Üyesi olmaktan kıvanç duyduğum Göztepe Rotary Kulübü 19 yıldır çok önemli bir etkinliğe imza atıyor… Uluslararası Kadınlar Sutopu Turnuvası. Son iki yıldır Buca Belediyesi Ev sahibimiz ve Başkan Levent Piriştina ve ekibi bir amatör spor dostu olmanın tüm gereklerini yerine getiriyorlar.

Siz bakmayın bahis sitelerinin patronajındaki endüstriyel futbol işlerine… Bir ülkenin spor politikası kazanılan madalyalarla, kupalarla değil “Herkes için spor” ilkesini ne kadar hayata geçirebildiğiyle ölçülüyor gelişmiş dünyada. Ancak bu elbette ki, saha içi başarıları, bir “spora verilen önem göstergesi” olarak önemsiz de kılmıyor.

Burada kişisel bir futbol parantezi açayım: Futbolun akıllara, kolektif bir oyun, bilimsel teknikler, disiplinli futbol yapısı ve ‘çalışmak’ anlamına geldiği dönemlerde ben de futbol yazarlığı yaptım. Karşıyaka’nın maçlarına elim ayağım titreyerek giderdim o yıllarda. O kültürle büyümüştük çünkü. Bizim çocukluğumuzda Kafsinkaf, Göztepe, Altay, İzmirspor, Altınordu hatta Ülküspor, Yeşilova taraftarı olmak toplumsal ve ortaklaşa bir misyon yüklenmiş duygudaşlıklardı. Yaşanılan semt ile özdeşleşmenin adıydı futbol taraftarlığı. Temiz miydi o zamanlar? Görece olarak evet. Bugünle karşılaştırılırsa kesinlikle daha adildi futbol…

***

Demirperde yıkılalı 20 sene oldu ama eski sosyalist ülkelerin sporda halen devam eden başarılı performanslarının, uluslararası arenadaki sportif başarıya atfedilen ideolojik rekabetçi anlayışla olduğu kadar yaygın spor olanakları, kadının spor hayatına katılabilme oranının nispeten yüksekliğiyle de ilgisi olduğunu unutmayın. 

İnsanların büyük çoğunluğu açısından spor, keyif alınan bir şeydir. Yaşamlarındaki önemli bir kaçış mekanizmasıdır. Bazıları için yoksulluktan kurtulmak anlamına gelebilir. Mesela benim birçok arkadaşım için spor yapmak hayata anlam katmak demektir. Milyonlarca insan açısından spor gündelik yaşantıların sıkıntılarından kaçışı sağlar. Birçok insan için statta ya da evde televizyon karşısında futbol karşılaşmalarını izlemek, iş yaşamındaki baskılardan kurtulmayı ve bir birey, bir takım ya da ülke ile özdeşleşerek hayatlarına anlam katmayı sağlar. 

Ama spor toplumsal bir yaşam biçimi olduğunu ancak amatör spor dalları ile kanıtlayabilir günümüz dünyasında… Endüstriyel futbolun piyasa ve türlü kokuşmuş ilişkilerinden bağımsız ve uzak sporları yapabilmektir asıl olan…

Amatör sporlarla endüstriyel futbol arasındaki fark, oyunculuktur, neşedir… Hava ve suyla temas, yaratıcılık ve anında karar verebilme yetilerini geliştirir futbol dışı sporlar. Futbolun ise tek ilahı vardır o da paradır. Son dönemde Türkiye’de sayıları hızla artan haftada sadece birkaç saat kullanılan “futbol arenalarında” yaşanan gürültü aslında yaşadığımız acımasız dünyadan bir kaçıştır. Kaçanların futbol için ceplerini boşaltmalarıdır…

***

Gelelim bizim turnuvaya: Buca Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen turnuvaya Yunanistan’ın Olympiakos, Chios, Bulgaristan’ın Chernomoretz, Türkiye’nin ESTİ takımlarından toplam 75 sporcu katıldı. Üç gün süren turnuva zorlu ve bir o kadar da heyecanlı müsabakalara sahne oldu. Turnuvayı belediye meclis üyeleri ile birlikte takip eden Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, böylesi zorlu bir sporun turnuvasına ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını belirtirken sporculara “Zorlu günlerden geçerken sporu dünyaya barışı getirebilecek en önemli unsurlar arasında görüyorum. Uluslararası bu turnuva ve sizlerin sayesinde umarım barışa bir parça da olsa aracılık ederiz” sözleriyle seslendi.

3 gün süren zorlu müsabakaların ardından Türk takımı ESTİ birinciliği elde ederek kupayı kaldırırken, Yunanistan’ı temsil eden Olympiakos ikinci, Chios takımı üçüncülüğü kazandı.

Burada bir amatör spor dostu olarak Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ve ekibine, Göztepe Rotary Kulübü Başkanı Tolga Uskuç ve üyelerine ve bu turnuvayı yaşatan, kendini sutopuna adamış Hüseyin Egeli’ye teşekkür borcumuzdur.