Muhittin AKBEL
Şiddete uğrayan siyasiden bir anı
20 Ocak 2021 Çarşamba

12 Eylül sonrasıydı.

CHP'nin unutulmaz lideri Bülent Ecevit, Ulucanlar Cezaevi'nde hapisteydi.

Rahşan Hanım, sık sık ziyaretine geliyordu merhum Başbakan'ın...

Gardiyanlar, dalga geçiyordu Ecevit'le...

Akıllarınca onu aşağılıyorlardı:

"Bülent, Rahşan'ın geldi!"

Çok komik bir şeymiş gibi kıkır kıkır gülermiş gardiyanlar.

Bu durum, duygusal bir insan olan Ecevit'i çok üzmüş haliyle.

Ecevit'i inciten bu olayı sona erdiren, alay konusu edilmesine dayanamayıp tepki gösteren, o günlerin ülkücüsü, Ülkü Ocakları davası sanıklarından Selçuk Özdağ'dır.

***

Ecevit ile anısını, Özdağ'dan bizzat dinlemiştim.

Özetle şöyle diyordu Özdağ:

"12 Eylül darbesi sonrasında ülkücü kuruluşlar davasından idamla yargılanıyordum.

Üniversiteyi yeni bitirmiştim, 22 yaşındaydım.

Bülent, Rahşan'ın geldi, şeklindeki Ecevit'e yönelik incitici o sözler, beni de üzmüştü.

Gardiyanlara seslendim:

Hiç utanmıyor musunuz, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına öyle davranmaya?

Ayıp değil mi bu yaptığınız?

Bülent Bey, Rahşan Hanım geldi, diye seslenmeniz gerekir.

Gardiyanlar, bana tepkiliydi.

Ecevit, senin arkadaşlarının katili değil mi? Ona hiç kızmıyor musun?

Ben de dedim ki...

O başka mesele... Bizim, Türkiye Cumhuriyeti'nde başbakanlık yapmış bir şahsa saygı göstermemiz lazım."

***

Sol görüşlü Başgardiyan, Özdağ'ın bu örnek davranışını Bülent Ecevit'e anlatmış.

Birkaç gün sonra...

Dönemin ateşli ülkücüsü Selçuk Özdağ ile cezaevi hayatına mahkum edilen Bülent Ecevit, revirde karşılaşır.

Ecevit ile Özdağ arasında şu konuşma geçer:

- Gardiyanlara karşı beni savunmuşsunuz. Baş efendi anlattı yaptıklarınızı. Bu hareketiniz beni çok duygulandırdı. Çok teşekkür ederim.

- Evet efendim size böyle hitap etmemeleri gerektiğini söyledim.

Çok mutlu olan Ecevit, Selçuk Özdağ'a, "Sizinle volta atabilir miyiz?" teklifinde bulunmuş.

Özdağ, "Tabii ki efendim, tabii ki Sayın Başbakanım" deyince, Ecevit'in gözleri dolmuş:

"Ama sen ülkücüsün ve bana Sayın Başbakanım diyorsun."

"Evet efendim, ülkü ocakları davasından yargılanıyorum, ülkücüyüm. Efendim benim aile terbiyem ve devlet geleneğim, başbakanlık yapmış birine başbakanım diye hitap ettirmeyi gerektiriyor."

"Peki bana kızmıyor musun?"

 "Kızmak veya darılmak ayrı bir şey; siz de, biz de içerideyiz. Biz darbeye karşıyız ama Türkiye'de hem solun hem sağın yapmış olduğu eylemlerden dolayı hukuka toslaması gerekirdi."

***

Rahmetli Bülent Ecevit'le Ulucanlar Cezaevi'nde volta atan o adam, MHP'den ayrılalı bir hayli zaman oldu.

Sonrasında AK Parti'den Manisa milletvekili seçildi, partinin üst yönetiminde görev aldı..

AK Parti'deki siyasi hayatı da bitti.

Şimdi Gelecek Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı...

**

Tüm bunları neden anlattım?

İnsani yönü ağır basan biridir Selçuk Özdağ...

Öyle ki, dışarıda çok eleştirdiği, tepki gösterdiği Ecevit'e, cezaevinde saygıda kusur etmeyecek kadar hassastır.

Siyasi söylemleri, yapıcıdır, ayrıştırıcı değil.

Sakindir ve öfkesini kontrol etmeyi çok iyi bilir.

İşte o adam...

Geçtiğimiz hafta evinin önünde, hatta ailesinin gözü önünde taşlı sopalı saldırıya uğradı.

Az kalsın canından oluyordu.

Yara bereyle kurtulması, bir şanstı.

Kendisine buradan bir kez daha geçmiş olsun diyorum.

Selçuk Özdağ'a yapılan saldırının ardından...

Ne büyük bir tesadüf ki..

Özdağ'ın sosyal medyada paylaşımlarını yazan gazeteci Orhan Uğuroğlu da darp edildi.

***

Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı, ilk değil elbette.

Pek çok siyasi, hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile şiddete maruz kaldı.

Şiddetin her türlüsüne karşıyım.

Herkesin, özellikle devleti yönetenlerin şiddete karşı olması lazım.

Hele hele siyasilere yapılan şiddeti, şiddetle kınamak lazım.

Meclis çatısı altındaki yumruklaşmalar, itişip kakışmalar, kötü sözler, siyasi nezaketi adeta yok etti.

Söyleyecek sözü olmayanların başvurduğu şiddet, medenice tartışmanın önüne geçti.

Ülkemizde şiddet olaylarının bitmesini gerçekten istiyorsak...

Öncelikle konuşa konuşa anlaşmayı öğrenmeliyiz.

Kavga ve şiddetle bir yere varılamaz.

Toplum, barış ortamında yaşamak istiyor.

Barışın, siyasilerden başlaması, insanların en büyük beklentisidir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Daha önceleri nerelerdeydiniz?
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Boşanan aileler ve çocuklar
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva