CHP’li Sındır: Kendilerinde olmayan belediyelerin bütçesini kısacaklar!
CHP’li Sındır: Kendilerinde olmayan belediyelerin bütçesini kısacaklar!
CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, “Erdoğan’ın ‘karınlarını doyuruyoruz hala oy vermiyorlar’ söylemi, bundan sonra karnınızı doyurmuyoruz bakalım ne olacak yaklaşımını da beraberinde getiriyor. Önümüzdeki dönemde kendilerinden olmayan belediyelerin bütçesini kısacaklar ve kendi yönetimlerindeki belediyelere bütçe vererek iktidarlarını sürdürmek isteyeceklerdir” dedi.
20 Mayıs 2019 Pazartesi  12:11

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Ptof. Dr. Kamil Okyay Sındır SonsözTV’ye konuk olarak Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Sındır, ülke gündemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

“İNSANLAR EKONOMİK BUHRANA KATLANABİLİR AMA ÖZGÜRLÜKTEN FERAGAT ETMEZ”
Ülkemizde insanların kutuplaştırıcı siyasetten bıktığını ifade eden Milletvekili Prof. Dr. Sındır, “Bu millet 3 yıl 3 ay içinde bir milli mücadele ile cumhuriyeti kurmuştur. Bugün bulunduğumuz hal içerisinden de çıkmasını bilecektir. Buna İstanbul seçimleri de buna dahildir. Her şey çok güzel olacak diyoruz ve İstanbul seçimleri de bunun ön provası olacak. İnsanlar artık bıktık usandık bu ekonomik buhrandan diyor. Ekonomik buhrana hepimiz katlanırız ama bağımsızlığından ve özgürlüğünden, toplumsal barıştan asla feragat etmez. Türkiye’de kutuplaşma, insanları uzaklaştıran, etnisiteye dayalı süreçlerden bıktı insanlar” dedi.

“YAPILAN SOSYAL YARDIMLAR LÜTUF DEĞİLDİR”
İstanbul’da yaşanan seçimin tekrar edilmesi süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Sındır, “Trajikomik bir süreç. Üzülsem mi gülüp  geçsem mi bilemiyorum. Buradan çıkan sonuç, 17 yıldır ülkeyi yönettiklerini zannedenlerin, ne kadar acziyet içinde olduğunu gösterdi. Erdoğan’ın karnınızı doyurduk derken ne demek istediğini anlamıyorum. Kimse kimseye muhtaç değildir. Yaşam mücadelesi veren bir millet olmanın, iş bulamayan insanların ve hiç kimsenin Erdoğan’a bir minnet borcu yoktur. Yönetenler iyi yönetsin, kimseye muhtaç olmayalım bu ülkede. Yapılan sosyal yardımlar bir lütuf değildir. Bu bana göre bir insanlık suçudur, kara lekedir. Bu kabul edilemez. Ne demek ya, sen kimin karnını doyurdun. Bu milleti onurlu bir vatandaş değil, bir sürü gibi yönettiler. Koyun sürüsü gibi, hadi karnınızı doyurduk gidin şimdi istediğimizi yapın fikrindeler. Binali Yıldırım’ın iddiaları da AK Parti seçmenini küçük düşürüyor. Seçimde AK Partili gibi gözüken seçmenlere büyükşehir pusulası verilmediği iddiası, AK Parti seçmenini küçük düşürüyor. AK Parti seçmeni kendisine eksik pusula verildiğini anlamayacak kadar saf mı?” ifadelerini kullandı.

“AK PARTİ’NİN GEREKÇELERİNİ ÇOCUĞA ANLATSAN, ‘HADİ ORADAN’ DER”
İstanbul seçimin tekrar edilmesi hakkında gerekçelerin inandırıcı olmadığını ifade eden Sındır, “24 bin civarında bir oy farkı vardı ilk açıklandığında. Sayın Cumhurbaşkanı Anadolu Ajansı verilerine takılmış. Partiler kendi ellerindeki veriler üzerinden yaptıkları maddi hatalar üzerinden yapılan itirazlarla hatalar düzeltildiğinde 20 bin küsur oy farkı kalmıştı. Daha sonra 31 bin sandıkta yapılan tekrar sayımda 6 bin oy daha artmıştır AK Parti’nin oyları. AK Parti’nin öne sürdüğü bu gerekçeleri çocuğa anlatsan çocuk hadi oradan der. İnsanların sürü olmadığını anladılar artık, insanlar ayağa kalktıkça rahatsız oluyorlar. İmamoğlu’na yapılan bağışlardan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsi üzülerek söylüyorum, bu ülkeye geride bıraktığımız yıllar için ne kadar yazık ettiğimizi gösteriyor” diye konuştu.

“DİNİ İSTİSMARDA BULUNUYORLAR”
AK Parti’nin 23 Haziran’da hiç ummadığı bir tablo ile karşılaşacağını öne süren Sındır,“Ramazan ayında Allah’ın adıyla dini istismarda bulunanlar, seçim için bunu uygulayacaklar. Binali Yıldırım bir fotoğraf yayınlatmış, yerde oturuyorlar görüyoruz ama bunu nasıl yayınlatır anlamıyorum. Nasıl istismar ettiklerinin somut göstergesi o kare. Yerde oturup dua ediyorlar ama hemen arkada bir masa ve sandalyeler var. Binali Yıldırım orucunu açmış, önündeki yemek neredeyse bitmek üzere el açmış dua ediyorlar. Dua ne zaman edilir, yemeğe başlamadan önce dua edilip yemeğe başlanır. Bu fotoğraf niye yayınlanmış. Bu istismarı yapmayın, doğru değil” dedi.

“MİLLETİN PARASI YOK Kİ SEÇİMDE TATİLE GİTSİN”
İstanbul seçimlerinin yaz ayında tekrar edileceği için sandığa gidenlerin azalabileceği iddiaları üzerine konuşan Sındır, “Seçimde vatandaşların parası yok ki tatile gitsin. İnsanlar zaten yoksulluktan sefaletten bıkıp AK Parti’ye itiraz ediyor. Tatile gidecek olanlar o pastadan pay alan zümre. Ki artık onlar bile yeter artık diyorlar. Televizyonu her açtıklarında Cumhurbaşkanını görmekten, Cumhurbaşkanı’nın herkesi azarlamasından bıktılar. Ülkeyi dini istismarla yönetenlere dur demenin miladı olacaktır bu seçim. Ne kadar yaz ayında da olsa, geleceğimiz adına, çocuklarımızın refahı adına, bir arada kardeşçe yaşamımız adına önümüzdeki seçimde her İstanbullunun sandığa gideceğini düşünüyorum. Bizler de tüm milletvekilleri olarak, İstanbul’da olacağız. Bu milli mücadele, kuva-i milliye mücadelesi gibi diyerek vatandaşlarımızda seçime sahip çıkacağız. Bu bir siyasi parti faaliyetini aştı, İstanbul seçimleri. Ekrem İmamoğlu’nun örgütleri ile mücadele verdiği bir süreç değil artık. İmamoğlu’na tüm STK’lar meslek kuruluşları, ticaret kurumları ve herkes sahip çıkıyor. O seçim artık milletin bir seçimi olacak. 23 Haziran seçimi CHP’nin veya İstanbul’un değil, milletin seçimi olacaktır ve bu seçim ülkenin kaderini belirleyen bir seçim olacaktır” ifadelerini kullandı.

“AÇIK AÇIK SUÇ İŞLİYORLAR”
Seçim sürecinde kişisel verilerin AK Parti’ye verildiğini ve bunun suç oluşturduğunu vurgulayan Sındır, “Süleyman Soylu, devletin resmi kayırlarını alıp ifşa etti herhalde. Bu da ayrı bir suçtur. Terörist olduğunu iddia ettiği kişilerin kişisel verilerini basına servis etti. Bu anayasal bir suçtur. AK Partili bir yetkili geçtiğimiz günlerde sandığa gitmeyenlerin listesi var, bunların üzerinde çalışıyoruz gibi bir ifade kullandı. Bu bir suçtur. AK Parti sandığa gitmeyen seçmenleri biliyorsa CHP niye bilmiyor ve üzerine çalışamıyor. Bu neresinden tutsan eğri bir durum. Kişisel veriler AKP’ye veriliyorsa bu verileri veren de alan da suçlu. Bu bir insanlık suçudur. Eşit ve adil olmayan bir davranış olarak ramazan ayında dinimize göre de suçtur. Bu suçlar açık açık işleniyor. Kişisel veriler ve adaletsizlik üzerinden açık şekilde suç işleniyor. Bunun sonucu sandıkta verilecektir” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANI MİLLETİN PARASI İLE VERİLEN İFTARDA KÜRSÜYE ÇIKIP SİYASET YAPIYOR”
AK Parti’nin seçim propagandasını iftar sofralarında yürüttüğünü söyleyen Sındır, “Tarih şu anda Türkiye’de adaletsizliği huzursuzluğu ve kayırmacılığı ve vicdani suçu dünya tarihi yazdı. Bütün ülkeler Türkiye’ye şu ana o gözle bakıyor. Seçim sonuçları da zaten belli, bir tarih yazılacak İstanbul’da. Bu korku da bunun için zaten, Erdoğan’ın 33 ilçede miting yapacak olması bunu gösteriyor. Erdoğan yine hergün televizyonda gözükmeye başladı. İftar sofralarına gidip kürsüye çıkıp siyaset yapıyor. Bakanlıklar iftar veriyor, Erdoğan kürsüye çıkıp siyaset yapıyor. Bizim vergilerimizde verilen bir iftar, milletin iftarıdır, sen bu iftarda çıkıp parti propagandası yapamazsın. Bütün yurttaşlarımızın bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Yetimin bile hakkının olduğu o para ile iftar verebilirsin ama o sofrada siyaset yapamazsın” dedi.

