Mahmut YILMAZ
Tam kanunsuz
28 Nisan 2017 Cuma

Hukukta çoğu zaman iki kere iki dört etmez.

Özellikle yoruma dayalı kurallarda bazen üç, bazen beş ettiği olur.

Ama bazı normlar vardır ki her kim hesaplarsa hesaplasın sonuç her zaman dörttür.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 98. Maddesi işte böyle bir maddedir.

“Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır. Ancak, zarfın üzerinde, herhangi bir şekilde leke veya çizik olsa bile, bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığının kesin olarak anlaşılamaması halinde, bu zarflar geçerli sayılır.”

Öylesine açık öylesine yoruma kapalı bir madde ki insanın vallahide öyle billahide öyle diyesi geliyor.

Keza aynı kanunun Geçerli olmayan oy pusulaları başlıklı 101. Maddesinde aynen

1. Sandık kurulunca verilen ve o seçim için düzenlenmiş biçim ve renkte olmayan,

2. Arkasında “Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu” filigranı bulunmayan,

3. Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan,

4. Hiçbir yerine “EVET” mührü basılmamış olan,

5. Siyasi partilere veya bağımsız adaylara ayrılan alanlardan birden fazlasına “EVET” mührü basılmış olan,

6. Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alana taşmış “EVET” mührü bulunan,

7. Sandığın ait olduğu seçim çevresinden başka bir seçim çevresi için düzenlenmiş olan,

8. Bütünlüğü bozulacak şekilde yırtılmış veya koparılmış olan,

9. Üzerine “EVET” mührü dışında veya “EVET” mührü yerine herhangi bir özel işaret, herhangi bir isim, imza kaşesi, mühür veya parmak izi basılmış olan,

10. Üzerinde yer alan siyasi partilere veya bağımsız adaylara ait bölümleri belirgin bir şekilde ve özel olarak karalanmış, çizilmiş veya işaretlenmiş olan,

11. Üzerinde yer alan matbu yazıların ve şekillerin dışında yazılar veya harfler veya sayılar yazılmış veya şekiller çizilmiş olan,

birleşik oy pusulaları geçerli değildir.

YSK ne diyor, mühürsüz oy pusulaları iptal edilmez, geçerlidir. Kanun ne diyor; mühürsüz oy pusulaları geçerli değildir, iptal edilir.

Şimdi kanuna mı uyacağız kurul kararına mı; buna karar vermeliyiz.

Eğer kurula dersek, yarın Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) üniversitelerde Türk’çe eğitim verilmeyecek şeklinde bir karar verirse itirazlara pekala tam kanunsuzluk yoktur cevabı verilebilir.

RTÜK istediği yayın kuruluşunu kapatır ve itirazlara tam kanunsuzluk yoktur cevabı verebilir.

Adam öldüren kişinin tam kanunsuzluk yoktur. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini uygulayın şeklindeki savunması pekâlâ mantıklı hale gelebilir.

Şu kadar yıllık hukukçuyum, tam teşebbüs, eksik teşebbüs, iştirak, gibi suça tam karışmamışlık halleri gördüm, duydum ama  tam kanunsuzluk diye bir hukuki müessese duymadım görmedim. Meslektaşlara da sordum onlarda duymamışlar.

Tam kanunsuzluk tam hukuksuzluktur.

Tam adaletsizliktir.

Tam vicdansızlıktır.

Bu seçim şaibeli hale gelmiştir.

Bu kiri temizlemenin yolu seçimin iptal edilmesidir.

Türkiye bu utançla yaşayamaz….

 

Bu kadar haksızlığın direnme gücü şiirdedir.

Bu gün iki şiir. Başka türlü soğumaz yürek.

 

 

UÇURDUM UYKUMU ÖZGÜRLÜĞÜNE

Uçurdum uykumu özgürlüğüne

Yatıya kalmıştı çünkü hayalin

Dantel gibi örülmüştü bulutlar

Bunun için sevdim rüzgarı ilk kez

Ay gülüyordu sinsi sinsi…

Mutluydum gözümle gördüğüm için

Sarhoştum göğün manzarasında

Nefesimi tuttum uzunca süre

Gördüğüm güzellik belki son kere

Belki nefesimde tükeniyorum

Radyomda lili-marlen türküsü

Geçmişte bu güne güveniyorum

Aslında sevgiye direniyorum

Hayal noktasının ayırdımında

Gerçek ne hayal ne bilemiyorum

 

 

 

YAŞAM DOĞACAK YENİDEN

Hani bir toz bulutu kaplar önünü

Mavi özgürlüğe çıkma düşünü

Asarsın sıska akasyaya

Tabanından fışkırır ağırlık

Bütün tanrılar dua ederler

Çık ortaya kaygısız adımlarla

Küfredip ilk atanın seviştiğine

Din elden gidiyor

Diyor sakallı avazını arttırıp

Duydum bilinçsiz çığlığı aklımda

Ve dedim gitmeli eldeki din

Ve fırlamalı katıksız ışık

Konuşan tabuların içinden

Ele düşen ele gider

Çek elini beyinlerinden çiçeklerimin

Sen yaşa geçmişinde ve öl

Ki yaşam doğacak yeniden

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva