Türkiye’nin değişen idari yapısının ikinci en önemli Devlet Adamı Binali Yıldırım…

Hoş, bir önceki dönemde de öyleydi, şimdi de öyle… Değişen bir şey yok.

Zaten Sayın Yıldırım’ı tanısanız değişmeyen bir karaktere sahip olduğunu, etrafına her zaman pozitif bir etki yaptığını, son derece müşfik ve nazik; mütevazı ve güler yüzlü olduğunu bilirsiniz…

Bunlar sadece şahsi özellikleri… Bir de siyasetçi olmasından dolayı taşıdığı hususiyetleri var Sayın Yıldırım’ın… Bunları da bütün Türkiye görüyor ve takdir ediyor zaten.

Yani alışılmışın dışında bir siyasetçi Sayın Yıldırım. Siyasetin soğuk, tepkisiz ve gergin yüzü değil. Gülen yüzü, umut veren yüzü ve güven veren yüzü…

Cumhurbaşkanımızın da en yakın çalışma arkadaşı olması bütün bu sebeplerden olsa gerek…

Evet, geçtiğimiz hafta Sayın Binali Yıldırım’ı ağırladı İzmir… Ziyaretlerle, tebriklerle ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kuruluş yıldönümü etkinlikleriyle…

***

Hayat insana bazen sürprizler de yaşatıyor, hep gam kasavet yaşatacak değil ya…

Sayın Yıldırım için de öyle… Üniversiteden mezun olduğunda hem çalışıp hem de yüksek lisans yapma zorunluluğunda kalmış. İzmir’de girdiği sınavla yüksek lisansa hak kazanmış… Fakat İstanbul’da yaşaması ve o günün şartları dolayısıyla İzmir’e gelememiş ve yüksek lisansına devam edememiş Binali Bey… Sonra devamsızlıktan atılmış elbette…

Ama bugün aynı Binali Yıldırım; hem İzmir Milletvekili hem İzmirli TBMM Başkanı ve hem de Dokuz Eylül Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi…

Bu kaderin güzel bir tecellisi veya sürprizi değil de nedir… Kutlu olsun…

CHP ve İYİ Parti

Bu arada siyaset dünyamızda kılıçlar çekilmiş durumda… Politikayla ilgilenenlerin bütün dikkatleri CHP ve İYİ Parti’de…

İYİ Parti bekleneni bulamamış ve verememiş bir yapı olarak olağanüstü kurultaya gidiyor. Ama şu âna kadar genel başkan adayı var mı, yok mu belli değil! Zira Meral Akşener aday olmayacağını iki defa altını çizerek duyurdu. Teşkilatlar ve sevenleri ise “Onsuz asla” dedi. Akşener partisinin divan toplantısına katıldı ama hala adaylığı net değil. Bakalım neler olacak, izleyip göreceğiz…

CHP ise son derece gergin… Muharrem İnce taraftarlarınca başlatılan seçimli olağanüstü kurultay talepli imzalar genel merkeze teslim edilme aşamasında. Şimdi CHP Merkez Karargâhı teslim edilen dosya ile ilgili bir inceleme yapacak ve yol haritasını çizecek.

İmzalarını geri çekenler olabilir, ihtimaldir… Fakat sürecin gergin şekilde ilerlemesi siyaset mekanizmaları için tasvip edilemez. Kırıp dökmekten kaçınmak gerekir. Şu anki durum CHP Kurumsallığı açısından değerlendirildiğindehiç de iç açıcı değil.

Bence bu durum önemsenmeli…

Amerika’nın derdi

Bir de Amerika var!

Papaz derdine düşmüş bir ABD.

Tamam, kabul ediyoruz, papazınızı seviyorsunuz, günah çıkartmak istiyorsunuz ama adamın biraz tatile de ihtiyacı var. Günahlarınız o kadar ağır gelmiş ki adama, dinlenmesi icap ediyor. Bırakın Türkiye’de biraz dinlensin. Dönerse sizindir, dönmezse de hiç kafanızı takmayın zaten hiç sizin olmamıştır!

Hem siz niye aynı şeyi yapmıyorsunuz.

Neden bizim FETÖ liderini verip Papazınızı almıyorsunuz.

Ver FETÖ liderini, al Papazı!

Bence bir düşünün…