“GAZİLERİMİZE HAK ETTİKLERİ YAŞAMI SUNMALIYIZ”
Muharip gazilerimiz ile 15 Temmuz gazileri arasında çok büyük fark var olduğunu belirten Sındır,“Tüm gazilerimize şükranlarımız var hepsine uzun ömürler diliyorum. Anayasa harp ve vazife şehitlerini ile ailelerini korunmasını emrediyor. İngiltere’de bir gazi bir mağazaya girdiğinde o mağazada anons yapılır, gazimiz mağazamıza şeref vermiştir diye. Bizim gazilerimiz sefalet içerisinde, biz onlara yaraşır bir yaşam sunmak için bir teklif verdik. Onları kiradan kurtarabilmek adına toplu konutlardan faizsiz faydalanmaları için bir teklif verdik. Uzun süredir üzerinde çalışıyorduk, bu siyasi bir mesele değil. Bu teklifi ben verdiğim için, bir siyasi rant elde etmek amacında değilim. İsterlerse diğer partilerden arkadaşlarım da ekleme yapsınlar, birlikte verelim. Önemli olan onlara hak ettikleri yaşamı sunalım” diye konuştu.

“KENDİLERİNDE OLMAYAN BELEDİYELERİN BÜTÇELERİNİ KISACAKLAR”
Yerel seçimin ardından belediye başkanlarını değerlendiren Sındır, “Belediye başkanlarımız seçimler üzerinden mazbatalarını aldıklarından beri bir aylık bir süreç geçti. Hepsinin başarılı olması topluma fayda sağlamaları, halkın yaşam kalitesini iyileştirmesi, kentin kimliğini geliştirmesi ve kentte yaşamanın memnuniyetini arttırması kriterleri var. Bunun bir maliyeti var. Belediyelerin öz kaynakları var bir kısmı da merkezi hükümet bütçesinden gelen kaynaklar var. Bu gelirler gittikçe kısıtlanıyor. AK Parti hükümetinin gittikçe kayırmacı yaklaşımları var. Erdoğan’ın karınlarını doyuruyoruz hala oy vermiyorlar söylemi, bundan sonra karnınızı doyurmuyoruz bakalım ne olacak yaklaşımını da beraberinde getiriyor. Merkezi yönetimin belediyelere dağıtılmak üzere olan bütçesi var. Bunun adaletli olduğu söylenebilir ama çıkarılan bir kanunla Cumhurbaşkanı’nın dilediği yerel yönetime yatırımları için ihtiyaç duyduğu kaynağı sınırı olmaksızın verebileceği bir hak verildi. Benim ön gördüğüm, önümüzdeki dönemde kendilerinde olmayan belediyelerin bütçesini kısacaklar ve kendi yönetimlerinde belediyelere bütçe vererek iktidarlarını sürdürmek isteyeceklerdir. Bir belediye başkanının davulu boynunda tokmağı elinde olacak. Davul başkanda tokmak başkasında ise o iş olmaz. Belediyeyi en iyi şekilde yönetmek sorumluluğu belediye başkanındadır” ifadelerini kullandı.

“ENSEYE TOKAT AT LOKMAYI AL TARZINDA YÖNETİLMEMEMİZ GEREKİYOR”
Ülkenin gerçek gündeminin aslında demokrasi, adalet ve hukuk adına işlenen insanlık suçları olduğunu belirten Sındır,“Ekonomi politikalarında gerek tarım politikalarında gerekse ülkemizin toplumsal barış adına yaşanan sorunlar ve dış politikada yaşanan sıkıntıları için dönüp çözüm bulunması gerekiyor. Artık bunları bıraktık biz hukuk ve adalet gibi temel sorunlarımızın çözümüne odaklandık. Dolayısıyla İstanbul seçimleri bu anlamda çok önemli. Mutlaka zafer kazanılması gereken bir mesele. Erdoğan’ın ‘Bu bir genel seçim değil’ söylemi, ülkenin geleceğini etkileyecek bir seçim olmasından kaynaklanıyor. Milletimiz bu cumhuriyeti kurarken, siperlerde asla yanındaki kardeşinin yöresine, dinine bakmamıştır. Omuz omuza birlikte savaşarak şehit oldular, bu sebeple herkesin inancıyla uğraşarak değil bir millet olarak bu cumhuriyet kuruldu. Bir millet olmanın gereği olan, sevinçte de yasta da bir olalım diyorum. Bizi karnını doyur oyunu al gibi, enseye tokat at lokmayı al tarzında yönetilmememiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/chp-li-sindir-kendilerinde-olmayan-belediyelerin-butcesini-kisacaklar/1009669