Üç sene kadar önceki fotoğraflarına baktığımızda…

Tombul yanaklı, kara gözlü kara kaşlı sevimli bir çocuk görüyoruz.

Berkay Gezgin bugün 16 yaşında…

Çok yakışıklı, bir o kadar da tatlı utangaç genç bir adam.

Ona bakınca içim açılıyor.

Olabilecek tüm güzellikler var yüzünde.

Işıklı, doğal, samimi, sempatik…

Ve akıllı.

O gün hayatında ilk kez miting izlemeye gitmişti.

Nefes nefese koştuğu seçim otobüsünün penceresinden Ekrem İmamoğlu’na…

“Ekrem abi…” diye seslendi.

Bakırköy’den İncirli’ye kadar…

Kimbilir kaç kilometredir peşindeydi otobüsün…

Yanaklar kızarmış halde bir kere daha seslendi…

“Ekrem abi… Her şey çok güzel olacak” dedi.

“Sayende her şey güzel olacak. Seni seviyorum abi”… diye ekledi.

Türkiye’nin sesi, duyguların tercümanıydı Berkay...

O gün Ekrem İmamoğlu, kendisine kan ter içinde seslenen Berkay’ı görüp önce otobüsü durdurdu.

Berkay ile sohbet etti.

“Aynen öyle… Aferin sana delikanlı” dedi.

Sonra kendi kendine konuştu otobüsün içinde…

“Gördünüz mü gencecik bir çocuk ne diyor. Her şey çok güzel olacak diyor. Aslanım, bir tanemsin sen.”

Duygulandı, “Şu inanç yeter bize…”diye ekledi.

Orada, o kalabalık ve tantananın içinde…

O duyguyu, o enerjiyi, o farklılığı kavradı Ekrem İmamoğlu.

Ondan sonra da bizler, siyasetçi kalitesinin ne demek olduğunu…

O özlenen siyasetçiyi, neden özlediğimizi gün be gün…

Adım adım izledik.

Sadece İstanbul seçmenine değil, Türkiye’nin geneline etki eden özlediğimiz siyasetçiyi gösterdi bize.

Yalap şap el sallayıp geçmeyen…

Dinleyen…

Anlamaya çalışan…

İnsanla ilgili meselesi olan…

Sevgisi ve saygısını zerre zerre hissettiren…

Samimi, değerlerini koruyan bir siyasetçi.

***

Sonra birinci İstanbul seçimleri yapıldı, kıyamet koptu.

İmamoğlu mazbatayı zor bela aldığı gün Saraçhane’de on binlere seslendi.

Tam da artık dillere pelesenk olmaya başlayan…

“Her şey çok güzel olacak” cümlesinin mucidi genç bir çocuktan bahsedecekti ki…

Kalabalığın içinde kendisine el sallayan Berkay’ı gördü.

Miting otobüsüne çağırdı, Berkay’ı on binlere tanıttı.

“İşte” dedi, “Bu genç adam Berkay Gezgin. Her şey çok güzel Olacak diyen genç.”

Berkay utana utana ama sevinçle otobüse geldi.

El ele vatandaşları selamladılar, kucaklaştılar.

Aralarındaki sevgi ve saygı tuhaf bir şekilde ekranlardan bizlere kadar geçti.

Milyonlara seslenen İmamoğlu’nun, 16 yaşındaki henüz seçmen dahi olmayan bir genci dikkate alışı…

Onore edişi, hakkı teslimi, sevgisi ve saygısı…

16 yaşındaki bir delikanlının ülkesi, yaşadığı kentle ilgili düşüncesi, katkısı, ilgisi ve sevgisi…

Hakkaniyet…

Hepimize iyi geldi…

***

Aslen Hataylı Berkay.

Aydın Doğan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi.

Futbolla yakından ilgili, Fenerbahçe taraftarı ve kalecilik yapıyor.

11 yaşında Efe adlı bir kardeşi, son derece sıcak gülüşlü genç anne babası var.

İçimizden, kendi halinde bir ailenin yetiştirdiği iyi bir evlat…

Özlediğimiz normali simgeleyen...

Abartısız ve nezaketli...

Özlediğimiz değerlerin hatırlatıcıları.

Türkiye'nin ve cumhuriyetin gücü, güzellikleri.

Malumunuz sonra ikinci İstanbul seçimleri yapıldı.

Geçtiğimiz pazar akşamı Türkiye’nin ciğerlerine oksijen doldu.

Herkes rahat bir nefes aldı.

Her şey çok güzel oldu.

İşte o akşam Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü’nde bir konuşma daha yaptı.

Seçim otobüsü kalabalıktan milim milim ilerleyerek varmıştı ilçeye.

Yüzbinler İstanbul’un bu kez fark atarak ikinci kez kazanan Başkanını kucakladı.

***

Bizler televizyon ekranlarından meydandaki heyecanı paylaşarak izliyorduk görüntüleri.

Gecenin karanlığında yapılan konuşmada seçim otobüsünün üzerinde 8 – 10 kişi kadar vardı.

Alışık olduğumuz “Ben de, ben de…” güruhundan ve itiş kakışından eser yoktu.

İmamoğlu’nun eşi ve oğlu, Canan Kaftancıoğlu, Buğra Kavuncu, CHP’li iki yönetici…

Ve bir de karanlıkta tam seçemediğim ama benzettiğim bir genç…

Seçimin heyecanı yerini meraka bıraktı bende…

Dikkat kesildim.

Olabilir miydi?

O telaşlı akşamda…

O dayanılmaz gerilimli saatlerde…

Milyon sorunla boğuşurlarken…

Böyle bir detay düşünülmüş olabilir miydi?

Ben bu merakla ekrana kilitlenmişken…

Ekrem İmamoğlu, geride duran genç adamı yanına çağırdı.

Evet Berkay’dı…

“Her şey çok güzel olacak” Berkay.

Bir kez daha kucaklaştılar.

Berkay’ın gururlu ve sevinçli yüzüyle birlikte.

Gözlerim doldu, seçimin benim için en anlamlı anıydı.

***

O an Ekrem İmamoğlu’na gerçekten inandım.

Lideri gördüm.

Siyasetçi kalitesinin yanı sıra insan kalitesini fark ettim.

Türkiye’nin nefesini tuttuğu gerilimli seçim atmosferinde…

İmamoğlu’nun adeta üzerinde tepinilen ortamda…

Seçim, kampanya, miting gibi kaotik ortamların kayganlığında…

O tarihi akşamda…

O kadar stres altındayken…

16 yaşındaki Berkay Gezgin….

Kampanyanın en önemli rengi olan sloganın mucidi…

Seçim otobüsünde, yukarıda…

Türkiye’yi selamlayan Ekrem İmamoğlu’nun yanındaydı.

Kampanyanın ruhunu dillendiren…

80 milyona sirayet eden…

“Her şey çok güzel olacak Berkay”ın…

Hakkı teslim ediliyordu.

Hepimiz şunu gördük ki…

Sen de çok güzelsin sevgili Berkay.

O akşam kesinlikle bir şeyler oldu.

Evet Berkay, her şey çok güzel oldu.