Kılıçdaroğlu ndan Merkez Bankası eleştirisi
Kılıçdaroğlu'ndan Merkez Bankası eleştirisi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasını eleştiren Kılıçdaroğlu "Sorumlu Merkez Bankası Başkanı değildir. Bu ülkenin kalkınma planı yoktu, daha dün geldi. Söylediğin hedeflerin hiçbiri tutmadı. Elektriğe, suya, yağa, ete, süte zammı Merkez Bankası Başkanı mı yaptı?" ifadelerini kullandı
9 Temmuz 2019 Salı  15:01

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle: 

ODTÜ'DEKİ OLAYLAR: Bir ülkeyi büyüten, bir ülkeye saygınlık kazandıran kurumların başında üniversiteler gelir. Bütün İslam dünyasındaki üniversite sayısı ABD'deki üniversite sayısından daha az. Üniversite kurmak bir toplumu aydınlık geleceğe taşımak demektir. Daha sağlıklı düşünen ve hayatı sorgulayan insanlar yetiştirmek demektir. ODTÜ de bizim gözbebeğimiz üniversitelerden birisi. Hepimiz gençliğimizi yaşadık. Onlara hoşgörülü yaklaşmak lazım. Anlamak lazım. Onların söylemlerine kulak kabartmamız lazım. Çocuklar, yurt istiyorlar. Ama 'Buraya 1500 kişilik yurt yapacağız, dışarıdan adam getireceğiz' diyorlar. 'Ağaçları keseceğiz' diyorlar. Gençler de buna itiraz ediyor. Biber gazı, coplar doğru değil. Bunlar geleceğimiz; yarının mimarı, mühendisi, akademisyeni olacak. Olay büyüyünce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, rektöre telefon açıyor, 'Ben size yurt yapacağım, ODTÜ'ye bağışlayacağım' diyor. Çankaya Belediye Başkanımız gidiyor, kaçak yapı. Buradan Sayın Rektör'e sesleniyorum; öğrencilerinizi dinleyiniz. Öğrencilerini nitelikli öğrencilerdir. Benden ve senden daha iyi dünyayı sorgulayan çocuklarımızdır. Onlar bizim evlatlarımız. Onlar bizi geçecek. Mansur Başkan'ın sesine kulak verin, öğrenciler nereye yurt istiyorsa, öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan yurdu size verecek. Öğrencilerin burnu kanamasın istiyoruz. Biz kavgadan yana değiliz, kinden, öfkeden yana değiliz. Evlatlarımız bizim evlatlarımız. Üniversiteler bilgi üreten kurumlardır, şiddet olmaz. Tartışma olur; bilgilerini, dünya görüşlerini paylaşırlar. Gençler heyecanlıdır, daha çabuk tepki verirler. Gençlere saygılı olmak, taleplerini dikkate almak ve onlara anlatmak gerekiyor. Gördüğümüz tabloda bir yanlışlık var.

SETA RAPORU: 21'inci yüzyılın en etkin güçlerinden birisi de medyadır. Ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri de medyadan izleriz. Doğru bilgiye ulaşmak, doğru haberi yakalamak bizim sağlıklı yorum yapmamızı sağlar. Eleştiririz veya överiz. Haber dediğimiz olayın medya aracılığıyla objektif olarak yansıtılması lazım. Demokrasinin dördüncü gücü olarak da medyadır. Ama medyayla ilgili rapor yazacak olan STK'ların da medyanın bu gerçeğini bilerek yola çıkması gerekir. SETA diye bir kurum var, bir rapor yayınladı. Bu rapor medya tarihimizin yüz karası raporlarından birisidir. Siz gazeteciyi fişlerseniz, gazeteciyi ötekileştirirseniz doğru haberi kimden alırsınız? SETA dediğimiz kuruluş iktidardan beslenen biri kuruluştur. Gazeteciler Sendikası bu raporla ilgili suç duyurusunda bulundu. Medyanın yüzde 95'i kontrol altında diye. Gazeteci halkın gözü, kulağı ve sesidir. Şimdi medyanın yüzde 95'ini kontrol altına aldılar, SETA aracılığıyla gazetelerinden atılanları da suçlar noktaya geldiler. Böyle bir rapora ihtiyaç var mıydı? Bu SETA'nın araştıracağı başka bir şey yok muydu? Mutfaklarda yangın var. İnsanlar evine et alamaz duruma geldi. Bebeğine mama yediremeyen binlerce aile var. Bu sorunları niye araştırmıyorsun? Türkiye'nin dış politikası paramparça, niye araştırma yapmıyorsun? Bu gazetecilerin çok çalışkan ve yetkin gazeteciler. Bu gazeteciler kendi gazetelerinde niye çalışamadılar? Bunları araştırmadılar. SETA dediğimiz kuruluş bir düşünce kuruluşu değildir. 

EKONOMİ: Bir ülkenin güçlü olmasının yolu üretimden geçer. Sanatta, tarlada, fabrikada, üniversitede üreteceksiniz. Üreten bir ülke güçlü bir ülkedir. Türkiye üretimden koparıldı. Hiç aklınıza gelir miydi; bir gün patates ve soğan ithal edeceğiz diye... Bu yılın mayıs ayına kadar 64 bin ton patates ithal edildi 32 milyon dolar ödendi. 111 bin ton kuru soğan ithalatı yapıldı, 34 milyon dolar para ödendi. Aldılar ekonomiyi tefecilere teslim ettiler. Bu yılın ilk dört ayından dış borçlar için 4,4 milyar dolar faiz ödedik. Bu dönemde toplam dış borç 160 milyar dolar ödediğimiz faiz. Ne oldu da Türkiye 2003-2019 arasında 160 milyar dolar faiz ödedi? Bu para Türkiye'de harcansaydı işsizlik, kişibaşı gelir ne olurdu? Bu faizi 82 milyon ödedi. Mama alırken, su içerken, dolmuşa binerken, simit alırken vergi ödüyorsunuz. Vatandaş 28 Haziran'a kadar 522 milyar lira borcu oldu. Bu süre içinde ödenen faiz 31 milyar lira. Toplam 2003'ten bu yana 478 milyar lira faiz ödedi. Ekonomi bu durumda. Merkez Bankaları bir ihtiyat akçesi tutarlar. Vatandaşın kefen parası olarak tutarlar. Şimdi yeni kanun getirdiler, kefen parasını Merkez Bankası'ndan alıp Hazine'ye veriyorlar. Bir iktidar kefen parasına muhtaç hale geldiyse, o bu memleketi yönetemez. Başka para mı bulamadınız? Bu para yetmiyor, vergi getiriyorlar. Turizm işletmelerinin cirosundan yüzde 1 vergi alıyorlar. Aldığınız parayı nereye harcayacaksınız? Kanun teklifinde 'Sayıştay denetimine tabii değildir' diyor. Nereye gidecek bu para? İnsaf. Bizim görevimiz bu tür düzenlemelere karşı çıkmaktır. Merkez Bankası'nın kefen parasını alıyorlar, yetmedi başkanını görevden aldılar. Erdoğan sıkıştı. Faizler yükseldi. Ne yapacak? Kendi beceriksizliğini bir bürokratın üzerine yıkmak istiyor. İlk toplantıda faizi sıfırlayın. Erdoğan dünya ekonomi tarihine girsin diye özel bir kampanya açacağım. Sorumlu Merkez Bankası Başkanı değildir. Bu ülkenin kalkınma planı yoktu, daha dün geldi. Söylediğin hedeflerin hiçbiri tutmadı. Elektriğe, suya, yağa, ete, süte zammı Merkez Bankası Başkanı mı yaptı? Bir soru sormak istiyorum; faizi indirmedi diye Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alıyor. Son 10 ayda gecikme faizi yüzde 78 arttı. Merkez Bankası Başkanı faizi indirmedi diye görevden aldın, ama sen gecikme faizini yüzde 78 artırdın. Şimdi sen o koltukla hangi yüzle oturacaksın? Aile şirketi gibi yönetmiyorlar, Tosuncuk gibi yönetiyorlar; Çiftlikbank gibi yönetiyorlar. (Habertürk)



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/kilicdaroglu-ndan-merkez-bankasi-elestirisi/1013422