İhsan Özbelge ÖZDURAN
Uçun kuşlar uçun
14 Ocak 2021 Perşembe

Bir yıla yakın bir zamandır... 

Tüm dünya, çaresini bulamadığı bir illetin pençesinde kıvranıyor... 

Bir taraftan hastaneler dolup taşmış, tababet ilmi yorgun ve perişan... 

Bir taraftan, bilim adamları gün ışığına hasret...

Laboratuvarlarda Covit 19 derdine aşı bulma çalışmaları...

Bir taraftan, durdurulamayan insan kayıpları...

Ve yine dünya sahnesinde Çin… 

Vuhan eyaletinde doğan Corona virüsü, tüm dünyaya servis etti bir güzel!

Sonra da; aşısını icat ediverdi de ihracatına bile başladı bir çabuk...

Yani; kaşla göz arasında...

Zengin ülkeler; aşı stoğu içinde, aşılama çalışmalarında yol almış giderken...

Bizim gibi... Kendine yetemeyen ülkeler de...

Kolları sıvanmış mektep çocukları gibi aşı sırasına girdiler.

Beklemedeler... İnaktif ya da mRNA, ne çıkarsa bahtımıza diyerek...

Bir diğer taraftan...

Küresel ısınma, orman yangınları kuraklık ve kapımızdaki tehlike susuzluk...

Karbon salınımı, ekolojik denge gerçeklerini anlatmaya çalışan çevreciler...

Ve her geçen yıl ifrat derecede artan havai fişek kullanımı...

İklim değişiklikleri ve doğal dengenin bozulması...

Bir ateşle imtihandı yaşananlar.

İki bin yıl önce savaş zihniyeti ile barutu icat etmiş olan Çin...

Sonrasında ise; havai fişek icadı, imalatı ve ihracatı ile dünyaya hükmediyordu.

Şekil ve karakter özellikleri ile...

Birbirlerine, şaşırtıcı derece benzeyen bu iki icat ürün...

Bu iki ateş topu... Düştüğü yeri yakıyordu.

***

2021 yılına muhteşem! havai fişek gösterileri ile girdi dünya...

İşte geldik gidiyoruz, şen olsun “Vuhan” şehri diyerek!

Köy yanarken başını tarayan deli kız; şuuru havaileştikçe havaileşiyordu.

“Hem pastam dursun, hem karnım doysun” misali...

Hem aşı icat ola dursun...

Hem gönlüm şen olsun...

Ama, illa ki sağlık olsun...

Havai fişek görselleri ile sarhoş olup, doğayı umursamayanlar..

Görkemli gösterilerle tonlarca havai fişeği, göğün kalbine saplıyorlardı. 

Bir hançer gibi...

Yıldızların güzelliğini göremeyen gözler...

Hayranlıkla izliyordu yeryüzüne yağan bu ateş toplarını...

Güzelim mehtabı görmezden gelip...

Maytabın (mahtap) geçici ışıltısından medet umanlar...

Ateşle oynuyorlardı.

Oksuz, yaysız bu silah...

Kiminin elinde, kiminin yüreğinde patladı.

Doğanın dengesini sağlamakla görevli cümle mahlukat yaralandı.

Ve kuşlar...

Kaçışıp, savrulurken oradan oraya...

Yandılar, yaralandılar, ayrı düştüler yavrularından...

Yönlerini, ay yıldızın ışığı ile bulan göçmen kuşlar... 

Önlerini göremediler, yollarını bulamadılar.

***

Geçtiğimiz Temmuz ayında birkaç gün ara ile...

Düşündürücü ve acı bir tesadüf yaşandı.

Sakarya Hendek’te ve Çin’de...

Havai fişek fabrikalarının infilak etmesi ile... 

Yedi işçinin hayatını kaybettiği, 127 işçinin yaralandığı...

İmha çalışmaları sırasında, üç askerimizin de şehit olduğu bu büyük facia ile...

Yuvalar darmadağındı.

Bu umarsızlığa “dur” deme zamanı gelmişti.

Adeta, kendi kendini ifşa ve imha ediyordu havai havai fişek fabrikaları...

Böylelikle;

Havai fişek kullanımının, halk sağlığına ve ekosisteme verdiği zararın...

Göz ardı edilemez boyutlarda olduğu gerçeği kabul gördü. 

Bu konuda gerekli düzenlemeler ve yasaklamalar getirilmesi için...

TBMM’ne bir kanun teklifi sunuldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve birçok belediye acilen somut bir karar aldı.

Bundan böyle... Belediye etkinlik ve kutlamalarında...

Hiçbir şekilde havai fişek gösterileri olmayacaktı.

***

Bu haber, geleceğe yollanan bir muştu gibiydi.

Bir sevinç kapladı yüreğimi.

Eski bir İzmir türküsü düştü dilime...

“Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru...”

Doğaya ve insana zarar veren, tehlikeli ve israfa dayalı bu yalancı ışıltıların...

Nihayet, sönme vakti gelmişti.

Velhasıl, usulca fısıldıyordu zaman...

Gün gelecek, doğa kendini yenileyecek...

Lakin, acele etme insanoğlu!

Çok iyi bilirsin ki...

Bunca yanlış karşısında, direnmektedir “tek” doğru...

“Umut belki gelecek sayfadadır, kapatma kitabı...”

Cemal Süreya anısına...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Nergis Ardanıç 16 Ocak 2021 Cumartesi 11:54

Süper bir yazı daha ....

Yorumu oyla      3      3  
Sabri BAYLAV 15 Ocak 2021 Cuma 02:03

Sevgili İhsan ÖZDURAN`ın, yine çok farklı ve anlamlı bu yazısına yorum yapmak, dahası bembeyaz bir sayfaya, yorum yazabilmek için, bir şeyler karalamak… Zaman, hiç yaşanmamış gibi, geçip gidiyor. Bizlerse, mutluluktan uzak, korkularımızla yaşıyoruz. İlişkileri, bilinmeyenlerin yönettiği korku kültüründe, önyargılar, kuşkular ve baskıların etkisi ile mutluluğu arayanlar, bulamazlar. Oysa ilke ve değerlerin egemen olduğu sevgi kültüründe, karşılıklı ilişkilerde, içtenlik ve sevgi esastır. Eğer, diğerleri mutlu değilse, eninde sonunda, kendileri de mutlu olamayacaklarından, karşılıklı birbirini mutlu etme çabası içinde yaşarlar. Mutluluğun yolunu, gerçeklerde ve doğanın düzeninde aramalıyız. İç dünyamız ne ise, dışımıza yansıttığımız da odur. Dünyaya bakış açımız, olayları nasıl algıladığımız, usumuzdaki olumsuz düşünceler, bizlere mutsuzluk olarak geri dönerler. Aslında bizler, öncelikle kendimize, kendi gerçeğimize inanmalıyız. Doğal olup, doğal yaşamalı, vicdanımızın ve usumuzun sesine kulak vermeli, bizlere engel olanları değiştirmeli, hatta içimizden çıkartıp atmalıyız. İşte o zaman, uçsun kuşlar uçsun, mutluluğa doğru…

Yorumu oyla      3      3  
Enver Olgunsoy 14 Ocak 2021 Perşembe 18:51

mukemmel tespitler ve kendine özgü bir yazi biçemi..Elinize beyninize saglik.Yazari kutluyorum

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva