorunlarının ortadan kaldırılmasından geçmektedir. Bugün hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız yem fiyatlarından ve hayvanlarını hak ettikleri değerden satamamaktan yakınmaktadırlar. Tarım arazisi vasfı taşıyan arazilerinin etkin bir şekilde kullanılmadığına işaret ediyoruz.Teknolojinin gelişmesi, nüfusun artması, maliyet kalemlerinin çoğalması ve maliyetin artması yeni tarımsal faaliyetlerin gündeme gelmesini de zaruri kılmaktadır. Bunların başında sanayi tarımı ve organize tarım çiftliklerinin kurulması gelmektedir. Kentsel tarım maliyet kalemlerini azaltacak, üretici ve arasındaki fiyat uçurumunu ortadan kaldıracak, arz ve talep arasında dengenin sağlanmasına katkıda bulunacaktır” dedi.

Osmanağaoğlu ayrıca Ekim ayı itibariyle sona eren tarım sigortalarının süresinin uzatılmasını istedi. Osmanağaoğlu, “İklim değişikliği ülkemizi de etkilemektedir. Mevsimleri âdeta karakter değiştirmiştir. Bu sebeple, tarım sigortalarında uygulanan süre kriterinin düzenlenmesi gerekmektedir.Örneğin ekim ayında hasadı yapılması gereken ürünün hasadı iklim değişiklikleri sebebiyle kasım ayına sarkabiliyor. Ekim ayında sona eren bu sigorta poliçesinin bir anlamı da kalmıyor. Bunun yeniden düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.