CHP İzmir Örgütü nden Kaz Dağı mesajı: Cenneti cehenneme çevirmekten vazgeçin!
CHP İzmir Örgütü'nden Kaz Dağı mesajı: Cenneti cehenneme çevirmekten vazgeçin!
Çanakkale’ye giderek Kaz Dağları’nda açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Yücel, "Bu isyan Türkiye'nin nefesi kesilmesin diye, doğa katliamı dursun, pınarlarımızdan zehir yerine su akmaya devam etsin diye, çocuklarımızın geleceği yok olmasın diye. Türkiye'nin oksijenini kesmeyin, çocuklarımıza zehir solutmayın, dünya da eşi benzeri olmayan bu cenneti cehenneme çevirmekten, vatandaşla, doğayla inatlaşmaktan derhal vazgeçin" dedi. 
10 Ağustos 2019 Cumartesi  17:10

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, il yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanları Kaz Dağları’na giderek basın açıklaması yaptı. 

Türkiye’de çok sayıda kesim tarafından Kaz Dağları’nda faaliyet gösteren altın madenine tepkiler yağarken İzmir’deki CHP’liler de duruma kayıtsız kalmadı. Otobüslerle Çanakkale’ye giden partililer kamuoyuna bilgilendirme yaptı. İzmir heyeti Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP il yöneticileri tarafından karşılandı.

CHP İl Başkanı Deniz Yücel de bölgede yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Bizler bugün sadece CHP İzmir İl Başkanı, İlçe Başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanları ve il yöneticileri olarak değil, Kaz dağlarından gelen oksijenle hayata tutunan, pınarlarından akan sularla susuzluğunu gideren, kıyılan her ağacın çığlığını, acısını kalbinde hisseden bu vatanın birer evladı olarak buradayız.

Bir Anne Babanın kendi evladının canına kıyması neyse, Kaz dağlarında yapılan odur.
Vatan toprağının bir kaç kuruş uğruna kiralanması veya satılması neyse, Kaz dağlarında yapılan odur.
Çocuklarımızın geleceğinin para hırsı yüzünden yok edilmesi neyse, Kaz dağlarında yapılan odur.
Oksijen maskesine bağlı bir hastanın  oksijen hortumunun kesilmesi,  yaşama haklarına bizim karar veremeyeceğimiz binlerce canlının katledilmesi neyse,   Bugün Kaz dağlarında yapılan tam olarak da odur.
Kaz dağları ağaçları, canlıları, suyu ve oksijeniyle Türkiye'ye bahşedilmiş eşsiz bir nimet. Kaz dağlarını kendi elleriyle, yok edilsin, ağaçlara kıyılsın, milyonlarca yıllık ekolojik düzen bozulsun diye altın madeni şirketine satanlar şunu çok iyi bilmelidir ki;

Bu dağın, bu ormanların bize ihtiyacı yok. Bizim bu dağlara, bu oksijene ihtiyacımız var. Bu ormanların gerçek sahibi bizler değiliz, biz varız diye bu ormanlar oluşmadı. Tam aksine bizim yaşamımız, bizim sağlığımız, çocuklarımızın soluyacağı temiz hava, içecekleri temiz su için, bizler kaz dağlarına muhtacız.

Türkiye'nin oksijenini kesmeyin, çocuklarımıza zehir solutmayın, dünya da eşi benzeri olmayan bu cenneti cehenneme çevirmekten, vatandaşla, doğayla inatlaşmaktan derhal vazgeçin.

Kaz dağlarında doğayı katledenler de aslında yaptıklarının farkında. Açıklamalarındaki tutarsızlığın sebebi de bu.

AKP'li yöneticiler, sanki altın madeni ararken tek sorun siyanürün kullanılmasıymış gibi "Siyanürle Altın Aranmayacak" açıklaması yaparken, Maden şirketinin Ceo'su "Altının çıkarılmasının son aşamasında siyanür kullanacağız" diyor.

Halkın tepkisini azaltmak için kesilen ağaçların sayısını azaltmaya çalışmaları da akıl alır gibi değil. ÇED raporuna göre kesilen ağaç sayısı yaklaşık 46 bin,  Orman Genel Müdürlüğü’ne göre ise yaklaşık 13 bin 500' iken, TEMA vakfı en doğru rakamı açıkladı. Tam 190 bin ağaç, 190 bin cana kıyıldı kaz dağlarında. Daha acısı, bu iş devam ederse daha fazlasına da kıyılacak.

O kadar gözlerini para bürümüş, altının ışıltısıyla o kadar kendilerinden geçmişler ki, altın madeninin milli parka uzak olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar. Bir kez daha haykırıyoruz, Anlayın artık..

Katliamın sadece nerede olduğuna değil isyanımız. Sizin ağaçlara kıymanıza,  canlıların hayatını mahvetmenize, doğayı katletmenize bizim isyanımız.

Vatan toprağını çölleştirmenize, asla yiyemeyeceğiniz, size oksijen sağlayamayacak, dünyadaki altınların tamamıyla bile bir tek çimeni yetiştirebilecek  toprak tanesi yapamayacağınız maden parçası için,milyonlarca yıllık yaşamları yok etmenize isyanımız.

Şu katliamı görüp yüreğiniz sızlamıyorsa o yürekte bir sorun var demektir.  Bu katliama izin verenden, bu katliamı yapandan ve bu katliama göz yumandan ne kul ne de Allah razı gelir. Milyonlarca yıldır korunmuş, evlat gibi, kutsal emanet gibi, göz bebeğimiz gibi bakılmış bu yaşam alanını yok etmek isteyenler ,hem halkın nezdinde hem de vicdanlarda asla affedilmeyecekler.

Çıkarılacak altının 10'da biri için, 5 milyon yaşındaki bu dağların ve doğal yaşamın yok edilmeye başlanmasını, tüm Türkiye gibi Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü olarak biz de kabul etmiyoruz, bu katliama karşı duruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm sorumlulara sesleniyoruz. Çevrecilerin, doğa severlerin ve halkın sesine kulak verin.

Bu isyan  Türkiye'nin nefesi kesilmesin diye, doğa katliamı dursun, pınarlarımızdan zehir yerine su akmaya devam etsin diye, çocuklarımızın geleceği yok olmasın diye.

Bu isyanda siyaset yok, bu isyanda taraf yok, bu isyanda çıkar yok. Hepimiz aynı taraftayız. Kaz dağlarında katliama son verilsin, artık bir cana daha kıyılmasın, toprağın ve ağacın bize vereceğini, dünyanın tüm altınlarının bile bize  veremeyeceği anlaşılsın diye buradayız. Bunlar anlaşılıncaya, katliam sona erinceye kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi tüm dünya'ya haykırıyoruz.  

Kaz dağları ve Türkiye'nin doğası için mücadele veren tüm çevreci kuruluşlara,  STK'lara ve ülkesine sahip çıkan tüm  vatandaşlarımıza, ayrıca bu mücadelenin büyük destekçisi olan Çanakkale Belediyemize ve Sayın Başkanına da gösterdikleri çabadan, verdikleri mücadeleden ötürü saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz."



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/chp-izmir-orgutu-nden-kaz-dagi-mesaji-cenneti-cehenneme-cevirmekten-vazgecin/1015659