Melek ERYAZICI
Siz ne tür normalleşebilenlerdensiniz?
4 Mart 2021 Perşembe

Son kabine toplantısının ardından

açıklanan kademeli normalleşme planı içerisinde,

kamuoyunun kafası iyiden iyiye karışadursun,

tarihsel süreç değerlendirmesinin salgınla mücadelede izlenmesi gereken

en doğru yol haritası olduğu kanaatindeyim.

Neden mi?

Salgının ne zaman son bulacağı bilimsel olarak öngörülebilir değilken,

konu eksenli spekülatif devirdaim salgından daha hızlı yayılıyor.

Açıkçası, bir salgının nasıl sonlanabileceğini kimse öngöremez.

Bunu düşünmek bile abesle iştigal.

Öncelikle şunu iyi bilmek gerekiyor:

Dünya çapında salgına yakalanan insan sayısı, bu ay itibarıyla 107 milyon civarında.

Sayıca 26 milyona yakın insan halen tedavi görmekte.

Virüs nedeniyle hayatını kaybeden insan sayısı da iki buçuk milyon.

Bu yazı sizlere ulaştığında sunduğum istatistiki bilgiler de güncelliğini yitirmiş olacak üstelik.

Böylesine kritik ve ciddi bir tabloyla karşı karşıyayken,

kişisel tedbirlerin birdenbire gevşetildiği bir senaryoda

sonuçların kimse tarafından tahayyül edilemeyeceği noktaya varması kaçınılmaz.

Bu sebeple, normalleşme sürecine toplumsal sorumluluk bilinciyle girmemiz gerektiğini düşünen tek kişi olmadığımı ümit ediyorum.

Tarihsel sürece bakarsak,

dünyada bilinen ilk büyük salgınlardan biri Antoninus Salgını’dır.

Milattan sonra 165-180 yılları arasında seyreden salgın

ismini Yunan doktor Antoninus’tan almış.

Romalı tarihçi Dio Cassius’un kaynaklarına göre,

bulaşın en yoğun olduğu zamanda,

günde iki bin kişinin öldüğü bu hastalıktan, toplamda beş milyon

insan hayatını kaybetmiş.

Çeşitli kaynaklarda ise,

Roma ordusunu harap eden bu salgının

ticari ilişkileri ciddi boyutta zedelediği ve

insanlık tarihinin seyrini değiştirdiği yönünde de bilgiler mevcut.

Tarihten yansıyan bu kesit,

“Birlikte ne zaman çay, kahve içebiliriz?” sorusundan önce,

yaşamla ilgili daha önemli bir soruyu akla getiriyor.

Getirmeli.

Gelmiyorsa sıkıntı büyük.

Tarihteki en büyük “tıbbi soykırım” olarak adlandırılan İspanyol Gribi

tıpkı Covid-19 gibi bağışıklık sistemini hedef almış,

akciğerleri tahrip ederek, genç-yaşlı ayırmaksızın yaşamdan koparmıştı.

O süreçte de okulların kapanması, seyahat sınırlamaları, maske kullanımı gibi

belirli önlemler esas alınmıştı.

“Salgın bize ne öğretti?”sorusuyla ilk aklıma gelen,

bütüncül halk sağlığını koruma algısının

normalleşme sürecinde de kırmızı çizgimiz olması.

Hoş, biz yaşadığını çabuk unutan toplumlardanız ne yazık ki.

Birlikte kısır yerken, özçekim yapmaktan,

ekonomiye can vermek adına,

o mağaza senin, bu mağaza benim gezmekten

ya da çeşitli partilerde boy göstermekten,

tavuklu pilavı aşkına toplaşmaktan,

‘epeydir de gidemedik ayıp oldu’ diyerek yenidoğan ziyaretlerinden

süreçte geri durabilecek miyiz, pek emin değilim.

Çok sıkıldık, türlü travmalara gark olduk evet ama

haklı olmak mutlu olmaya yetmediği zaman

umarsız köyün kaderci delisi gibi dolanmak istemiyorsak;

o çizginin ötesine geçtiğimizde

çocukların eğitim hakkına süresiz girdiğimizi,

sağlık çalışanlarının nefeslenmesine izin vermediğimizi,

toplumsal birlik ve mücadeleyi sekteye uğrattığımızı ve

kolektif motivasyonumuzu bilinçsizce tüketerek en başa döneceğimizi de bilelim.

Covid 19’la deneyimlediğimiz küresel sağlık krizi henüz geçmiş değil.

Birey ve toplum bazında alınması gereken tüm önlemler yaşamsal sorumluluğumuz.

İyileşme; normalleşme ve dönüşüm sürecinde, kendimize ne kadar hakim olabildiğimiz ve

davranış seçimlerimizle görünür olacak.

Unutmayalım;

Toplum birlikteliğinin gücü hafife alınamayacak kadar büyük etkiye sahiptir.

Fransız Cerrah Victor Pauchet’in önemli bir sözüyle bitirelim:

“Dünyada kesinlikle bir felaket yoktur, özellikle engeller vardır;

eğitim görmüş güçlü bir irade, bunları daima aşar.”

Sevgi ve sağlıkla kalın.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gonca Çınkır 4 Mart 2021 Perşembe 17:54

Eğitim. Ve sağlık gibi davranması normal en önemli iki konuda yeterince hassas düşünen bir toplum olduğumuzu düşünmüyorum maalesef . Ne güzel yazmışsınız.kaleminize sağlık ...sevgiler

Yorumu oyla      2      3  
Ayça Karaküçük 4 Mart 2021 Perşembe 15:13

Elinize sağlık. Yine çok doğru tespitler...

Yorumu oyla      2      3  
Bahattin SÜMER 4 Mart 2021 Perşembe 10:32

Hocam ben bu tür hastalıkların sistematik olarak ortaya çıkarıldığı kanısındayım.Savaşların biyolojik silahlarla yapılmaya başlandığı günümüzde birkaç yılda bir çeşitli isimler altıda insanların nüfusunu ciddi biçimde etkileyen virüslerin ortaya çıkması tesadüf olamaz.Önce ilacını geliştirip ardından virüsü yaratıp sonrasında aşısını satanların milyarlarca dolar para kazandığına hep birlikte şahit oluyoruz. Normalleşme diye bir durumun yaşanması bu saatten sonra mümkün değil gibi duruyor.öğretmenlerin aşılarına henüz başlanmadan okulların açılmasını samimi bulmuyorum kimse kusura bakmasın ekonomiye can vermek değil YOL vermek adına yapılan eylemler bunlar eğitime başlamak,otelleri kontrollü açmak hiç de inandırıcı gelmiyor kimse kusura bakmasın.Ama Otelleri olan turizm bakanımızdan Okulları olan egitim bakanımızdan hastane sahibi olan sağlık bakanımızdan farklı bir normalleşme süreci beklemek yerinde olmaz.Normal günlere dönmek dileğiyle diline kalemine sağlık hocam.

Yorumu oyla      2      3  
Handan subaşı 4 Mart 2021 Perşembe 09:09

Günümüz değerlendirmesi ancak bu kadar kesin ve keskin yorumlarla dile getirilebilirdi kalemine düşüncene sağlık canım başarılar sevgiler diliyorum ????

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva