İzmirli mimarların başkanından net mesaj: Tarihi alanda gökdelen mantıklı değil!
İzmirli mimarların başkanından net mesaj: Tarihi alanda gökdelen mantıklı değil!
İzmir’de yapılması planlanan ve mahkemelik olan gökdelen projesi ile ilgili itirazlarını sıralayan Mimar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, “Agora’nın yakınında, Kemeraltı dokusunun hemen yakınında, daha yeni Konak’ta yapılan bir inşaatta toprak altında Roma dönemine dair kalıntılara rastlanan bir alanda, bu kadar yüksek katlı yoğun bir yapılaşmaya izin vermek mantıklı gelmiyor bize” dedi.
8 Şubat 2019 Cuma  18:13

EGEDESONSÖZ- Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, SonSöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına katıldı.

Programda kent merkezinde yapılmak istenen ve mahkemelik olan gökdelen projesi yanı sıra kentsel dönüşüm, İnciraltı’nın planlanması ve belediye seçimleri ele alındı.

‘BUNUN ADI RANT!’
Dünyada ve ülkemizde uygulanan yeni liberal politikaların kent ve kent kültürünü olumsuz yönden etkilediğini, İzmir’in de bundan payını aldığını belirten Alpaslan,  “genelde rant üzerinden kendini var etmeye çalışan bir sistem bu. Elde edilen rantın belli odaklarda, belli gruplarda toplanmasına dayanan bir sistem. 15-20 yıldır bu sistem kendini dayattıkça, kentlerde de bunun alt açılımları ortaya çıkmaya başlıyor. Dolayısıyla bahsettiğimiz liman konusundaki gelişmeler, kentin yoğun yapılaşması, kent merkezindeki yüksek yapılaşma gibi sorunların hepsi bu üst ölçekli gelişmelerin birer yansımaları. Yoksa bireysel kararlar veya hatalar şeklinde ortaya çıkmıyor” dedi.

‘MANTIKLI DEĞİL’
İzmir’de tartışmalara neden olan yeni gökdelen projesine yaptıkları itirazın gerekçelerini sıralayan Başkan Alpaslan, “Çankaya, Basmane ve Konak bölgesi aslında dünyada çok az kentte rastlanan bir tarihi katmanlaşmaya sahip. Dünyada her kentte böyle bir ayrıcalık yok, buna sahip olduğumuzu bilmek çok önemli. Dolayısıyla böyle bir alanda yapılaşma kararlarının çok dikkatle verilmesi gerekir, gelişigüzel kararlar verilemez. Dolayısıyla Agora’nın yakınında, Kemeraltı dokusunun hemen yakınında, daha yeni Konak’ta yapılan bir inşaatta toprak altında Roma dönemine dair kalıntılara rastlanan bir alanda, bu kadar yüksek katlı yoğun bir yapılaşmaya izin vermek mantıklı gelmiyor bize.

‘ALT YAPI KALDIRMAZ’
Öncelikle Konak, Basmane, Çankaya bölgesi bu ölçekte bir yoğunlaşmayı kaldıracak bir kentsel altyapıya sahip değil. Bugün zaten gerek trafik gerek diğer donatılar konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan bir bölge, bir de buna böyle bir yapıyı eklemek var olan sorunları daha da büyütecektir.

‘SİLUETİ BOZAR’
İkinci olarak ise böyle tarihi bir alanda siluet çok önemlidir. Biz böyle bir yapının gerek denizden gerekse diğer yönlerden kentin siluetini çok ciddi şekilde bozacağını düşünüyoruz.

“PLANLARA UYGUN DEĞİL”
Öte yandan kente yapılacak her projenin planlara uygun olması gerekir. Şu an tasarlanan ve ruhsat için başvuruda bulunulan proje planlarla uymamaktadır. Şu an 1/5000 planına uymayan bir projeyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu anlamda da planlanan gelişmeyi de bozacağı için doğru olmadığı görüşündeyiz” dedi.

İnciraltı Planı’nda yer aldığı belirlenen yapı yoğunlaşmasına da itiraz ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Biz sadece bilimsel açıdan bakış açımızı söyleyebiliriz. Oranın kurumların yaptığı araştırmalar ve hazırladığı raporlarla, tarımsal niteliği korunması gereken bir dokuda olduğu sonuçları karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu yapıdaki bir alanı yapılaşmaya açmak doğru bir karar olmayacaktır görüşündeyiz. Ancak gerek belediyenin gerekse merkezi idarenin hazırladığı planlarda çok yoğun yapılaşmalar öngördüğünü gördük ve her zaman da buna itiraz ettik” dedi.

‘İZMİR’İ DUBAİ YAPACAĞIZ’ SÖYLEMLERİNİN OLMAMASI MUTLULUK VERİCİ’
Geçtiğimiz belediye seçimlerine vaatlerde bir olumluluk gördüklerini anlatan Alpaslan,  “Adaylarımız çeşitli zamanlarda bize danışıyorlar ama bu somut proje odaklı olmuyor. Ancak adayların projelerine katkı sunmak bizim görevimiz gibi gelmiyor bana. Ancak şu konuda biraz umutluyum, daha önceki seçimlerde daha fazla projeler ortaya saçılırdı. ‘İzmir’i Dubai yapacağız’, ‘Çeşme’yi gökdelenler bölgesi yapacağım’ diyen adaylar vardı. Bu tip projeleri duyunca endişeleniyorduk. Şehirleşmenin böyle bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyorduk. Ancak bu dönem daha az proje sunuluyor, ben de bundan oldukça mutluyum. Bu dönemde adaylar daha çok yönetim modeli üzerinden kendilerini tanıtmaya çalışıyorlar ve ben bunu doğru buluyorum.

‘BAKANLIK DÖNÜŞÜM KONUSUNDA ÖZELEŞTİRİ YAPTI’
Kentsel dönüşüm konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da bir özeleştiri yaptığını belirten Alpaslan, “Kentsel dönüşüm projeleri eninde sonunda ekonomiye dayanıyor. Halkı mağdur etmeden, yerinde dönüşüm yapmalısınız. Dolayısıyla da ortaya bir hak doğuyor. Bunun üzerine oradaki dönüşüm maliyetini karşılayabilecek ekonomik yapıya sahip olmalısınız. Bu ekonomik yapı genel olarak inşaat metrekaresi arttırılarak karşılandı. Ancak bu hiç sağlıklı bir sonuç doğurmadı. Yoğunlaşan ve yükselen yapılarla istediğimiz kentsel çevrelere ulaşamadık. Kentsel dönüşüm mutlaka yapılmalı ancak daha sağlıklı bir ekonomik model bulmalıyız. Dönüşümün maliyetini, inşaat alanını arttırarak karşılamanın çok sağlıklı sonuç vermediği görüldü. Geçen günlerdeÇevre ve Şehircilik Bakanı da bu konuda öz eleştiri içeren olumlu bir açıklama yaptı” dedi.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/izmirli-mimarlarin-baskanindan-net-mesaj-tarihi-alanda-gokdelen-mantikli-degil/1001696