Harun ÖZDEMİR
Seçmenin öncelikleri değişiyor!
11 Nisan 2018 Çarşamba

Son 15 yılda yapılan seçimlerde “Bizim parti kazansın!” diyenlerden Ak Parti hariç, hepsi kaybetti.

Önümüzde üç seçim daha var.

Bakıldığında kendisini değiştirmiş ve gündemi değiştirecek yeni bir lider de yok, yeni bir parti de.

Halk aynı sonuçları görmekten bıkmış.

Ak Parti’yi ayak tutan asıl neden, Ak Parti’nin performansı değil. Halka güven veren bir lider ve partinin olmamasıdır.

Seçmen parti ve lider fanatizminin dışında yeni bir çıkış yolu arıyor. 

Ak Parti’nin her geçen gün halka yabancılaşması…

Halka tepeden bakması…

Parti içinde bile yakın çevrenin dışındakilere aşağılayıcı bir dil kullanması…

Doğruyu anlatma yerine, yalana ve iftiraya başvurması…

Eleştiriyi doğru veya yanlış demeden hainlikle suçlaması…

Erdoğan ne kadar seviliyorsa, bir o kadar insanın da yakın çevresine tepkili olması…

Devlet adına açıklanan rakamlara kimsenin inanmaması…

Hastanelerin ve okulların, artık eski okullar ve hastaneler olmaması…

 

Daha birçok olumsuzluğa rağmen Ak Parti’nin bir şekilde yolunu bulup birinci parti olması, Ak Partilileri acayip şımartmış durumda!  

Tanrı katından bakanlar şımarıklığın ne olduğunu bilemezler; bu mümkün değildir.

Ama alt kattakiler…

İstasyonda bekleyip bekleyip yorgun ve bitkin düşenler…

Aylar, hatta yıllarca prova yapıp bir törende notaya üç kez basamadan dağılan sayısız bandolar… şımarıklığın ne olduğunu yaşadıkları için iyi bilirler!

Yaşanmışlıklar;

Halkı ciddi bir karar aşamasına getirdi.

Ortada göz dolduran parti ve lider yok ama buna rağmen halkta bir kararlılık var.

Kararlılık dediğime bakmayım; bundan kastım Ak Parti’ye oy vermeme kararlılığı…

Partisi ve lideri olmayan bir kararlılık” anlayacağınız.

 

Çağ atladığı düşünülen Türkiye’de, her geçen gün sayıları artan “Eski Türkiye” sevdalıları var.  

Üç beş kişiyle başlayan eski Türkiye sevdası, bugünlerde siyasal dengeleri temelinden sarsacak sayısal bir çoğunluğa ulaşmış durumda.

Ne olacaksa, ne yapılacaksa, kime oy verilecekse, makûs talihi kim değiştirecekse… bu kararı, eski Türkiye sevdalıları verecek.

Özlenen eski Türkiye olduğundan, görünen o ki kahir ekseriyet, yeni lideri eskilerin arasından bulup çıkaracak.

 

Seçmen;

-Eskiden denenmiş,

-Devlet adamı olgunluğuna ulaşmış,

-Bir partinin üyesi iken de partili gibi davranmamış,

-Kimseyi rahatsız etmemiş,

-Az konuşmuş,

-Konuştuğunda da kimseye hakaret etmemiş,

-Devletin gücü ve imkânlarıyla fantezi yapmamış, 

-Suçluyu korumamış,

-Cezayı da “bağımsız yargı”ya bırakmış,

-Çocukluğunda oynayamadığı oyunları büyüdüğünde oynama sevdasına kapılmamış … bir lider arayışına girdiğinde, çözümün çok yakınlarda olduğunu görmüş.

***

Şu anda Ak Parti hariç hiçbir parti tek başına veya iki, hatta üç partili bir koalisyonla bile cumhurbaşkanı seçebileceğine inanmıyor!

O zaman millete kulak veren bir siyasi parti önceliklerini değiştirmek zorunda.

Çünkü;

1-Muhalefet hangi koalisyonu yaparsa yapsın istediği bir cumhurbaşkanını seçemiyor.

2-Ak Parti’den oy alamayan bir adayı bulamayan muhalefet, yeni cumhurbaşkanını seçemiyor.

3-Hem Ak Partili seçmene hem de muhalefete güven veren bir aday bulunmadan seçim kazanılsa bile krizsiz yeni döneme geçilemiyor...

 

Olasılıkları çoğaltabiliriz. Geleceğimiz nokta çok açık ve nettir:

Bütün yollar Abdullah Gül’e çıkıyor.

1-Başbakan, dışişleri bakanlığı ve yedi yıl cumhurbaşkanlığı ile devlet adamı olduğunu Türkiye’ye ve dünyaya kanıtlamış,

2-Hiçbir siyasi rakibi ile sertleşmeden, halkı rahatsız etmeden, eleştirirken bile diyalog kapılarını herkese açık tutmuş,

3-İsrafı devlet politikası yapmamış,

4-Muhalefeti vatan haini ilan etmemiş,

5-TV’leri oldukça az kullanmış,

6-Medya özgürlüğünden yana olmuş,

7-Halkın haber alma hakkından rahatsızlık duymamış,

8-Mahkeme korkusu yaşamamış,

9-Partili bir cumhurbaşkanı olmadığı gibi gelecekte de partili cumhurbaşkanı olmayı düşünmemiş,

10-Kabadayılığı, blöfü, öfkeli bir dili devlet adamlığından saymamış,

11-Patilim diye hiçbir suçluyu korumamış,

12-Kadın haklarına asla muhalefet etmemiş,

13-Gençlere hep kulak vermiş… biri olduğundan Abdullah Gül, yeni seçimin en güçlü adayı olmaya çok yakın.

 

3. Dünya Savaşı çıkmazsa eğer, Gül’ü şimdiden 2019 seçimlerini kazanmış cumhurbaşkanı olarak görebiliriz.

Gözlemlerim arasında şunu da yazmam gerekir:

Kimse Abdullah Gül’ü, Türkiye’yi Ay’a, Merih’e taşıyacak bir lider olarak görmüyor. Tek beklenti, “Türkiye’yi normalleştirsin yeter!”

Bununla şu özeti yapabilirim sanıyorum:

Gelecek seçim;

Büyük rakamların havada uçuştuğu projeler ve ihaleler” ile

Türkiye’yi normalleştirecek” görüşler arasında geçecek gibi!

Şimdiden hayırlı olsun!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fikret ASLAN 11 Nisan 2018 Çarşamba 16:59

Tatlı bir huzuru fakirlerin kullanamadığı 8 şeritli otobana tercih ederim... Kardeş kardeş yaşamayı 10 binlerce metrekarelik süper lüks Adliye saraylarına tercih ederim... Yıllar sonra bu otobanlar, Adliye Sarayları eskiyecek ve yerine yenileri yapılacak ama yaşantımıza ekilen nefret ve ayrımcılık tohumları asla telafi edilemeyecek maalesef... Mezhepsel siyaset yaparak ülkeyi idare edenleri ve buna küfürle karşılık veren muhalefeti Allaha havale ediyorum. Biz Osmanlı torunları tarih boyunca hep içten yıkıldık, içten parçalandık... Şimdi yine içten yıkılmanın tohumlarını atan iktidar ve muhalefeti akıllı olmaya davet ediyorum. Ülkemize güçlü bir lider lazım değil, Ülkemize acilen aklı başında, ahlaklı, temiz dilli ve güler yüzlü biri lazım. Başka türlü asla bu ülkeyi aydınlığa çıkartamayız.

Yorumu oyla      15      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva